“Milli Devlet” Modeli

MHP’nin, sadece Türk Milliyetçilerinin vicdanı değil Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi/hukuk tarihi açısından da bir ibret vesikası olarak hafızalardan silinmemesi gereken 3 Mayıs tarihine denk getirdiği seçim beyannamesinin yarattığı ilk algı aynı:

- MHP iktidar olmak istiyor.

 “Onarım”, “Bütünleşme”  ve  “Atılım” olmak üzere, üç ayrı dönem için ortaya koyduğu üç ayrı strateji incelendiğinde oluşan ikinci algı da;

 - MHP iktidarda kalmak istiyor.

“Popüler söylemle günü kurtarmak” yerine gerekirse  “acı reçete” ile ama ağrıyı geçici süreliğine dindirmekle yetinmeyip gerçek bir iyileşme öngören politikalar inşa etmek, MHP’nin geleneksel tarzı aslında.

Hatırlayacak olursanız, AKP’nin iktidara geldikten hemen sonra  “büyüme”, “refah”, “istikrar” diye meyvelerini topladığı ekonomi programı da, MHP’nin ortağı olduğu üçlü koalisyon döneminde uygulamaya başlanmıştı; ve fakat dış politikadaki menfaat çatışması neticesi ABD destekli olarak  “bir gecede” yaratılan  “ekonomik kriz” de bunalan vatandaş, AB merkezlerinde hükümet yıkıp hükümet kuran, yeni koalisyon ortakları dizayn eden medyanın da perdelemesiyle  “güzel günlerin yakın”  olduğunun farkına varamamıştı.

*  *  *

“Yardıma muhtaç insan” sayısının 30.5 milyona çıktığı bir ülkede MHP’nin;

- Asgari ücreti 1400 TL’ye yükseltmeyi,

- Asgari ücretliden vergi almamayı, diğer çalışanların gelirlerinin de asgari ücret kadarını vergi dışı bırakmayı,

- Büyükşehirlerde yaşayan asgari ücretlilere 100 TL ulaşım desteği,

- Muhtaç ailelerin en az bir ferdine iş, iş sağlanana kadar da 700 TL’ye varan  “Aile Desteği”,

- Tarımsal girdilerdeki ÖTV ve KDV’yi kaldırmayı, mazotu 1 Lira 75 Kuruş yapmayı,

- Bankaların ücretli ve emeklilerin maaş hesaplarına bloke uygulamalarına son vermeyi,

- İcra ve haciz uygulamalarının kişilerin gelirini asgari ücretin altına düşürecek şekilde uygulanmasını engellemeyi,

- 65 yaşını doldurmuş muhtaçların aylığının 300 lira yükseltilmesi, yalnız yaşlılara günlük ihtiyaçları için bakıcı/refakatçi desteği,

- Emeklilere yılda iki kere asgari maaş tutarında Emekli Destek Ödeneği,

- Evi olmayana sosyal konut veya 250 TL kira yardımı

- Üniversite öğrencilerine 10 bin lira eğitim kuponu,

- Annelere çocukları için yapılan şartlı eğitim yardımının 50 liraya yükseltilmesi,

- Ödeme gücü olmayan ailelere elektrik faturalarının yüzde 75 oranında geri ödeme yapılması,

- Muhtaç ailelere aylık ihtiyaçlarını karşılayacak HİLAL KART verilmesi,

- Engelli aylıklarının 600, engelli yakını aylıklarının 400 liraya yükseltilmesi,

- Annesi/babası vefat eden çocuklara 100 lira yardım,

- Şehit aileleri, gaziler ve ailelerine iş ve maaşlarında hayli detaylandırılmış pozitif ayrımcılık,

- Kamuda çalışan taşeron işçiler, 4/C’liler, vekil, sözleşmeli ve geçici statüde çalışanlar kadro,

- Kamuda çalışan şube müdürlerine 3000 ek gösterge,

- Kamu çalışanlarının tüm ek ödemelerinin emekli aylığına yansıtılması, 

-  KOBİ’leri, esnaf ve sanatkârı, çiftçileri ve diğer vatandaşlarını  “kurtaracak”,  “Borç Sarmalından Çıkış Projesi”,

