Yanlış şikâyet

Türkiye'de insanlar, ya gerçekten bilmiyor veya bilerek ajitasyon yapıyor. Ne demek istediğimi anlamadınız, farkındayım. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun, ABD Dışişleri Bakanı'na, Ankara'daki Amerikan Büyükelçisi'ni şikâyetten söz ediyorum. Uluslararası alanda bu durum biraz komik oluyor. Çünkü başında bulunduğu bakanlıkta, ya kimse kendisini kasten uyarmıyor veya açıklamaların nerelere uzandığını bilmiyor.

                Öncelikle, hiçbir başkentteki, hiçbir büyükelçi, ülkeler arasında sorun yaratacak konularda, fikir beyan etmez, edemez. Ankara'daki Amerikan Büyükelçisi Bass, Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan aldığı talimat çerçevesinde o açıklamaları yaptı. Peki, bu durumda, Bakan Çavuşoğlu, açıklama yapılması talimatı veren Amerikalı bakana, açıklamayı yapan büyükelçiyi şikâyet ederek ne duruma düştü? Varın siz tahmin edin.

Bu sistemi, Türk Dışişleri'ndeki diplomatlar bilmiyor mu? Tabii ki biliyor. O zaman, bakanı kasten ikaz etmiyorlar rezil olması için. Veya bakan kendisine yapılan ikazlara rağmen, tribünlere oynamak amacıyla bu açıklamayı ve şikâyeti yapıyor. Olmuyor. Aynı Gülen'in iade işleminde, onlar mahkeme dedikçe, bizimkilerin, "Bana ne, bana ne şimdi ver" ısrarına benziyor.

Ya peki, Mehdi Eker liderliğindeki AKP heyetinin, Washington çıkarmasına ne demeli? ABD Kongresi tatildeyken ve de tam seçim arifesinde (iki ay sonra Kasım başında genel ve yerel seçimler var) kalk sen Washington'a Fetö lobisi için git. Görüşmek istediğin, Senatör ve milletvekillerinin üçte ikisine, Fetö çetesi seçim kampanyası bağışı yapmışken destek iste. Bu arada, kimseyi bulamayıp, yalnızca bu politikacıların bürolarındaki çalışanları ile görüş ve basın toplantısı düzenleyip mangalda kül bırakma.

Duymayan kulaklar!..

Mehdi Eker ve ekibi Washington'dayken, Amerika'da bir cami ile bir Müslüman kadın, kapalı giyiminden dolayı yakılmaya çalışıldı. Bizimkilerin, ABD Başkanlık seçimlerinde favorisi Donald Trump Müslümanlara saldıran konuşmalar yaparken, kulaklar duymadı. Avrupa'da Türk ve Müslüman düşmanlığı büyüyor. Avrupa Parlamentosu Raportörü, cemaati, AKP'nin kendilerine empoze ettiğini açıklıyor. Başımızdaki, boş boş konuşup, sağı solu "Ey bilmem kim" diye tehdit ettikçe, ülkenin başındaki belalar artıyor. Vize balonu da söndü. Mültecilere yardım parasını, kendileri dağıtıyor bizimkilere vermiyorlar.

İşin kötüsü NATO içinde, Türkiye dışında alternatif aranmaya başlandı. Mesela zemin yoklar gibi, ilk kez ABD'nin İncirlik dışında bölgede alternatifler araması gerektiği vurgulandı. Biliyorsunuz, Amerikalılar Kürt bölgesinde, Orta Doğu'nun en büyük askeri havaalanını inşa ediyor. İsrail istihbaratına ait olduğu ileri sürülen Depka isimli internet sitesi, son gelişmelerde Rusya'nın, Ürdün'de bulunan, Suriye'deki karışıklıklardan sorumlu, Amerikan, Arap ve İsrail ortak komuta ofisinin kapatılmasını istediğini ve bunda da başarılı olduğu, IŞİD kavgası ardından, ABD'nin Kürt bölgesine çekilerek, oradan Orta Doğu'yu gözlemleyeceği ileri sürüldü.

Kaybedilen üstünlük

Ardından Rus Genelkurmay Başkanı çıktı, Karadeniz'de, son darbe girişimi, Balyoz, Silivri, Ergenekon davaları ile komutanları hapsolan Türk Deniz Kuvvetleri'nin üstünlüğünü kaybettiğini açıkladı. Ankara'dan Deniz Kuvvetleri'nden tık yok. Çünkü doğru. Yalnızca bu mu doğru, Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri ne âlemde? İşte sizleri aylarca, yıllarca bu köşeden uyardığım tehlike buydu. Görmediniz, siz o ara, araba ve telefon markaları seçip, futbol takımlarındaki transferleri ciddiye alıp, memleket meselelerini, facebook'ta tartışmayı tercih ettiniz.

Sadece sizler mi görmediniz. Bakın siyasiler bile dikkati başka yerlere çekiyor. Bugün yazmak zorunda kaldığım bir olayı aktarayım. Ankara'yı ziyaret ettiğimde, 12 Eylül'de acı çekmiş ülkücü liderlerle konuşmuştum. Ülkücüler MHP'nin gençlik hareketidir. Bu doğal güç olmadan, MHP başa güreşemez. Ama ne yazık ki Bahçeli döneminde, ülkücüler arka plana itildi, sürekli pasif hale getirildi. Şimdi sözünü ettiği de pasifize edilmiş kendi ülkücüleri. Bunlarla da kusura bakmasın ama seçim falan kazanamaz, ancak AKP'ye payanda olur.

Yazarın Diğer Yazıları