Çanakkale ruhu yeniden dirilmeli

101. yılını kutladığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi, Türk Milletinin her türlü yokluğa rağmen eşsiz direnişinin, yedi düvele karşı verdiği ölüm-kalım mücadelesinin adıdır. İslam'ı boğmak ve Türk Milletine esaret zinciri vurmak isteyen emperyalist güçlerin Çanakkale'nin soğuk sularına gömüldüğü gündür. Her karış toprağı şehitlerimizin kanıyla sulanan Çanakkale'de, istiklale susamış bir milletin esaret prangalarını kırdığı gündür.

Çanakkale Zaferi, İslam'ın bayraktarlığını yapan Türk Milletinin var olma, yok olma mücadelesinde düveli muazzamaya karşı verdiği yeniden diriliş destanının adıdır. Gelecek nesillere vatan savunmasının, birlikteliğin, kardeşliğin, kahramanlığın, imanın nasıl yaşandığının en bariz göstergesidir.

Nitekim milli şairimiz M. Akif Ersoy, Çanakkale'de mücadele eden ve şehit düşen gençlerimize "Asım'ın Nesli" şiirinde şöyle sesleniyor:

"Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek."

Akif'in "Çanakkale Şehitlerine" ait şiirinde de

"Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;"

Yine aynı şiirinde "Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi" benzetmesi boşuna değildir.

Umudun ve cesaretin hiç yitirilmediği ve dünya tarihini değiştiren Çanakkale Savaşları, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nın da başlangıcıdır.

250 bin şehidin verildiği Çanakkale Savaşlarında yansıtılan millî ruha bugün eskisinden daha fazla ihtiyacımız bulunmaktadır.

Bugün Çanakkale Zaferinin milletimiz için ne anlama geldiği, vatan, bayrak, din, devlet sevgisinin ve bağımsızlığın ne kadar önemli olduğu, daha doğrusu Çanakkale ruhunun ne anlama geldiği yeni nesillere iyi anlatılmalıdır.

Bu nedenle eğitimcilere büyük görev düşmektedir. Toplumun adsız neferleri olan öğretmenler, öğretim üyeleri ve bütün eğitim çalışanları çocuklarımıza ve gençlerimize Çanakkale Savaşlarını, Çanakkale Zaferi'ni, 250 bin şehidi niçin verdiğimizi çok iyi anlatmalıdır. Her gencimiz Çanakkale'yi mutlaka görmeli, Çanakkale'deki ruhu teneffüs etmelidir.

Çanakkale Zaferi'nden 101 yıl sonra da ülkemiz çeşitli saldırılarla karşı karşıyadır. Türkiye'nin bölünmesini isteyen emperyalistler ve bütün şer güçler teröre, teröristlere karşı verilen mücadeleyi kırmaya çalışmakta ve bölücülere yardım ve yataklık etmektedir.

Türkiye'nin zorlu bir dönemden geçtiği bugünlerde herkesin el ele vermesi, birlik, beraberlik içinde hareket etmesi gerekmektedir. Çanakkale'deki dirilişi çok iyi bilen bir millet olarak, bu zor dönemleri de aşacağımıza inanıyoruz.

Çanakkale Zaferi'nin 101. yıl dönümünde bugün, ülkemizin bir bölümünün sokak sokak, cadde cadde, şehir şehir yeniden nizama ve intizama sokularak teröristlerden arındırılması gerekmektedir.

   Ülkemizi bölmeyi, milletimizi korku ve baskı ile sindirerek üzerinde operasyon yapmayı amaçlayan şer odakları iyi bilsin ki; Sur'da, Yüksekova'da, Cizre'de, Şırnak'ta sokak sokak, bozulan düzeni ve huzuru sağlamak, kardeşliği yeniden tesis etmek için mücadele eden mangal yürekliler, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda Türk Bayrağı dalgalansın ve ülkemizde ezanlar susmasın diye canlarını veren yiğitler, cebindeki son kuruşunu askere gitmek için yol parası yapan kahramanlar oldukça, bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.

İçinde bulunduğumuz zaman bizleri ülkemizin her karış toprağını ve değerlerimizi yeniden Çanakkale ruhu içinde, müdafaa etmeyi zorunlu kılmaktadır. 

Bu nedenle Çanakkale ruhu yeniden yeşerip dirilmeli, çocuklarımız ve gençlerimiz bu ruhla donatılmalıdır.

 Nitekim şair Mithat Cemal Kuntay bu gerçeği şu mısra ile dile getirmektedir:

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır."

 

Yazarın Diğer Yazıları