Atatürk 30 Ağustos'u anlatıyor

Atatürk 30 Ağustos'u anlatıyor
"Yarım hazırlıkla yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür"

2-

Sakarya Savaşı'nın kazanılmasının ardından, kamuoyunda ve BMM'de baş gösteren taarruz sabırsızlığı üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa, 4 Mart 1922'de Büyük Millet Meclisi'nin gizli bir toplantısında, endişe ve huzursuzluk duyanlara açıklama yaparak kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırdı.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, burada yaptığı konuşmada, şöyle diyordu:

''Ordumuzun kararı taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür.''

Mustafa Kemal Paşa bu konuşmayla bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken, diğer taraftan orduyu son zaferi sağlayacak taarruz için hazırlıyordu.

Haziran 1922 ortalarında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruza geçme kararını almıştı. Asıl amaç, yok edici bir meydan savaşı yapmak, düşmanı çabuk ve kesin bir sonuç alacak şekilde vurmaktı.

Dikkati çekmemek için futbol maçı organizasyonu

Mustafa Kemal Paşa, bir taraftan 21 Ağustos 1922 günü Çankaya Köşkü'nde çay daveti vereceğini gazete ve ajanslara bildirirken, diğer taraftan ordu birlikleri arasında bir futbol maçı organize edilmesi bahanesiyle ordu komutanlarını Akşehir'e davet etti. Böylece Yunanların ve işgal devletlerinin dikkatleri çekilmeyecekti.

Paşa, futbol maçının olduğu gün, 28 Temmuz gecesini, komutanlarla genel taarruz hakkında konuşarak geçirdi ve gereken direktifleri verdi.

Büyük taarruz öncesi divan-ı harbe giden yol

Akşehir'de ordu komutanlarıyla gerekli görüşmeleri yaparak Büyük Taarruz için hazırlıkları sürdüren Gazi Mustafa Kemal Paşa, yersiz davranışlarından dolayı 1. Ordu Komutanlığına atanan Ali İhsan Paşa'yı Divan-ı Harb'e verdi.

Gazi Paşa bu olayı şöyle anlatıyor:

''İhsan Paşa'nın kendisini Divan-ı Harb'e kadar götüren yersiz davranışlarından dolayı, ordu komutanlığından uzaklaştırılması gerekti. Gerçekten, Ali İhsan Paşa, ordunun disiplinini ve genel yönetimini bir çıkmaza sokacak şekilde hareket etti. Ast komutanları, üstlerine karşı itaatsizliğe ve görevlerini yapmamaya, kışkırtma ve bu davranışları destekleme gibi tutumları yanında, ordunun emirlere uyma ve görev duygusuyla oynayacak kadar entrikacı bir yaratılışta olduğu kanaatini de uyandırdı.''

Büyük Taarruz öncesi Divan-ı Harb'e verilen Ali İhsan Paşa'nın ardından 1. Ordu Komutanlığı görevine Nurettin Paşa atanarak, ordular arasındaki koordinasyon sağlamlaştırıldı.

Taarruz nereden yapılacak?

Büyük Taarruz öncesi ordular arasında sağlanan koordinasyonun ardından, asıl taarruzun yapılabileceği başlıca üç bölge seçildi.

Birinci Bölge: Sakarya kuzey kolu ile Sivrihisar-Seyitgazi arasındaki bölgeden Eskişehir genel istikametinde taarruz. (Porsuk Çayı vadisini takiben kuzey bölgesi.)