Atatürk'ün İstiklal Harbini başlatırken kurduğu Anadolu Ajansı devletin ajansı olmaktan çıkıp resmen AKP'nin propaganda kuruluşu haline gelmesiyle 24 Haziran akşamı "Çin İşkencesine" dönüştü. Son 3 seçimde yaptıkları gibi yüzde 75'lerden başlatıp yavaş yavaş indirmek bir nevi kurbağanın kaynatılma deneyini hatırlatıyor. Taktik baştan belli 75-65'lerle başlatıp 51'e razı etmek. Bakalım bu millet bunu yiyecek mi? Bu seçimi sıcağı sıcağına değerlendirmek çok zor. Henüz sonuçlar tam belli değil. Yarından sonra daha sağlıklı yorumlanacağı kanaatindeyim.

Temel Karamollaoğlu'nun asil duruşuna kanarak seçimin kaderini "Millî Görüş"çülerin belirleyeceğini umut ediyorduk. Bu satırların kaleme alındığı saat 21.30. Meydanlarda "Değiştir" diye bağıran Erbakan'ın talebelerinin eski yoldaşları gibi gömleklerini çoktan çıkardığını alabildikleri yüzde 1,4 oy ile bir kere daha müşahede ettik.

Seçimin kaderini SP değil ama HDP'nin belirlediği gerçeğini kabul etmek lazım. Bu sütunlardan defalarca sol seçmenden HDP'ye ödünç oy giderek parlamentodaki dengeyi değiştirme çabasını yazdım. Nitekim CHP oylarından kayma olduğu ortaya çıktı. Sanıldığı gibi HDP'den Muharrem İnce'ye oy kaymadığı da ortaya çıktı.

Her şeye rağmen kurulalı 8 ay olan İYİ Parti bunca ambargo ve karartmaya rağmen önümüzdeki seçimlerin umudu olmaya devam edecektir.

Son sözümüz yine Saadetlilere... "Bilge Başkan"ı bu denli üzmemeliydiniz. Bu seçimde Saadet beklenen yüzde 5'i bulmuş olsaydı daha sonraki seçimlere tek başına bile girip "Millî Görüş"ün tarihe gömülmediğini kanıtlayabilirdi. Bu arada CHP listelerinden bir kaçı seçildi. Bu bile önemli kazanım. Umarım o isimler Karamollaoğlu'nun duruşunu sergiler.

Yarına detaylara gireriz. Şimdiden hayırlı olsun.