“Milli ittifak” ne diyor?..

Meclis’te grubu olmayan partiler için çok zordur seçim sahası. Hazine yardımı da almıyorsan vay haline!.. Çilekeşlik tavan yapar. Bir de  “malum medya”  sorunu vardır. Göbekleri çatlar bu partilerin. Hele, seçim anketlerinde  “diğerleri” olarak adlandırılmazlar mı?.. Ne kadar da  “bizim partimizin adı, kimliği var. Oy oranımızda şu”  deseler de adeta imkânsızdır seslerini duyurabilmeleri. Neyse ki, bu sefer  “diğerleri”  sıkıntısı yok Saadet ve Büyük Birlik Partisi’nin. Bildiğiniz gibi;  “Milli İttifak”  adında seçim iş birliği yaptılar. Tüm dikkatler üzerlerinde. Seçim anketlerinde  “SP-BBP”  olarak onlara ayrı yer veriliyor. Çünkü alacakları her oy AKP için düşüş anlamına geliyor.

“Milli İttifak” ın iki lideri Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici ile kahvaltı masasında buluşmak tam da bomba gibi patlayan AKP’nin oy oranının yüzde 38’e düştüğü, SP-BBP ittifakının ise yüzde 4.1 olarak gösterildiği seçim anketlerinin kamuoyuna yansıdığı güne düştü. Medya temsilcilerinin davet edildiği sohbet toplantısı oldukça sıcak havada geçti. Gündemdeki önemli konular ile ilgili sorulara  açık ve net yanıtlar verdi iki lider. Kahvaltı masasında en dikkat çeken ayrıntı ise iki liderin ve kurmaylarının yakalarına taktığı rozetlerdi. Parti kimlikleri yerli yerinde duruyor. Buna rağmen, Kamalak da Destici de koalisyonun ne kadar faydalı bir şey olduğunu savunuyor. Bugüne kadar yapılan ittifakların hiçbirinde bu kadar büyük uyumun sağlanamadığını dile getirdiler.

Bomba etkisi yaratan seçim anketinden devam edelim;

İki lider de yüzde 4.1’e karşı çıktılar. Mustafa Destici, ittifak öncesi  “parasıyla, faturasını da alarak”  anket yaptırıp ittifak için yola çıktıklarını anlattı. Mart ayında yaptırdıkları ankette  “Milli İttifak” a oy verilebilirlik potansiyelinin yüzde 20 olduğunu iddia etti.  “Tüm etkenleri kattığınızda yüzde 36’lık potansiyeli gördük ve yola çıktık” dedi. Destici, oy kaymasının kendilerine en çok AKP’den sonra MHP’den, CHP’den ve HDP’den geldiğini ifade etti. Mustafa Destici, kendilerini baraj altı gösteren anket şirketlerine sert yüklendi;  “Zorluklarını anlıyorum. Geçim dertleri var. Ayakta kalmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Mustafa Kamalak ise  “Araştırma şirketlerinin işi gerçekten zor. Bizim için öncelikli olan zihinlerde barajları yıkmak” diye ekledi.

Sıcak gündemin başlıkları hakkında da şunları söyledi liderler;

* Ekonomi-geçim sorunu:

Mustafa Kamalak,  “6 milyon resmi işsiz var. 12 yıl boyunca iktidar 600 milyar lira faiz ödemesi yaptı. Bu yıl bütçeye 54 milyar lira faiz ödemesi koydular. Bu ödemeleri ceplerinden, babalarının çiftliğinden mi yapıyorlar? Kaynaklar israf edilip belirli adamlara kanalize ediliyor. Merkez Bankası Başkanı ile yapılan kavga bize 151 milyar 200 milyon liraya mal oldu. 2015 bütçesinde ise kamu personeline 119 milyar lira ayrıldı. Nerede kaynak sorusunun cevabı buralarda. Biz 1996’da parayı bulduk ve vaatlerimizi yerine getirdik.”

Mustafa Destici;  “Asgari ücret açlık sınırının üstünde olacak, bin 500 liradan başlayacak. Kaynak sorusu akıl dışı. Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası 800 milyar dolar. Türkiye’yi yüzde 5 büyüttüğünüz zaman hepsi çözülür. Başka söz söylemeye gerek yok.”

* KKTC, “ana vatan-yavru vatan” kapışması;

Mustafa Destici:  “Kıbrıs senaryosu yazılmış, oynanıyor. Türkiye’ye algı operasyonu ile hazmettiriliyor. Kıbrıs’ın Demirel’i gitti diyenler var. Evet!.. Kıbrıs’ın Demirel’i gitti Abdullah Öcalan’ı geldi. Gözünüz aydın olsun. Güya arzu etmedikleri biri gelmiş gibi yapıyorlar. Türkiye’de seçimi tutma politikası.”

Mustafa Kamalak:  “Barışçıl bir dil kullanmak lazım. Bu polemikten hem KKTC hem de ana vatan Türkiye Cumhuriyeti zarar görür. Bu polemik sona erdirilmeli.”

* Yargıdaki kavga;

Mustafa Destici;  “Yargı tahammül edilemeyecek noktada bölünmeye gidiyor. Öfkemizi yenelim.”

Mustafa Kamalak;  “Bir devlet hukuktan ayrılırsa o ülkede en büyük çete olur.”

Sohbet sırasında her iki lider de sık sık “bu ülkenin çözülemeyecek sorunu yoktur” vurgusu yaptı. Mustafa Kamalak,  “Ortamı nasıl yumuşatabiliriz diye formüller yeni fikirler üretmek gerekir. Zor süreçten geçiyoruz. Ağlamanın sızlamanın kimseye faydası yok. Apartman sakinleri birbirlerine tahammül etmeli”  dedi.

Mustafa Destici, Recep Erdoğan’ın  “Kürt sorunu yoktur. Karşı karşıya oturulan bir masa olması, devletin çöktüğü anlamına gelir”  sözlerine sert tepki gösterdi. Destici, Oslo süreci ve İmralı trafiğini hatırlatarak,  “Milliyetçi oyları kaçırmamak adına konuşuyor. Bu konuda PKK-AKP arasında anlaşma olduğunu düşünüyorum. Senaryoya göre; HDP baraj altında kalacak. AKP anayasa değişikliği yapacak. Apo serbest bırakılacak. PKK’lılara af gelecek. 2 sene sonra bir daha seçim yapılarak PKK Meclis’e sokulacak”  diye konuştu.

Vaat çıtasının ve sertlik derecesinin çok yüksek olduğu bir seçim dönemi daha yaşıyoruz. Vatandaşta ve sokaklarda ise bugüne kadar alışık olmadığım bir sessiz dinleme sürecini gözlemliyorum. Haydi hayırlısı!..

Yazarın Diğer Yazıları