Kimliğini pazara düşüren devlet!..

Memleketin en önemli gündemi Katar şeyhinden alındığı belirtilen milyonlarca dolarlık bir uçak... Havalı mı havalı, içinde yok yok... "Bağıştı-hediyeydi" derken karambolde kaldı koca uçak...

Yurttaşların neredeyse üçte biri açlık sınırındayken ve "zam"lar millete nefes aldırmazken dar gelirli gidişata isyan ediyor da, AKP cenahı "israf" konusunda da bildiğini okumaya devam ediyor...

Ve de iktidarın "gizemli alışveriş"leriyle artık alay da ediyor sosyal medya kullanıcıları!.. Sosyal medya yıkılıyor öfkeden!..

Kimileri şatafatlı uçağından sonra Katar şeyhinin Akdeniz'de dolaşan devasa yatının fotoğrafını yayımlayarak, "bunu da alsın saray" diye adeta alay edercesine sert eleştiriler yöneltiyor da, kimin umurunda ki?..

Çünkü siyaset-rant-şatafat düzeni iyice zıvanadan çıktı...

Memlekete genelgeyle-kararnameyle, adeta zorla dayatılan tablo hem vahim hem de utandırıyor aslında;

Milyon dolarlık uçaklar almak, 300 metrelik mesafede yüzlerce liralık yakıt tüketen araçlarla dolaşmak ve devletteki araç-bina-harcama savurganlığını hoş görmek ne yazık ki sıradanlaştı artık...

"Saray"ın her ay yüzbinlerce lira tutan enerji faturalarını es geçmek ve bürokraside olabildiğince israfa sürüklenmek ekonomisi iyi- dışa bağımlılıktan kurtulmuş ülkelerde bile tepki çekerken, tüm bunlar Türkiye'de pervasızca-görgüsüzce yaşanıyor, kimse ne yazık ki "dur" da demiyor...

Hem de devletin tüm kaynaklarının hiç uğruna, üstelik haraç-mezat satıldığı Türkiye'de dayatılıyor bu başıboşluk, debdebe ve şatafat düzeni...

Bir kez daha altını çizmek gerekiyor ki; adı "muhalefet" olan çark da sınırsız israfa, mide bulandıran şatafata, bitmeyen başıboşluğa, en önemlisi de karanlık "peşkeş"e karşı gerektiği gibi işlemiyor!!!

İktidar ne yazık ki bu "muhalefet" başıboşluğundan-etkisizliğinden de cesaret alıyor...

***

Peşkeş, yıkım ve çöküş!..

Şöyle bir düşündüm de özellikle son 16 yılda satılmadık ne kaldı acaba şu güzelim memlekette?..

Tarladan limana, fabrikadan şirkete, yer altından yer üstüne kadar neler gitmedi halkın ellerinden?..

Son yıllarda neler uçtu devletin-milletin avuçlarından?..

Hesapsız kitapsız, sorgusuz sualsiz neleri sattılar da, yiyip bitirdiler devletin tüm kaynaklarını?..

Ulusça, el birliğiyle ve alın teriyle inşa edilen hangi kuleler siyaset-rant tezgâhının çarkında yok yere yıkılıp gitti acaba?..

Hangi kaynaklar pervasızca ve insafsızca peşkeş çekildi yerli-yabancı rantiye ortaklıklarına?..

Savaşlardan çıkmış genç cumhuriyetin; binbir eziyetle, salt "kalkınma" için var ettiği eserler kimlerin elinde rant kulelerine dönüştürüldü?..

Kimler, neleri -sözde- satın alarak köşeyi döndü siyasetin ellerinden?..

"Özelleştirme" denilen vurgun-yağma düzeninin kirli tezgâhında, cumhuriyetin tersanelerine, limanlarına, fabrikalarına ve kalelerine girilmesi yetmedi mi daha?..

Peki; kıymetli varlıklarını, geleceğe yönelik dayanaklarını, milleti besleyen üretim araçlarını, gençliğe ekmek verecek istihdam alanlarını neden yerle bir eder ve niçin dışa bağımlı hale gelir bir devlet?..

