KIRIM TÜRKLERİ'NİN ETKİNLİĞİ VE FATİH SULTAN MEHMET'İN SON OTAĞI

Saygıdeğer okurlar, inanınız bunca yaşantım için de birkaç yaşanmış olay ve  hayal edilmesi dahi mümkün olmayan bu  gerçekler, yaşantımı son derece etkilemiştir…
Elbet de bunların başın da, ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZÜN, çok çok acı da olsa aziz naşı'nın ANIT KABİR de mozolenin altında ki köşegenli oda da toprağa verilme anın da, 20 yaşların da çok genç bir Yd. Subay Teğmen olarak bulunmam ve şu an sanırın birkaç general ve birkaç da görevli dışın da olup da O YÜCE ÖNDERİN, ASİL ve UNUTULMAZ MUHTEŞEM ÇEHRESİNİ , yeryüzünde  görüp de halen hayatta olan en son kişi ben olmalıyım…(  10 Kasım 2011 tarihli Yeniçağ gazetemiz de, baş sayfamızın tümünü kaplayacak şekilde sunumu yapıldığı ve Ulusal  gazetelerimize de  yansıdığı üzere…)
Yukarıda ki başlıkla, bu tarihi ve beni yaşantım boyunca etkileyen, yaşanmış gerçek olayla ne ilgisi var, sorusu haklı olarak akla gelebilir !
Hemen sunayım ki, var efendim var, hem de çoğumuzun bilmediği bir tarihi gerçekle, 9.Haziran.2012  Cumartesi günü, saat 09 -17.00 arasın da davetlisi olduğum Çayır ova da ve bugün piknik alanı olarak hizmet veren yeşili bol ağaçlı bir alan da, tesadüfen kişisel olarak karşılaştığım durum ve bulgularımla yaşantımın çok önemli bir nirengi noktası daha gerçekleşiyordu! Hemen belirtmeliyim ki, elbet de tarihi kaynaklar, yöre yöneticileri ve kulaktan duyma da olsa bazılarınca bu yer biliniyor olmalı ve sır değildi! Ancak, geniş kapsamlı olduğunu da hiç sanmıyorum!..

***

Davetlisi olduğum, Gebze Kırım Türkler'inin gün boyu süren  çok renkli etkinlikleri, içleri yanık ancak Türk bilinç ve birlik beraberlik yaşantı ve anlayışlarıyla, kesinlikle Ülkemizin  canlı, renkli ve kültürel değerlerinin vaz geçilemez  görüntüleri olarak da daima yansımaktadır… Ancak, 3 Mayıs 1481 yılının Perşembe günü saat 16.00 da ve 49 yaşın da531 yıl sonra, buraya kurulan Padişah OTAĞIN DA , 21 yaşın da İSTANBUL'UN FATİHİ olan, Avrupa ve Asya Kıt'aların da bir çok yeri İmparatorluğa eklerken, KIRIM TÜRK YURDUNU DA 9 Haziran da, Anayurd'umuza katan, eski DEVRİ KAPATIP YENİ BİR ÇAĞ AÇAN,  OSMANLI DEVLETİ'NİN BÜYÜK İMPARATORU-PADİŞAHI FATİH SULTAN MEHMET, işte bu nokta da SON OTAĞIN DA YÜCE TANRISINA RUHUNU TESLİM ETMİŞLERDİ… İşte bugünkü Bahar şenliği, BÜYÜK TÜRK İMPARATOR'UNUN SON OTAĞ noktasından  tam 531 yıl sonra, aynı nokta da yapılıyor olmasıydı … Bu, gerçekten tarihi bir  tesadüftü !

