Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşad Mican'ın, İstanbul'da geçen yıl düzenlenmesi planlanan bir eyleme (LGBT) yönelik yaptığı açıklamada "halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçunu işlediği gerekçesiyle 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Mican ile müştekil Kıvılcım Arat ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan Mican, atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Ben Ramazan ayında ahlaksızlık olarak gördüğüm bu yürüyüşün engellenmesi için yetkilileri göreve çağırdım. Bu konudaki ifademde Ziya Paşa'nın sözünü, bir özlü söz olarak söyledim. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede devletimizin, milletimizin gözönünde bulundurduğu hassasiyetlerin, gözönünde bulundurulması gerektiğini düşünmekteyim. Söz konusu grubun emperyalizmin ülkemiz üzerinde oynadığı bir oyun, proje olarak görmekteyim. Bu yöndeki cinsel eğilim bu projelerin biridir" " diye konuştu.
Sanık Mican'ın avukatı Mehmet Üstündağ da, "LGBT grubu, Müslüman bir grupta milli ve manevi değerleri zedeleyen mübarek 3 ayların ismini kullanmak suretiyle asıl aşağılamayı yapmışlardır. Kargaşanın çıkmaması adına müvekkilim yürüyüşün engellenmesi için iddiaya konu basın açıklamasını yapmıştır. Bu nedenle atılı suçlamanın oluşmadığını düşünüyoruz." dedi.
Müşteki Kıvılcım Arat ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme hakimi, sanığın tutuklanması veya adli kontrol altına alınmasına yönelik talepleri reddetti.
Duruşma eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
"NEFRET TOHUMLARI EKEN BİR YAPI GİBİ GÖSTERMEK İSTİYORLAR"
Davanın bitmesinin ardından adliye bahçesinde basın mensuplarına açıklama yapan Mican, söz konusu grubun 2016 yılının Ramazan ayında yürüyüş yapmak istediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Pankartlarla birlikte sanal alemde 'Receple Şaban aşkına Ramazan engel olamaz' diye reklamlar yapmışlardı. Biz de buna karşılık basın açıklaması yapmıştık. Bizim bu açıklamamız devlet tarafından karşılık buldu. Valilik de malumunuz bizim açıklamamıza karşı bu yürüyüşe izin vermiyoruz dediler. Bunun dışında fiili bir müdahalede bulunmadık. Onlar bizi mahkemeye verdiler. Burada bizi marjinal bir grup sürekli kavgacı kin ve nefret tohumları eken bir yapıymışız gibi göstermek istediler. Tutuklanma ve adli kontrol talebinde bulundular bunların hepsi reddedildi."