Soru açık ve nettir; bir devlet tüm ekonomik varlıklarını, velhasıl geleceğini "neden satar" elin yabancısına;

Bir ülke "haberleşme" (Telekom) sisteminin alt yapısını bile (hem de kısa süre sonra kablolarına kadar yağmalanmasına ve 20 milyar dolar zarara) göz yumarak neden emperyalistlerin taşeronlarına satar da, sırlarını, güvenliğini ve ne yazık ki itibarını yerle bir eder acaba?..

***

8 milyon başıboş varken!!!

İktidarla muhalefet gücünün tamamen dengesiz olduğu düzenlerde pervasızlık meydanlarda cirit atar ki, ne satılanın ne de alınanın hesabını sorabilir kimse...

Baksanıza; "özelleştirme"yle memleketin kuruluşlarının, fabrikalarının ve arazilerinin birilerine ucuza peşkeş çekilmesi yetmemiş olmalı...

Memleketin kıyılarının, ormanlarının, en değerli arazilerinin, plazalarının, Almanlara, Araplara, Ruslara ve İngilizlere satılması da yetmemiş...

Borsanın neredeyse üçte biri yabancı sermayenin eline geçmemiş sanki... Medyada, bankacılıkta, sanayide hatta tarımda emperyalizmin uşakları at oynatmıyor sanki...

Ve de memlekette 6 milyonu Suriyeli, en az 8 milyon "sığınmacı-göçmen-kaçak" ellerini-kollarını sallayarak, başıboş, denetimsiz, bilgisiz-belgesiz cirit atmıyor sanki...

***

Ucuzlamanın pervasızlığı!..

Yukarıda yansıtılan manzaraya bakarak şu tablo da çıkıyor ortaya;

AVM'ler, lüks plazalar, toplu taşıma araçları, gecekondu arsaları ve hatta kaldırımlar bile artık yabancıların işgalinde bu ülkede!..

Velhasıl kiralanmadık ve de satılmadık arazi de arsa da tarla da kalmadı memlekette...

Sırada ne var peki?.. Ülkeyi iyice ucuzlatmanın ve iyice ayağa düşürmenin formülleri ne yazık "satış"a hizmet etmeye devam ediyor da, durdurabilene aşkolsun!..

İşte Yeniçağ da dün manşet yapmıştı; artık kimliği de satılık hale getirildi bu soylu memleketin!!! "Vatandaşlık" da adeta haraç-mezat ki artık, eyvah eyvah!..

Baksanıza; AKP iktidarı "para gelsin de nasıl gelirse gelsin" demiş olmalı ki, özelleştirme yağmasından sonra "vatandaş"lığı da ucuzlatmış!..

Para birimi yerlerde sürünen bir ülke için tamamen ezilmenin, basitleşmenin ve sıradanlaşmanın vahim tablosudur "vatandaşlık" ucuzluğu...

Artık ev-arsa almak koşuluyla "vatandaşlık" elde etmek isteyen yabancılar 1 milyon dolar yerine 250 bin dolar, 3 milyon dolarlık "mevduat"la yatırım koşulu yerine de 500 bin dolarla işi bitireceklermiş!.. Hoppp... oldu sana memleket "yolgeçen hanı!.."

Diyeceksiniz ki; "haberleşme" sistemini bile yabancılara satmak bir ülke için sırlarıyla- istihbaratıyla ve tabi ki dolaylı olarak güvenliğiyle birlikte "vatan"ı da satmaya eşdeğer sayılırken, "vatandaşlığı" ucuzlatarak satmanın lafı mı olur?..

Mesele sadece "para" kazanmaksa, vatandaşlığı ucuzlatan siyaset anlayışına şu soruyu sormak Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan her Türk yurttaşı için kaçınılmaz olmalıdır;

Dünyanın neredeyse yüzde 90'ı Türklere "vize" uygulayarak adeta ülkenin itibarını da hedef alırken, Türkler Avrupa'da yıllardır horlanırken-ezilirken, hatta yakılarak-dövülerek öldürülürken, "250 bin dolar"ı verene vatandaşlık satmak neye hizmet ediyor acaba?..

Vatandaşlığı ucuzlatarak adeta ülkenin kimliğini de pazara düşürdüler ya, pes!!!

Yazarın Diğer Yazıları