***


GEBZE, KIRIM TÜRKLERİ Dernek Başkanı Sayın ŞERİFE ORAK' ın daveti gereği, aile yakınlarımla birlik de Ankara anayolu üzerin de ve Çayır Ova da, büyük Özel bir Hastane'nin deniz tarafın da ve yakınların da bulunan yeşilliğin hakim olduğu alana gidişte, doğrusu OTAĞ alanının burası olduğunu bilmiyordum… Ancak, 5-10 dakikalık dinlenme sonun da ve giriş bölümünde 1.5-2 metre çapın da daire şeklin de ve on cm. kadar kalınlıkta,  kaide üzerine oturtulmuş ve bize olan yüzün de büyükçe bir "OSMANLI TURASI" dikkatimi çekti… Gençlere sordum, bilmediklerini anladım… Anıtın yanına giderek inceledim… Yabancı menşeli yerli büyük bir firmaca yaptırılan bu anıtın diğer tarafın da  ise aynen ;
"Osmanlı'lar zamanında, Hünkar Çayırı veya Katip Çelebi'de Sultaniye adını taşıyan bu bölge, I.SELİM'İN 1514 İran Seferi Ruznamesin'de Tekfur Çayırı  olarak da anılmakta ve Anadolu ve Orta- doğu'ya yapılan tüm seferler de Ordu'nun toplanma bölgesi olarak kullanılmaktaydı. Bizans döne- min de ise Tekfur Çayırı olarak adlandırılmıştır. 1481 yılın da Üsküdar'a sancak dikilip doğuya sefer yapacağını ilan eden FATİH SULTAN MEHMET rahatsızdır. Buna rağmen sefere çıkıp Ordunun son  durumunu görmek üzere 1-2 Mayıs  günü Hünkar Çayırın da otağını kurdu.  03. Mayıs.1481 tarihin de etrafı yeşil saha ile çevrili Otağı'nın bulunduğu yerde hayata VEDA etti. Daha sonra  II.Beyazıt  tarafından şimdiki yerine defnedilen FATİH SULTAN MEHMET'İN son seferin de konakladığı ve öldüğü bu alan IV. Murat'ın 1637 Bağdat seferi Ruznamesin de görüldüğü üzere ayni zaman da Tuzla'dır. Burada bulunan çeşme ve Namazgah Fatih Sultan Mehmet'in  anısını yaşatmak üzere yaptırılmıştır. Bu yerin doğusun da  Kemikli dere vardır.Bu dere üzerin de iki büyük iki küçük sivri kemerli bir köprü bulunmaktadır. Bu köprünün doğu tarafı uzun zamandan beri haraptır. 1927 yı- lında Taeshner'de Kemer Köprü olarak geçen bu köprünün , Matrakçı'nın kaydettiği Kıssahan Köp- rüsü olması gerekir. Bağdat yolu üzerinde ordunun geçişi ve ulaşım maksadıyla kullanılmıştır."  Yazısı , olağan üstü dikkatimi çekti. Bu bilgiyle olduğunca çevreyi de inceledim…
Bu yazılı anıtın  elli metre kadar aşağı kısmın da, ortası yarım futbol sahası büyüklüğünde ve tam yuvarlak çimenli alan, etrafı ağaçlı piknik alanı ve hemen sağ tarafında da anıtsal görünüm de ve Fatih Sultan Mehmet adına yontma taştan yapılmış bir çeşme, bu yerin tarihi bir özelliğini hatır- latır gibiydi… Çeşmenin hemen sol tarafında da, yepyeni bir çağı açmış olan, Osmanlı padişahlarının 7. cisi İstanbul'un fatihi ve II. Murat Han'ın oğlu olup, 30 Mart 1431 Pazar günü Edirne'de dünya'ya gelmiş olan Fatih Sultan Mehmet'in, yukarıda da değindiğimiz üzere 1481 senesi ilkbaharın da 300 bin kişilik ordunun