Yaşar Usluer'i epeydir ihmal ettik. Ya da gündem yoğunlaşınca yer bulmakta zorlandık. Bugünü ona ayırmanın gerekli olduğu kanısındayım. Buyurun yazısını paylaşalım:

"Biliyorsunuz her seçimde siyasilerin vaatleri tükenmez. Hani Silifke yöresinin -Kekliği düz ovada avlayalım- türküsünde geçen;

'Yar yaar...

Buyurun arkadaşlar davetim var benim.

Herkes kesesinden yesin içsin,

Saltanatım var benim.

Aslı Yok Yaylası'nda,

Bin beş yüz koyunum var benim.'

Sözlerinde olduğu gibi aslı yok hazinesinden bol keseden dağıtıyorlar.

* CHP ve MHP 'Asgari ücretin net 2 bin 200 lira olacağını ve vergi almayacaklarını' söylüyor. 2015 seçimlerinde de bu yarış vardı. İktidar da 100 lirasını devlet ödemek şartıyla asgari ücreti yükseltmek zorunda kalmıştı. 100 lira bir yılla sınırlı olmasına rağmen 3. yıldır devam ediyor. Daha önce de yazdığım gibi asgari ücretten vergi almamak demek, özel sektör çalışanlarından devletin hiç vergi almaması demektir. Bu da hazineye büyük yüktür. Telafisi mümkün değildir. Bu yüzden bu vaadi kimse gerçekleştiremez.

İnce'nin 'üniversite öğrencilerine, millî bayramlarda 500 lira verilmesi' Akşener'in 'üniversite öğrencilerine mezun olduktan sonra iş buluncaya kadar aylık 500 lira verilmesi' vaatleri mevcut İşsizlik Fonu'ndan karşılanabilir. Ayrıca, Akşener 'Türkiye Dayanışma Fonu' kuracağını da söylüyor.

Dahası var

* Akşener'in 'bakan ve müsteşar eşleriyle çocuklarını bindirdikleri 8 milyar lira tutan kiralama bedelli lüks arabalardan indirerek, o parayla vatandaşın borcunu kapatacağız' (27 Mayıs 2018 Yeniçağ) demesi de mantıklı. Ki bu her vatandaşa değil icralık olmuşlar için. Dahası bu araçlardan ayrı genel müdürlerin, bölge müdürlerinin, belediye başkanlarının, daire başkanlarının ve bu kişilerin yardımcılarının eş ve çocuklarının bindikleri arabalar da var. Bu israfa yenisi daha ucuza yapılması mümkünken kirası ödenen binlerce bina var.

Ancak, Tuncay Özkan'ın 'Her aileye bedava doğal gaz, yanında internet de parasız' demesi, sizin de 'Kadıköy vapurlarının ünlü ismi Burhan Pazarlama' benzetmenizden öteye gidemez. Tüm resmi dairelerdeki araçları kaldırsa bile karşılayamaz.

* Erkan Yiğit'in peynir fiyatlarından yakınmasına 'süt öyle, tereyağı öyle. Tam bir yangın yeri. Bakliyat aynı şekilde. Yerli üretici küstürüldüğünden nohut ve kırmızı mercimek dahil, hepsi ithal. Tütüncümüze uygulananlar yetmedi. Şeker pancarı çiftçisinin başına çuval geçirildiğine tanık olduk. Beş yıl sonra bu insanların neyle geçineceğini bilen var mı?' diyorsunuz ya, çok doğru. Dahası, mısır, pamuk, susam, ayçiçeği de ithal ediyoruz.

Üretim değil ithalat

Mekanı cennet Demirel zamanında kendi kendine yeten 7 tarım ülkesinden biriyken, tarım ürünü ithal etme noktasına geldik. Sebep Özal ve Erdoğan'ın üretime değil ithalata destek politikalarıdır. Atatürk'ün 'Karma Ekonomi' sistemini -hem devlet hem özel sektörün varlığı- benimsemesi, Demirel'in çiftçinin ürününe sübvansiyon desteği uygulaması hep üretimi teşvik içindi.

* Çiftçinin ürettiği tarım ürününü TMO alıyordu. 5-10 kuruş daha fazla verirse tüccara satılıyordu. Tütünü TEKEL alıyordu. Ayçiçeğin TRAKYA BİRLİK, pamuğu ÇUKUROVA BİRLİK ve TARİŞ PAMUK BİRLİĞİ, şeker pancarını PANKO BİRLİK alıyordu. Siz bunları yok edip üretici çiftçiyi tüccara mahkum ederseniz, o da istediği fiyatı çekiyor. Bu da üreticiyi kurtarmadığından ekmiyor. Ayrıca dolandırıcılar türedi. Ürünü alıyor, bir daha yüzünü gören yok.

Yap-işlet-devret faciası

Köprü, yol, tünel ve havalimanı yapmakla övünen Erdoğan 'yap-işlet-devret' modeliyle yaptığını, taahhüt edilen araç sayısı geçmediği için devlet kesesinden ödeme yaptığını neden söylemiyor? İnce'nin 'Demirel'in yaptırdığı köprüden 10 liraya geçiyoruz, senin -Erdoğan- yaptırdığın köprüden neden 100 liraya geçiyoruz' demesi hatalı 'yap-işlet-devlet modeli' yüzündendir.

* Yaptırdığın köprülerden, tünellerden, yollardan çiftçinin ürettiklerini taşıyan kamyonlar TIR'lar geçmiyorsa havalimanlarından ihraç ürünleri taşıyan uçaklar havalanmıyorsa iyi düşünmek lazım. Fabrikaları yapmadığın gibi, onları satıyorsun. İstihdam yaratamıyor, işsizliği artırıyorsun. Senin övündüklerin neye yarıyor?

Yine de Akşener

CHP'nin adayı Muharrem İnce, CHP'den Akşener'e oy verecek seçmenin bir bölümünün kafasını karıştırmış olsa da sandığa gidildiğinde yine Akşener'e oy verecektir. Zira 2. tura İnce kalırsa, sağ seçmenin çoğunun sola oy vermeyeceği bu yüzden Erdoğan'ın kazanacağının bilinci hâkim. Bu yüzden Murat Gezici'nin görüşlerine katılıyorum. Ayrıca her seçimde oy kullanmaya gitmeyen 8-10 milyon seçmenin en az yarısının Akşener için sandığa koşacağına inanıyorum.

'Millet İttifakı' iyi olacak. 'Cumhur İttifakı'nı yenecek. Akşener, Türkiye'ye iyi gelecektir."