Ortam müsaitse...

Bu ülkede erkek çocuklarına tecavüz edildi.

Doğru mu?

Evet doğru.

Hem de dini bir adla kurulan kurumda..

Öyle değil mi?

Öyle.

Peki, bu ve benzeri olaylar karşısında ülkenin Adalet Bakanı çıkıp şunu söyledi mi: "Bunlar tecavüzcü değil, küçüğün rızası ile yapılmış işler.."

Söyledi..

Aynı şekilde onlarca erkek çocuğun tecavüzünü duyunca şaşkına dönüp oranın altını üstüne getirmesi gereken bu ülkenin Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanı çıkıp şöyle bir demeç verdi mi: "Bir kereden bir şey olmaz.."

Verdi.

Buraya kadar tamam.

Gelelim, adına cemaat, tarikat, dini ekip/grup her ne derseniz deyin, sözde sakalı bir karış hocaefendilerin: "Kızlar altı yaşında evlenebilir" demelerine ne diyeceğiz?

Peki, "9 yaşındaki bir çocukla evlenilebileceğine" hükmeden koskoca Diyanet'i nereye koyacağız?

Ya muhafazakâr hükümetimiz..

Türkiye'nin tam 16 yılını iktidarda geçiren ve şimdi de "Yeni Türkiye" inşasına başlayan AKP iktidarlarına ne söylemeliyiz?

Çocuklara cinsel istismar yasa teklifini Meclis'te nasıl da yerle bir etmişti..

Peki, şu muhafazakâr olmakla övünen kudretli basın camiasına; onlara soracağımız hiçbir şey yok mu?

Öyle ise efendiler.. Bütün bunların ve daha başkalarının hüküm sürdüğü sosyal ortamda çocuklar cinsel saldırıya uğrar ve ölür..

Çünkü burada bu tür davranışları besleyen, arkasında dini destek bulunan bir zihniyet var.

Çünkü burada bunu gördüğü halde yıllardır kılını kıpırdatmayan bir siyaset var.

Çünkü burada, bunu belki onlarca kere haber yaptığı halde kınamanın ötesine geçemeyen etki gücü sıfırlanmış bir basın var.

Çünkü bu ülkede gerçek olayları kendine konu edinmeyen bir sivil toplum var.

Çünkü bu ülkede toplumsal problemlere dayalı bir öğretim programı ön göremeyen bir Millî Eğitim Bakanlığı var.

Ve bu ülkede sosyal sorunlarla, ahlak, ahlakla toplumsal yaşam arasında ortaya çıkan krizlere çözüm üretemeyen bir Diyanet var.

Kısacası, her türlü belanın yeşereceği bir sosyal alan var. Basitçe söylersek toprak mümbit.

Böyle bir ortamda kötülük tohumlarının filiz vermesi kaçınılmazdır. Çocuklar cinsel saldırıya uğrar ve öldürülür, magandalar kurşunlar, erkekler, kendisinden ayrılan karısını caddenin ortasında öldürür, adam trafikte hatalı sollama yapar ve başkalarını öldürür, hâkim doğru karar veremez, öğretmen çocuğun notunu haksız yere yükseltir, hükümet, bütün yanlışları yaptıktan sonra, aldanmışım deyip sınıfı yeniden geçer...

Velhasıl; hak batıl, batıl hak olur yaşar..

Aslında bu nedir biliyor musunuz? Türkiye'de muhafazakâr ahlakın çöküşüdür. Bunun en çarpıcı tarafı nedir biliyor musunuz? Son seçim süreci ve bu oyunda yaşanan her şeydir.

Esenlikle kalın..

NOT: Birikmiş işlerim var. Bayram sonuna kadar izninizi istiyorum. Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın...

Yazarın Diğer Yazıları