19 Nisandan beri geri sayım yaptığımız o büyük gün geldi! Ülkenin geleceği açısından oldukça önemli bir genel seçim yapılıyor bugün.
Cumhurbaşkanı adaylarının ve partilerin seçim kampanyalarını -hepsini aynı kolaylıkla olmasa da- günlerdir takip ettik… Bu kampanyalar öncelikle belli bazı seçmen gruplarına hitap ediyordu aslında… Çünkü bu grupların kullanacağı oylar, seçim sonucu açısından oldukça önemli olacak…
İlk grup, oranları yüzde 10-12 olan kararsız seçmen. Hangi parti veya aday kararsız kesimi ikna etmeyi başardıysa, bu kesim o parti veya aday için büyük avantaj sağlayacak…
Öte yandan, yeni düzen, hala herhangi bir parti tarafından ikna edilemeyen seçmen için de ittifaka oy verme imkânı sağlıyor. Siyasi gündemin vatandaşı özellikle de ekonomik açıdan bu denli büyük oranda etkilediği ülkemizde, sekiz adet parti arasından birini seçemeyen seçmenlerin olmasına anlam veremesem de bu imkân onlar için. İlk bakışta hayli karışık görünse de internette nasıl oy kullanılacağına dair videolarda ayrıntılı anlatımlar mevcut, sandığa gitmeden bir tanesini izlemenizi öneririm…
İkinci seçmen grubu, toplam seçmen nüfusuna oranları yüzde 15-17 arasında olan gençler. Seçim sürecinde genç seçmene yönelik yapılan kampanya çalışmaları, onların oyunun önemini gözler önüne seriyor.
Bugünkü seçimde oy kullanabilecek seçmen sayısı 59 milyon 369 bin. Bunların 1 milyon 78 binini 18-19 yaşındaki ilk defa oy kullanacak seçmen oluşturuyor. TUİK verilerine göre, 2017 Anayasa değişikliği referandumunda sandığa giden 18-24 yaş aralığındaki seçmen sayısı 8 milyon 553 bin kadardı. Dolayısıyla da gençlerin tercihlerini nasıl kullanacağı merak ediliyor.
Öte yandan, araştırma şirketleri referandumda anayasa değişikliğine 'hayır' diyen genç nüfusun 'evet' diyenden daha fazla olduğunu söylüyor. Bugünkü seçim de muhalefetin parlamenter sistem vaadinden bahisle referandumla benzer nitelik taşıdığından, genç seçmenin muhalefette yoğunlaşacağı öngörülüyor.
Seçimin kaderi gençlere bağlı diyemeyiz elbet. Ancak sıkı bir yarış olması beklenen bu seçimde bir oy dahi büyük öneme sahipken yaklaşık 10 milyonun oyunun önemi elbette ki yadsınamaz.
Seçimin kaderine etki edebilecek üçüncü seçmen grubu ise, ekonomik sıkıntılardan mağdur olan vatandaş. (Bu noktada, "Hangimiz ekonominin mağduru değiliz ki!" dediğinizi duyar gibiyim…) Vatandaş ekonomik sıkıntıdan ne kadar etkileniyorsa, kaygıları da o oranda artıyor.
Kararsızlar ve diğer tüm seçmenler…
Haydi sandık başına!
Çünkü bugün elindeki imkânı kullanmazsan, sorunlarına çözüm bulmak için bugün yapman gerekeni yapmazsan, yarın yakınmaya hakkın yok!
Altı aday cumhurbaşkanlığı için, sekiz parti de meclis için tercih olarak önüne sunuluyorken, ittifak yasası ile baraj engeli bir nebze kalkmışken, cumhurbaşkanı seçimi için iki turlu sistem daha demokratik bir seçim imkânı sağlamışken; bu imkânı kullan!
Önümüzdeki dönemde ülkenin nasıl bir anlayışla yönetileceğinin tayini için, yurdunu ve çocuklarının geleceğini düşünen herkes sandık başına…
Hadi bakalım! Gelecek için; iyi olan kazansın!
