Milliyetçilik karşıtı yazardan Bahçeli’ye tam destek

Milliyetçilik karşıtı yazardan Bahçeli’ye tam destek
???????AKP’ye yakın isimlerden Bahçeli’ye destek yağmaya devam ediyor. Daha önceki yazılarında Milliyetçiliği ‘zehir’ olarak değerlendiren Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, “Bahçeli’ye sahip çıkalım” dedi.

Devlet Bahçeli’nin başkanlık çıkışından sonra, yandaş medyadan destek yağmaya devam ediyor. Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur, başkanlık sistemi çıkışıyla tüm şimşekleri üzerine çeken Devlet Bahçeli’ye tam destek verdi.

Bugünkü köşe yazasına Bahçeli’nin başkanlık sistemi girişimini taşıyan Uğur, “Bahçeli tam da söylediklerimizi yaptı” ifadelerini kullandı.

Ülkücülerin çok büyük bir kısmı kurultay ve değişim isterken, ilginç bir iddiada bulunarak MHP’lilerin durumdan memnun olduğunu savunan Fırat Uğur, “Çevremdeki MHP’lilerle konuştum, ‘Bahçeli Türkiye’nin bu zor günlerinde ve geçiş döneminde ülkenin çıkarlarını kollamaktan başka bir şey yapmıyor. Kimsenin koltuk değneği olmuyor. Olsa olsa umutları kırılmak istenen milletimizin, elleri ayakları yok edilmek istenen vatanımızın koltuk değneği olur. Ama biz o şerefsizlerin kimin koltuk değneği olduğunu iyi biliyoruz’ diyorlar” dedi.

ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİĞE KARŞI!

Bahçeli’ye tam destek veren Fuat Uğur 9 Ocak 2016’da anayasanın ilk dört maddesine tepki göstermiş, MHP’nin daha kendi içindeki sorunları çözemediğini ima etmişti.

İşte Uğur’un “Atatürk milliyetçisi değilim” başlıklı o yazısı:

“Anayasa’yı çalışmaya başladığımıza ve MHP ile CHP de müzakere masasına 12 Eylül Anayasası’nın değiştirilemez kelâmıyla “garanti” altına alınan ilk dört maddeye ilişkin “kırmızı çizgiler”le oturduğuna göre şu sualleri sormak zorundayız:

1-Bu ülke insanının kendi arasındaki dayanışması neden “millî” olmak zorunda? Halkın insanî, dinî, meslekî, sanatsal dayanışma içinde olması Anayasa’ya aykırılık mı teşkil eder? (Bkz. Anayasa madde: 2)

2-Bir canlı organizma olmayan devletin, resmî dili ya da dillerinin adları olabilir ama “Devlet Türkçe konuşur” anlamına gelecek bir ifade Anayasa’da nasıl yer bulur? (Bkz. Anayasa madde: 3)

3-Neden Atatürk milliyetçiliğine bağlı olmakla yükümlendiriliyoruz? (Bkz. Anayasa madde: 2) Eğitim sistemimiz bizlere gırtlağımıza kadar “Atatürk milliyetçiliği” dayattığı için mi?

İtirazım var.

Atatürk milliyetçisi değilim ve hiçbir zaman da olmadım. Kürt, Çerkes, Laz, Boşnak vb. olmayı bir “fikir”olarak nitelendiren, “bu fikirlerle zehirlenmeye çalışılan vatandaş ve millettaşların geçmişten gelen bu yanlış adlandırmalara kapıldığı”nı söyleyen Atatürk’ün milliyetçilik konusundaki fikirlerini de hiç benimsemedim. Kemalizmin tüm argümanlarındaki o basmakalıp “Atatürk milliyetçiliği şoven değil, kültüreldir” tarzındaki lafları da ucuz bir asimilasyon taktiği olarak gördüm.

Kemalizmin inşacılarından Recep Peker’in sözleri de durumu teyid ediyor:

Bizim aramızda yaşayan, politik ve sosyal bağlarla Türk milletine ait olan tüm vatandaşlarımızı kendi insanlarımız olarak düşünürüz: Aralarında Kürtçülük, Çerkeslik ve hatta Lazlık gibi fikirler ve duygular yerleşmiş olsa bile, onlar bize aittir. Mevcut yanlış anlayışlar mutlakiyet ürünüdür ve biz çabalarımızlabunları ortadan kaldırmayı görev sayıyoruz." 

Adam en kısa zamanda bu yanlış anlayışları; yani Kürtlük, Lazlık, Çerkeslik fikrini ortadan kaldırmayı görev bildiklerini ifade ederek durumu yeterince açıklamış zaten…

Atatürk milliyetçiliği diye uyduruk bir laf üretip, bunu akılları sıra kavramsallaştırarak Anayasa’ya sokuşturanların tek amacı vardı; cilalanmış ırkçılıkla asimilasyonu ve Kemalist vesayet sistemini devam ettirmek.

Sonuç: İlk dört madde durduğu sürece hazırlanacak Anayasa’ya benden oy yok.

Peki, yeni Anayasal süreçten başkanlık sistemi çıkar mı?

Çıkmaz.

Lafımı baştan söyleyeyim de sayfa doldurmasın.

Böyle bir yöntemle değil Anayasa, salata bile yapılamaz.

İstediğiniz kadar başkanlığı savunun, eski yöntemle bir arpa boyu yol gidilmez.

Yani, yine komisyonlar Meclis’teki milletvekili sayılarına bakılmaksızın her partinin üçer kişilik temsiliyle kurulacak. Yüzde 100 mutabakat aranacak. Bir siyasal parti mızıkçılık yaparsa komisyon dağılacak.

Kısaca geçmiş olsun.

MHP’de işler karışık

Muhalefet 450 imza toplamış.

Ama MHP tüzüğünde muhalefetin olağanüstü kongre talebine ne zaman cevap verileceğiyle ilgili bir ifade yok.

Muhalefete göre yönetim 30 gün içinde cevap vermek zorunda. Neye göre belirsiz. Hukuken tartışmalı bir durum. Bu iş mahkemede biter yani.

Bu arada tüzükte olağanüstü kongrenin seçimli olamayacağına ilişkin kesin hüküm var. O hâlde kongrede tüzüğün değiştirilmesi ve seçim maddesinin eklenmesi için oylama talep edilebilir.  Kabul edilmezse yapılacak bir şey yok.

Kabul edilirse ne olacak?

Muhalefet diyor ki: Hemen aynı gün seçim yapılması gerekir.

MHP merkez yöneticileri ise “Hukuken imkânsız, ayrı bir kongre tarihi belirlenecek” diyor. Tabii bunun için yeniden imzaların toplanması zorunlu.

Karışık iş vesselam.”