başın da sefere çıkıp, 27 Nisan 1481 Cuma günü kapıkulu askerleriyle Üsküdar'a geçtiğinde hasta olduğu için birkaç gün dinlenip ,buradan da araba ile hareket edip, şu an bulunduğum Tekir Çayırı veya Hünkar Çayırı denen yere geldiğin de hastalığı artmıştı! Bu gelişme üzerine hekimlerin konsültasyonuyla verilen ilacın dozu artırılıyordu… Fatihin özel doktoru, Yakup Paşa isimli bir "Yahudi dönmesiydi". "Venedikliler, Fatih'in zehirlenmesi karşılığın da bu dönme paşa'ya  büyük bir servet vaat etmişler, Yakup Paşa da bu ihaneti gerçekleştirmişti." Fatih büyük sancılar için de 3 Mayıs 1481 Perşembe günü saat 16.00 da ve 49 yaşın da, BU OTAĞ da maalesef hayata veda ettiler… "Fatih'in naşı İstanbul'a nakledilerek Muhyiddin Şeyh Vefa hazretleri tarafından kıldırılan cenaze namazından sonra İstanbul'da yaptırdığı Fatih Camiinin bahçesine defnedilip, daha sonra da üzerine türbe'si inşa edildi…"
İşte, 9 Haziran Cumartesi günü, Gebze Kırım Türkleri'nin etkinliği bu tarihi alan da yapılırken, gün boyu, BÜYÜK TÜRK VE OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN DEVRİMCİ VE PEYGAMBERİMİZİN BUYRUĞUNU YERİNE GETİRİP İSTANBUL GİBİ KIT'ALARI BİRLEŞTİREN BİR YERİ OSMANLI İMPARATORLUK SINIRLARINA KATARAK EBEDİYEN TÜRK YURDU YAPAN  PADİŞAHI FATİH SULTAN MEHMET'i bu vesileyle de olsa dualarla anıp, O'nu tarihi kişiliğiyle gün boyu hatırlayıp çevremde ki gençlere tekrar tekrar hatırlatırken, büyük bir huzurun doyumsuz duyguları, elbet benliğimi de kaplamış oluyordu… Tarihe mal olmuş kişiliğiyle, OTAĞIN DA ve maalesef bu bulunduğum nokta da, çok genç sayılacak 49 yaşın da hayata veda eden FATİH SULTAN MEHMET'in savaş meydanların da geçen ömründe adına ve son olarak bulunduğu OTAĞIN DA yaşama vedasını anımsatan, DÜNYA ÇAPIN DA ve her yönüyle mükemmel kişiliğini yansıtacak bir ANIT'IN, bu NOKTAYA yapılma teklif ve düşüncemi, KADİRŞİNAS TÜRK ULUSUNUN BİLGİSİNE, YEREL VE GENEL TÜM YETKİLİ VE ETKİLİ KİŞİLERİMİZE  ÇOK GEÇ KALINMIŞ YANINI DA HATIRLATARAK , ACİLEN TAKTİRLERİNE ARZ EDİYORUM…

***


Davetleriyle, bana bu imkanı , tesadüfen veren ve her vesileyle aktivitelerine ve Türk Birlik ve beraberliklerine yakından tanık olduğum GEBZE KIRIM TÜRK'LERİ Dernek mensuplarına ve özellikle de Başkan Sayın ŞERİFE ORAK Hanımefendi ve azimleri yitmeden aşk ve şevkle birlik ve beraberlik örnekleriyle çalışma sevdalısı  dostların tümünü tekrar içtenlikle kutlarım.
BU VESİLEYLE, YÜCE TÜRK OSMANLI İMPARATORU, FETİHLERİN FATİHİ, ÖLÜMSÜZ, FATİH SULTAN MEHMET GİBİ UNUTULMAZ BİR BÜYÜĞÜMÜZ VE ATA'MIZA, ADIMINI ATTIĞI EN SON NOKTA OTAĞINDAN, RAHMET VE SONSUZ SAYGI VE SEVGİLERİMİZLE DUALARIMIZI SUNMAKTAYIZ… RUHUNUZ ŞAD OLSUN, TARİHE YENİ BİR ÇAĞ AÇAN "BÜYÜK TÜRK" ve BÜYÜK TÜRK İMPARATORU…

Yazarın Diğer Yazıları