Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Devlet Ana

      Siyaset bilimi üniversitelerde ana bilim dalı oldu. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler gibi bölümlerde kriz yönetimi adı altında önemli bir ders vardır. Bu dersi sadece siyasiler devleti idareye talipler değil özel şirket yöneticileri dahil tüm vatandaşlar okumalı ve hayatın olağan akışında karşılaşabilecekleri kriz anlarında hazır olmalıdır.

      Üç yılı geçen zorlu mücadeleden sonra büyük umutlarla kurulup 8 ay gibi kısa sürede yüzde 10 barajını aşıp parlamentoya giren İYİ Parti'de yaşanan kriz ne yazık ki iyi yönetilmiyor. Dün sabah(Salı) erkenden bir taraftan Fox TV, diğer taraftan Halk TV'yi seyrettim. Halk TV'de İYİ Parti Antalya Milletvekili değerli dostum Feridun Bahşi, Meral Akşener'in istifa krizini değerlendirirken Yusuf Halaçoğlu'nun çıkışını ele aldı ve bence hata yaptı. Halaçoğlu bu partinin kurucularından ve 5 milletvekilinden birisidir. İYİ Parti'nin kuruluş açıklamasını okuyandır. Liste olayını artık tartışmanın anlamı yok. Başkaları gibi istifa edip yolunu ayırmadı. Seçim esnasında İYİ Parti'ye oy istedi. Kurucusu olduğu partinin beklenenden az oy alışını sorgulaması son derece yerindedir. Nitekim Sayın Meral Akşener çalıştayda "herkesi sonuna kadar dinleyeceğiz" demişti. Yusuf Hoca'yı da dinleyip tespitlerini not etti. Seçim sonrası her parti kurultay toplayıp bir nevi hesap vermelidir. Akşener de buradan hareket edip demokrasiye örnek olacak şekilde olağanüstü kurultaya gidileceğini söyledi.

***

           Gelelim İYİ Parti'nin grup başkan vekili Lütfü Türkkan'ın Fox TV'deki konuşmasına... Türkkan aynı zamanda Basından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı idi. İki dönem vekillik yapmış tecrübeli isim. Ancak MHP ile polemiğe girmek gibi gereksiz işe koyuldu. MHP'den 12-13 milletvekili gelebilir söylemi şık olmadı. Kriz böyle yönetilmez.

     Çalıştayda yanlış anlaşılan bir diğer husus ise Meral Akşener'in "Ne bedelmiş öde öde bitmez" söylemi olmuş. Sayın Akşener konuşması esnasında 15 Temmuz kalkışmasından sonra birçok kişinin ortadan kaybolduğunu vurgulayıp aralarında bu satırların yazarının da bulunduğu gözaltıları anlatırken değerli kardeşim Tamer Kayalp'in gözaltındayken eşinin hamileliğini hatırlatmış. Salondakilerin bazıları gözaltına alınanların bedel ödetmek talebi olduğunu sanmış. Bu algı yanlış. Ne Sayın Akşener'in kimseye bedel borcu vardır ne de günlerce gözaltında kalanların alacağı... Bu örnek, kuruluş esnasında çekilen zorluklar için verilmiş nottur. Kaldı ki gözaltına alınanlardan birkaçı aday olmuş hiçbiri de seçilememiştir.

***

     Gelelim seçilemeyenlerin hiddetine. Her şeyden önce siyaset uzun solukludur. Seçim öncesinde esen rüzgar ile İYİ Parti yüzde 16.8 ile 23 arasına girdi. İstanbul'da 3 bölgeden 7'şer. Ankara'da ve İzmir'de 3'er milletvekili olmak üzere 120'den fazla sandalye kazanması bekleniyordu. Uygulanan ambargo ve karartma karşısında oylar düştü. Listeler açıklandığında sırasından memnun olmayanlardan bazıları istifa etti. Gerisi sesini çıkarmadı. Bazıları nasıl olsa ben seçiliyorum havasına girdi. Nitekim bazı iller de yurt dışı oyları yüzünden kaybedildi. Bazı yerlerde 300-500 oy ile durum değişti. Seçimden sonra seçilemeyiş psikolojisi ile sağda solda dedikodu yapıp birilerini suçlamak İyiler Hareketi mensuplarına yakışmaz. Hesaplaşma kurultayda olur. O da uzak değil beklenir. 12 Ağustos...

    Bu konudaki son sözüm Meral Ablama; bir anlık öfke ile çekip gitmek yok! Meral Akşener sadece Fatih'in annesi Pars'ın babaannesi değil. 5 milyon oy verenin yanında milyonların ablası, bacısı, anası, babaannesi, halası, teyzesi velhasılı ailesidir.

     Tülbent Devrimi'nin yolbaşçısıdır. Bu parti bugün olmasa da yarın öbür gün mutlaka iktidar olacak. Akşener de Cumhurbaşkanı seçilerek tüm unvanlarının yanına Devlet Ana'yı ekleyecektir.

      Bu millet Devlet Baba'dan ziyade Devlet Ana'yı benimseyip sevmiştir.

Meral Ablam da Devlet Analığının gereğini yapacaktır. Vesselam...

Yazarın Diğer Yazıları