- Kendinden olmayanı her türlü ötekileştirici, aşağılayıcı, suçlayıcı yafta ile cezalandıran uzun bir zulüm döneminden sonra şifa niyetine; ‘devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar, yolsuzluk suçları hariç’ bütün kamu görevlilerine verilen disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedilmesi

- İnfaz koruma memurlarına, çalışma sürelerinin her bir yılı için 90 gün fiili hizmet süresi zammı/yıpranma payı (darısı gazetecilerin de başına!),

- Özel güvenlik görevlilerinin en düşük aylığının, net asgari ücretin yüzde elli fazlasından (2.100 TL) az olmaması,

- Her çocuk için  “Eğitime Destek Hesabı”,

- Üniversite sınavının kaldırılması,

- 10 bin lira faizsiz  “Evlilik Kredisi”,

- Eğitim, sağlık ve daha birçok sektörde çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi,

gibi vatandaşa derin bir  “oh” çektirecek nitelikteki sayısız vaadinin, seçmeni sandıkta  “yeniden düşünmeye”  ve azımsanmayacak kesiminin de tercihini  “lehte” değiştirmesine yarayacağı -muhalefet bunlara ek olarak bir de trafoya kedi girmesini engellerse- muhakkak.

*  * *

Bu seçim döneminin  “cazibe merkezi” olan ekonomi programları dışında kalan ama başta söylediğim, iktidara gelme ve iktidarda kalma arzusunu ete-kemiğe bürüyen devleti millileştirmeye dönük -üzerine hayli mesai harcandığı belli- projeleriyle de iddialı giriyor MHP yarışa. Cepteki yangın dolayısıyla çok fazla yazıp çizip tartışamayacağız belki ama hem üniter yapıyı tehdit eden, hem de kırsaldaki vatandaşa hizmeti götürülemez hale getiren Büyükşehir Yasası’nın iptali, bilimsel ve teknolojik araştırmaların verilecek patentler aracılığıyla üretime ve toplumsal faydaya dönüşmesini sağlayacak  “Milli Yenilik Sistemi”, Türk Dünyasının bilimsel araştırma merkezi niteliğinde  “Ankara Temel Araştırmalar Merkezi (ATAM)” ve Türk Dünyası Bakanlığı, Bilişim Vadisi, ulusal petrol stoku, genetiği bozulmamış ürünlerin, bitki ve hayvanların korunmasına dönük Gen Bankası, özellikle savunma sanayisinde -üzerine Balyoz indirilen- milli yazılım sistemlerinin geliştirilmesi, son yıllarda şahit olduğumuz hukuk eliyle katliam örneklerinden sonra bilirkişi raporlarına getirilen bilimsel ölçütler, Ayşe Şule Bilgiç’in benim yakınımdaki çocuklarla bayılarak izlediğim Pepe, Ayas, Leli ve Liko gibi örneklerden sonra olumlu etkisine inandığım  “milli çizgi film endüstrisi”, toplumsal yozlaşmayla mücadele için hayati önemdeki  “kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara şiddet olaylarında zaman aşımının kaldırılması, mağdurların harç ve benzeri mahkeme masraflarından muaf tutulması”, aile avukatlığı, teşviklerin bölgesel değil sektörel bazda yoğunlaştırılması, yine ekmek almaya yolladığımız çocukların katline varan hazin olaylar vesilesiyle tecrübe ettiğimiz  “terörist vatandaş”  kavramının  “terörist” ve  “vatandaş” olarak ayrıştırılması, dış politikada bir yüzü de Rusya, Çin ve Orta Asya’yı kapsayan “tek kutuplu olmayan” diyalog organizasyonu ve elbette  “yolsuzluk yoluyla” elde edilen her türlü varlığa el konulması ile zaman aşımı olmaksızın hırsızlardan hesap sormayı da kapsayan yolsuzlukla mücadele programı da MHP’yi  “bir devlet yönetmeye hazır” görünüme kavuşturuyor bu beyanname ile.

Ayrıca...

Ayrı bir paragraf açmayı hak eden vaadi MHP’nin; cem evlerine devlet yardımı;

Başka bir yazıya bırakalım, Arena’da da hak ettiği alkışı fazlasıyla alan bu başlığı.

Yazarın Diğer Yazıları