Asıl çapulcu

“Eylemciyiz vay vay
Çapulcuyuz hay hay”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendisini tenkit edenlere çapulcular demiş. Ama bu sözlerini kendisine şiddet ve hiddetle iade ederim. Boğaziçi Üniversitesi Caz Korosu da Gezi Parkı olaylarından sonra Başbakan Erdoğan’ın ‘çapulcu’ söylemini mizahi bir dille eleştirdi. Tüm gençler ve yüreği genç olanlar tarafından beğenildi. Eee ne de olsa benim eski okulumun çocukları...

***

Erdoğan,  iktidara geleli beri Türk milletinin devletinin ve Cumhuriyeti’nin bütün değerlerini acımasızca yağma etmiştir. Düşmanlar bile Türkiye’ye onun verdiği zararı veremezlerdi. Erdoğan yıllardan beri önce Suriye’yi arz ederek Türkiye’de Alevi-Sünni mezhep mücadelelerini kışkırttı. Ve hâlâ da bu yolda devam ediyor. Hatta Müslüman-Hıristiyan çatışmasını da körüklemek istiyor. Bir Başbakanın ülkeyi birleştirici ve toparlayıcı olması lazım. Halbuki onun döneminde Türkiye’de bütün değerler, ilkeler alt üst oldu ve olmakta da devam ediyor. Eğer böyle devam ederse Türkiye’nin iç savaşa, bir kardeş savaşına sürüklenmesi çok muhtemel. Yani ateşle çok oynuyor. Taksim’deki eylemler sadece oradaki ağaçların kesilmesine karşı infial değil. Asıl bu olay Başbakan’ın nasıl bir yolda olduğunu gösteriyor. Çünkü Topçu Kışlası’nı tekrar alış-veriş merkezi olarak diriltmek amacının arkasında asıl bir sembolizm var. O kışla geçmişte yobazların karargahı olmuştu. Şimdi bunu tersine çevirmek o kışlayı kendi amacının kışlası yapmak istiyor. Ne var ki Türk milleti hiç de aptal değil. Ve Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylar bunun ispatı. Türk milleti uyandı ve çıldırmakta. Sevgili Turgut Özakman’ın kulakları çınlasın. Bu süreç daha ne kadar devam eder bilemem ama benim kanımca sonunda Erdoğan’ın iktidarını daha çok sarsar görünüyor. Zira şu sırada Türk’ün, Türkiye’nin her yöresinde süregelen olaylar bitmiyor ve Erdoğan tarafından ne söylenirse söylensin yatışmıyor. Cin şişeden çıktı bir kere.

***

Bu Gezi eylemleri bir anlamda da bazılarının küçümsediği; bir işe yaramaz, cep telefonu ve bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir şey yapmazlar; dünyada olup bitenlerden bihaber diye nitelendirdiği Türk gençliğinin ne olduğunu o beyinlere temel çivisiyle çaktı... Hepsi birer cevher. Bir duruş sergiliyorlar, tam bravo bundan daha iyisi olamaz demeye kalmıyor peşinden bir başkası tam 12’den vuran bir eylem ortaya koyuyor. Bunların hepsi o küçümsediğiniz Türk gencinin zekasından fışkırıyor. Hele son “duran adam” fenomenleri var ki dalga dalga bütün yurda yayıldı. Ve hatta ülke sınırlarını aştı. En son duyduğum, Amerika, İngiltere ve Almanya’da da durmaya başladılar...(Bana Galatasaray’ın meşhur simgesi “Karıncaezmez Şevki”yi hatırlattı. O da Galatasaray’ın maçlarında kımıldamadan dururdu.) İzmir’in duran adamı da yöreye özgü “duran efe” olarak tezahür etti.

***

Yüzüne doğru sıkılan biber gazına aldırmadan yürüyen Türk kadını, TOMA’dan püskürtülen tazyikli suya korkusuzca göğsünü siper eden Türk kadını... Kadın erkek, genç yaşlı demeden hepinizin gözlerinden öpüyorum. Ne mutlu onlara ki Mustafa Kemal’in askerleri olduklarını ispat ettiler...

Yazarın Diğer Yazıları