Yeni Türkiye'nin yeni milleti!

                Irkçı ve bölücü terörle mücadelede vatan savunması yapan şehit asker, polis ve korucularımızı rahmetle anıyoruz. Çoğu dilekçe vererek gönüllü olarak mücadeleye katılmışlardı. Türk milleti onlara haklarını helal eder; yeter ki onlar da haklarını helal etsinler. Herhalde ikili oynayan Oslo'da Dolmabahçe'de ve Habur gibi örneklerde ülkenin itibarını kıran ve terörü azdıranlara, sıkılmadan şehit cenazelerinde boy gösterenlere, Türklüğü etnik gurup zannedenlere ve terörle barış arayanlara şehitlerimiz haklarını helal etmezler. 

                Dönemin Başbakanının 2014 Ekiminde Malatya'da yaptığı bir konuşma vardı: "… Türk müsün, Kürt müsün, Alevi veya Sunni misin demeden selamun aleyküm diyelim" demişlerdi. Milli kimlikle etnisiteyi birbirine karıştıran yanlış ezber ve tekerleme hala sürüyor. Kürdün, Zaza'nın, Alevi veya Sunni vatandaşlarımızın milli kimliği ve milliyeti Türk değil mi? Bunlar Fransız vatandaşı mı? Selamun aleyküm diyebilmek için etnik sıfatlarını yok mu sayacaklar? Milli kimliğini terk et ki daha iyi Müslüman olasın anlayışı yanlıştır. Bir Belçikalı veya Fransız Hristiyan Katolik iyi bir Katolik olmak için milliyetini terk mi etmeli? Protestan olan bir Alman Protestan ile bir Rus'un arasındaki fark aynı mezhepten (dinden) olsalar da milli kültür farkıdır. Bunlar da milliyetlerini terk mi etmelidirler?

                Bir TV programı izliyorum. Anti Türk mayını gibi ortada dolaşan bazılarına göre, İslam'a en çok hizmet eden bir kavim olarak Türk'ü öne çıkarmak yanlışmış… Bunların aslında neden bu hizmeti yaptılar da eşitliği bozdular demedikleri kalıyordu. Biz üstünlüğü takvada ararız. Eğer samimi Müslümansanız Türk'e düşman olamazsınız; eğer oluyorsanız ya örtülü misyonersiniz, ya da üç dinli cemaat mensubusunuz.

Efendim, Türk'ün yanında başkaları da varmış. Eğer var ise; bunun sebebi Türk'ün engin hoşgörüsü, bazılarını rakip görmemek ve ırkçılık hastalığına tutulmamaktır. Gayri Müslimler bile bürokraside önemli yere yükselebilmişlerdir. Türk, gayri müslimleri bile yaşatmış kucaklamış, korumuş ve kollamıştır.

                Son göç olaylarında mülteci olarak Belçika'ya sığınanlara belediye başkanları göçü önlemek için yiyecek verilmemesini istemişlerdir. Almanya'da bir muhalefet parti lideri bunların kurşunlanmasını tavsiye ediyor. Danimarka'da ise, din değiştirip Hristiyan olanlara yardım edilmesi uygun bulunuyor. Akılları fikirleri bunları Türkiye'ye geri postalamak… 2016'da Batı'daki manzara böyle…

                Sayın Başbakan 5 Şubat 2015 tarihinde Mardin'de 10 maddelik sözde barış ve kardeşlik projesini açıkladı. Kimsenin Kürt asıllı vatandaşlarımızla sorunu yok; ancak, bizleri katil teröristlerle kardeş olmaya ve yapay barışa zorlamak neden? Yönetenler yasaları işletsinler yeter. Sayın Başbakan 10 madde arasında şu maddeye de yer veriyor: "Ulusçuluk anlayışı yerine millet anlayışı gelecek". Bu nasıl bir millet anlayışı ki, milliyetçiliği reddediyor? Kavram olarak ulusçuluğu kullanmak da maksatlı.

                Bir başka maddede "Kamu düzenini tehdit eden engellenecek" deniyor. Kamu düzenini tehdit acaba sadece gelişmiş ABD silahlarını ve ithal keskin nişancıları kullanan terör örgütünden mi geliyor?

                Bahsedilen millet anlayışı, Balkanları, Kafkasları ve Ortadoğu'yu sözde birleştirecek yeni Osmanlıcılık ruhu olmasın? Fatih Sultan Mehmet'in farklı din ve kavimleri birleştirici gayretleri o çağa uygun idi. Buna ümit bağlayabilmek için Bölgemizde güçlü, itibarlı ve caydırıcı bir süper güç olmamız gerekiyor. Türk Milletini ve milli kimliği, milliyetçiliği dışlayıcı bir anlayış Osmanlı'nın son iki asrını iyi kavrayamamaktır. Bize Batılılar, zaaflarımızı görünce hep reform yaptırdılar. Şimdi ise açılım ve çözüm süreçleri… Ne Osmanlı reforma, ne de biz açılımlara doyduk. Yeni Osmanlı tuzağı ile genişliyor zannederek ufalır ve federal yapıyı kurtuluş zannedersiniz. Osmanlı'nın parçalanışından ibret alınmalıdır. 

Yazarın Diğer Yazıları