“Apo, Harp Okulu’na girip paşa olmak istemiş!..”

İddia bir zamanlar sağ kolu olan Şemdin Sakık’a ait.. Şemdin Sakık’la Abdullah Öcalan şimdi kanlı bıçaklılar.. İkisi de mahkum, biri İmralı’da biri Diyarbakır’da cezaevindeler.. Hücrelerinden atışıyorlar.. Abdullah Öcalan’la Şemdin Sakık şu sıra “33 askerin şehit edilmesi” olayını birbirlerine ihale etmekle meşguller..
Bu ara akıllara gelen Şemdin Sakık’ın yazdığı bir kitap.. Yayımlanmasına izin verilmeyen kitabın basına sızan konuları ilginç.. Bu kitapta Şemdin Sakık, Abdullah Öcalan’ın çocukluğunda kafasında olan bir hedefi yansıtıyor.. Abdullah Öcalan, askeri okula gitmeyi arzularmış.. Hedefi en üst rütbelere ulaşmakmış “Paşa olmaktan” bahsedermiş!..
Kitapta, Öcalan’ın doğup büyüdüğü Urfa yöresi değişik açılardan işleniyor. Ardından Öcalan’ın ailesi ve çocukluğuna dair anekdotlar aktarılıyor. Şemdin Sakık’a göre, Urfa’da bulunan Mehmet Öcalan başta olmak üzere ailenin bütün fertlerine örgüt kasasından yıllardır para aktarılıyor. Öcalan’ın askeri okula gidip paşa olmak istediği ise kitaptaki diğer ayrıntı.
Sakık şöyle demiş... “Ancak okulu yarıda bıraktı. ’Halkın çıkarları için okulumu terk ettim’dedi. Okumanın işbirlikçilik olduğunu söyleyerek, tahsiline devam eden gençleri suçladı. Onlara okulu terk edin çağrısında bulundu. Okulların yakılması, öğretmenlerin katledilmesi için talimat verdi.”

***


Kitabın ayrıntıları da ilginç..
Sakık’a göre Öcalan, Yaşar Kemal’den kendi romanını yazmasını istemiş; “Aha ben, güneş gibi ortadayım... Aslında doğru bakmasını bilseydiniz, Kürt romanını çoktan yazdığımı görecektiniz. Türk romanını da yazmış sayılırım. Görüyorsun, bazıları da sözde kendilerine romancı diyor. Örneğin Yaşar Kemal. O asimilasyon çocuğundan, o yeni yetme Kemal’den söz ediyorum. Benim gibi büyük ve de mücadeleci bir kişilik ortada dururken, böyle bir halkın varlık yokluk savaşı yürütülürken; o gitmiş Çukurova’nın börtü böceğiyle, kurdu kuşuyla uğraşıyor... Yazık değil mi, insan bu kadar değeri görmezden gelir mi?”
Öcalan, Orhan Pamuk’u da yerden yere vuruyor, onu hayal yazmakla suçluyor:  “Nakkaşları yazıyor... Bu büyük savaşı görsene, bu inanılmaz kişilik abidesine baksana. Böyle sıradan ve basit şeylerle uğraşmanın ne anlamı var. Kesinlikle Özel Savaş’ın bir yönlendirmesidir.” 

***


‘İmralı’da Bir Tiran’ isimli kitapta yer alan çarpıcı iddialar arasında Abdullah Öcalan’la kadın militanların ilişkileri de var..
Şemdin Sakık, Abdullah Öcalan’ın Suriye’de bulunan ‘yoğunlaşma’ adı verilen evlere istediği kadın militanı aldığı belirtiliyor. Hatta Öcalan kadınları seçmek için PKK’lıların eğitim sırasında çekilen görüntülerini izleyip beğendiği teröristi Suriye’ye çağırıyor. Sakık, tanık olduğu olayları aktarırken  “Öcalan, bütün bu kızları eğitim için çağırdığını söylüyordu. Herkese sahip olmak istiyordu; ama kızların çoğunluğu cinsel tacizlere ve köleleştirme yaklaşımlarına boyun eğmediler. Bu kızlara, ’fahişeler, ajanlar, önderliğe özel savaş açmışlar’diyerek suçlamalarda bulunurdu. Küfür sağanağı altında bir-iki tetikçiye teslim edip sorgulama merkezi olan Lübnan’ın Bar Elias Kenti’ne gönderirdi. Düzmece ifadeler imzalatır ve haklarındaki ölüm cezalarını onayladıktan sonra ya döverek ya boğarak ya da kurşuna dizerek öldürtürdü. Irzına geçtiği kızların sayısını bilmediği gibi tecavüzünü reddeden kaç kızı ölüme gönderdiğini de bilemez. Ama belki Rıza Altun kaç kızı öldürdüğünü bilir.”

Yazarın Diğer Yazıları