Mimarlar Odası'ndan, Yeniçağ'a ziyaret

Mimarlar Odası'ndan, Yeniçağ'a ziyaret
Atatürk Orman Çiftliği'ndeki devlet mezarlığının bulunduğu bölgeye askeri tesis kurulması planına sert tepki gösteren Karakuş, "Gerekirse AİHM'e gideriz" dedi

Yeniçağ/Hanife Açıkalın

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Atatürk Orman Çiftliği'ndeki (AOÇ) birinci derece doğal sit alanı olan devlet mezarlığının yapılaşma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Candan, "Burada devleti kuran Kurtuluş Savaşı gazileri, İstiklal Harbi komutanları, cumhurbaşkanları ve başbakan yatıyor. Orası anıtsal bir alan olarak düzenlendi. Oraya yapılaşma yapmanız mekân ahlakı açısından da uygun değil" dedi. Devlet mezarlığının olduğu bölgede askeri tesis yapılaşması, birlik, yatakhane, sosyal tesis ve garnizon yapılması planlanırken Candan, tarihi bir alanın yerleşim alanına çevrilmesine tepki gösterdi. Yeniçağ gazetesi Ankara Bürosu'nu ziyaret eden Candan şunları söyledi:

ORASI ANITSAL BİR ALAN

"Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nde bir plan değişikliği var. Birinci derece doğal ve tarihi sit alanı olan yapı orman statüsüne giriyor. Bu, ilerleyen süreçte yerleşime açılacağı anlamına geliyor. Oysa orasının AOÇ sınırları içinde koruma amaçlı nazım imar planında bütüncül olarak ele alınması gerekiyor. Devlet mezarlığı ve etrafında 500 bin metrekarelik yeşil alan var. 3 cumhurbaşkanı, 1 başbakan, 67 Kurtuluş Savaşı gazisinin mezarı var. 10 bin metrekarelik böyle bir alanda yapılaşma öngörüyorsunuz. Devletin kurucularının olduğu bir devlet mezarlığını askeri kışla konumuna çeviremezsiniz. Orası anıtsal bir alan olarak düzenlendi."

YASAL YOLLARA TAŞIRIZ

Yapılaşma planı çalışmaları durdurulmadığı takdirde konuyu yasal yollara taşıyacağının altını çizen Tezcan Karakuş Candan şöyle devam etti: "Uzmanlarımız gerekçelerini oluşturuyor. Hukuksal sürece taşıyacağız. Yargı sürecinden de çok adil kararlar beklemiyoruz. Hukukun kılıfına uydurulabilir ama bu hukuki midir bilemem. Bir hukuksuzluğun hukuku oluşabilir. Bizim bu süreçte meşru mücadele olarak açtığımız dava açma sürecini Türkiye sınırları içinde çözemezsek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götürürüz. Devlet mezarlığında gördüğümüz şey itibarsızlaştırma, var olan geçmişi yok etme, üzerine yeni bir şey oluşturma olarak mekâna müdahaledir. Yoksa bir devlet mezarlığının üzerine askeri gazino yapma mantıklı bir şey değil. Burası askerin konuşlanacağı yer değil, askerin koruyacağı bir yerdir."