MİLLİ MÜCADELEDE FRANSIZ İŞGALLERİ VE TEPKİLER -3-

MİLLİ MÜCADELEDE FRANSIZ İŞGALLERİ VE TEPKİLER -3-
Güney ve Güneydoğu kurtuluş çareleri arıyor ve bunun için de silahlanıyordu

esat-atalay-001.jpg
Fransız işgaline karşı bölgedeki teşkilatlanmalar:

İtilaf Devletleri, Türkiye’nin taksimine yol bulmak emeliyle, Yunanlılara işgal ettirdikleri Batı Anadolu’da yaptırdıkları baskı, öldürme ve yok etme hareketlerini, bu defa da Ermeniler vasıtasıyla Adana, Maraş, Urfa ve Antep’te uyguluyorlardı. Güney ve Güneydoğu Anadolu çok rahatsızdı; kurtuluş çareleri arıyor ve bunun için de silahlanıyordu. Onların bu çabalarını, gayretlerini çok yakından izlemekte olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi Başkanı Mustafa Kemal Paşa,

1 Kasım 1919’da Sivas’tan Everek Belediye Başkanlığı’na gönderdiği bir yazıda, Kilikya Kuva-yı Milliye Komutanlığı’na topçu Binbaşısı Kemal Bey’in, yardımcılığına da Yüzbaşı Osman Bey’in tayin edildiğini bildirdi. Görevleri devam ettiği sürece Kemal Bey, Doğan takma adını, Osman Bey de Tufan takma adını kullanacaktı.

Kemal Bey’in komuta edeceği cephenin doğu kısmını Tufan Bey, batı kısmını da Ratib Bey idare edecekti. Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Paşa tarafından ilgililere bir genelge gönderilerek işgallerin İtilaf devletleri nezdinde protesto edilmesi ve Avrupa, Amerika kamuoyuna duyurulması istenmişti. Bu yüzden yurdun hemen her tarafından gönderilen telgraflarla Maraş, Antep ve Urfa şehirlerinin işgali protesto edildi. Antep, Urfa ve Maraş’ın Fransızlar tarafından işgal edilmesinin Anadolu’da uyandırdığı yankıların akabinde, General Gouraud’dan önce Suriye’de Fransız Yüksek Komiseri olarak görev yapan Georges Picot Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Sivas’a gitmişti. Fransızlar, Mustafa Kemal ve Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin ve halkın tepkilerinden oldukça etkilenmişlerdi.

7 Aralık 1919’da Mustafa Kemal ile görüşen Picot, Mustafa Kemal’in “bölgedeki Fransız işgalinin sona erdirilmesi, aksi takdirde Türklerin bu toprakları geri almak için savaşa devam edeceği” şeklindeki sözlerine karşılık Fransa’nın Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığını desteklediğini, Sivas’a hareketinden önce Ermeni kıtalarına yeni işgal olunan yerlerden çekilmelerini emrettiğini söylemiştir. Ayrıca, Adana’dan kendilerine sağlanacak olan ekonomik ayrıcalıklara karşılık olarak Maraş, Antep, Urfa ve Kilikya’nın boşaltılmasının ve barış konferansında diğer İtilaf Devletlerinin de bu konuda Fransa’yı örnek alarak işgal ettikleri yerleri terketmelerinin mümkün olabileceğini, bu bölgelerde Fransızlara karşı silahlı bir ayaklanma meydana getirilmemesini istiyordu. Kendisine, Fransızlar ve Ermeniler tarafından sebebiyet verilmedikçe, Müslümanların silahlı bir tecavüzde bulunmayacakları bildirildi. Mustafa Kemal-Picot görüşmesine rağmen Türk-Fransız ilişkileri gittikçe bozulmuş, bu görüşmelerden de bir sonuç çıkmamış, bölgede Fransızların tutumunda hiç bir değişiklik meydana gelmemişti.