Ardından bir ulus ağlarsa...

Birisini, genç çağlarda tanıdım... Diğerini, olgunluk çağlarımda... 13 Ocak, günlerden Cuma... TV.ler, haber ajansları iki acı haberi art arda geçiyor... Saat 22.00’de özgürlük savaşçısı, Rauf Denktaş’ı kaybetmişiz... Üç saat önce de, 960’lı yılların futbol Ordinaryüs’ü, üstadı Lefter Küçükandonyadis’i yitirmişiz.

***


Sayın Rauf Denktaş Beyefendiyi, 1987 yılında yakından tanıdım. Kıbrıs’ta iki buçuk ay kadar bulunduğum görev sırasında, uzun süreler ve saatleri bulan zaman içinde, hem sohbet hem de röportaj içerikli amaçlı görüşmeler yapıyordum... Bilinenlerin dışın da, “Kıbrıs” da, yaşamın akışından, trafik tersliğine varıncaya kadar, konu derinliklerine giriyorduk! Orta boy bir saksı, çocuk bileği kalınlığında ve 15 cm. kadar ana dal ve o noktadan, biri daha kalın diğeri daha ince U şeklinde iki dal ve üzerinde adını hatırlayamadığım çiçekleri görünce, rahmetle anmağa dahi dilimin şu an varamadığı Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş beyefendinin, o bilinen ve anlamlı gevrek tebessümünü hiç unutamam....
“Teşekkür ederim Sayın Cebe, anladım, anladım müthiş bir incelik! Espriniz çok açık ve çok anlamlı...” beyanları hâlâ kulağımı çınlatır...
Bir de, randevuya gelirken, orta ve lise çağlarında bazı çocuklara, “bu Kıbrıs sorunu nedir, bana ne bilgiler verebilirsiniz...” gibi sorularıma, alamadığım doyurucu yanıtları kendilerine naklederken, aynen, “Haklısınız... Bu konuyu Milli Eğitimle konuşacağım, mutlaka temelde bilgi edinmeleri gerektiğini hatırlatacağım, çarelerine bakılacaktır” mealinde yaklaşımda bulunmuşlardı!.. Ve nitekim, ileri yıllarda ortaya çıkan bazı muhalefet görüntüleri, o günlerin eğitim ve gençlerin yetişme tarzı zafiyetinden kaynaklandığını hep düşünmüşümdür!..

***


Kıbrıs sorununun başlangıcından itibaren, bir Milli Kahraman olarak, davanın her noktasında en yetkili ve etkili kişi olarak bulunmuş, 1963’te başlayan Rum katliamlarına karşı “direniş teşkilatlarını” kurmuş ve bir Milli Kahraman olarak savaşmış, 1974 Barış harekatı ve sonrasında tüm sorumlulukla, K.Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla da, ilk Cumhurbaşkanı seçilmişlerdir... Avukatlık mesleğinin ötesinde, tüm ömrünü Kıbrıs davasına yoğunlaştırmış bir Milli Kahraman olarak, tüm Türk’lerce özveri ve unutulmaz hizmet ve kişiliği asla unutulmayacaktır... Rahmetlerle anıyor, saygın ailesine ve tüm Türk Ulusuna, baş sağlığı ve sabırlar diliyor, saygıyla anıyoruz...
Aynı gün ve üç saat kadar önce de, devrinin ve günümüzün en büyük futbolcusu olarak nesiller boyu anılan sayın Lefter Küçükandonyanis’i yitirdik... Tanrı’dan rahmet, ailesi ve tüm Türk Milletimize sabır ve baş sağlığı diliyoruz...
O günün sağlıksız zeminli ve dar imkanları karşısında dahi, inanılmaz top hakimiyetiyle, kişisel kanıma göre günümüzde Barselona’nın Metsi’sinden çok daha üstün özellik ve meziyetlere sahipti. Ordünaryüs sıfatını, kesinlikle hak ediyordu... Koyu bir Fenerbahçeliydi. Fakat Milli takıma verdikleri hizmetler, O’nun bugünkü unutulmaz varlığının efsane temelini oluşturmuştur... Rahmet ve saygıyla anıyoruz... Nur içinde olsunlar... Milli kahramanlar, ebediyen anılarak hep yaşarlar...

Yazarın Diğer Yazıları