Yunus Nadi dağıtımdaki aksaklığı bisikletle aştı...




Bisikletçiye üç tekerlekli, sepetli motosikletlerin aynini yaptıran Yunus Nadi, ilk olarak Beyazıt Üniversitesi karşısındaki büfe önünde sabah saat 07:00’de gazetenin satılmasını sağlamıştı.

Cumhuriyet Gazetesi sahip ve Başyazarı Yunus Nadi Abalıoğlu, 1941 yılı Ekim ayının bir Cuma günü gecesi, ahşap binasının üst katındaki odasında Yazı Müdürü Abidin Daver, Müdür Muavini Ahmet İhsan, Müessese Müdürü Rum asıllı Bali Bey ile Muhasebe Müdürü Ziya Canal ile yaptığı toplantıda gazete ile ilgili çeşitli meseleleri görüşüyordu.
Ana gündem, gazetenin erken basılmasına rağmen bilhassa dükkâncı bayilere geç iletilmesiydi. Cumhuriyet Gazetesi’nin İstanbul’un en yakın semtindeki tütüncü ve dükkâncı bayilerine bile geç yetiştirilmesinden şikayetler günden güne artmaktaydı. Halbuki gezici bayiler o saatte sokakları çoktan arşınlamaktaydı. Gazetenin dağıtımı için sepetli motosiklet önerisi; sürücü parası, yakıt, bakım ve gürültücü olması ileri sürülerek itibar görmedi. Bunun üzerine Ziya Canal, bisiklet önerip çok yakın arkadaşının bisiklet yapımcısı olduğu söyleyince Yunus Nadi bey elini kalın camlı masaya vurdu;
“-Bu oldu!.” deyip sözünü şöyle sürdürdü:
“-Hem masrafsız, yanına sepet eklenir 3 tekerli olur, bizde çalışan hademeler bile sürer... Ne ehliyet, ne de gürültü... Her yere de girer, çıkar bütün İstanbul semtini Topkapı, Edirnekapı, Yedikule’yi dolaşırken, ikinci bir sepetli ile de Beyoğlu ve Bebek uzantısı, bizim Yeniköy’e, şikâyetçi bakkala kadar gelir...”           
İki gün sonra, Cumhuriyet’in demir kapısından içeri, alınan iki adet, üçer tekerli bisikleti hademe Tahsin efendi, Ziya Canal’ın odasının kapısına kadar getirdi ve;
“-Muhterem Müdürüm Ziya Bey, müjdemi isterim” diye seslendi...
“Müjde de ne ola ki” diye meraklanan Ziya Bey şaşırdı ama kapı açılınca bisikletleri görünce sevinçle dışarı çıktı. Dağıtım bisikletlerini  okşadı, hemen ayni katta oturan Malzeme Müdürü Mithat Eriş’e seslenip çatırdayan tahta basamakları ikişer, ikişer atlayarak yarışırcasına üst katta oturan  Abidin Daver Bey’in yanına çıktılar.
Bisiklet projesinin fikir babası olmasının heyecanı içindeki Ziya Canal basamakları hızla çıktığından kesik, kesik solukla;
“-Yunus Nadi Beyefendi’nin emrettiği, bayi dükkânlarına gazete nakli yapacak üç tekerli bisikletler geldi!..” diye müjdeledi.
Ağır başlı Yazı İşleri Müdürü Abidin Daver, kalemini kulağı arkasına taktı ve “görelim!.” deyip bisikletlerin yanına gittiklerinde, matbaanın ve gazetenin tüm tahrir heyetini bisikletlerin başında inceleme yaparken buldular. Hatta bazıları üzerine bile binip, didon başındakine lâtife yollu; “-İlk defa beni Sirkeci Tren İstasyonuna götür!” diyerek şakalaşmaktaydı. Müdürlerinin geldiğini görünce çil yavrusu gibi dağılmaları bir oldu.
Abidin Daver, bisikletin geldiği haberini alan Muavini Ahmet İhsan ile İstihbarat Şefi Vedat Etensel de yanlarına gelip inceledikten sonra Mithat Eriş fikrini açıkladı;
“-Yokuş aşağı ve düz yolda 300-400 gazete taşır!...”
Abidin Daver Bey odasına çıkarak Yunus Nadi Beyefendi’ye telefonla bilgi vermek istedi. Telefona, Nazime Nadi Hanımefendi çıkınca, kendisine arzı hürmetlerini bildirdi. Beyefendi’nin banyoda olduğu cevabı verildi. Bu arada Yunus Nadi banyodan doğru arayış nedenini sorunca, Hanımefendi olduğu yerden yüksek sesle;
“-Sevgili Yunus’um gözün aydın, sipariş verdiğiniz motorsikletler gelmiş!..” demesi üzerine, telefonda olan Abidin Daver hemen araya girmiş;
“-Af buyurun Hanımefendi, motorsiklet değil üç tekerlekli bisiklet, dedim.” izahını takiben, Yunus Nadi Bey, üzerinde banyo havlusu olduğu halde telefonu  alıp konuşmuş;
“-Daver Bey, ben bisiklet olduğunu anlamıştım. Hanımım da banyodan çıkarken bana, “Üç tekerlekli motorsiklet olur, ama senin müdürün bisiklet dedi.” diye sözlerini tekrarlamış.
Yunus Nadi Bey, akşama doğru gazeteye gittiğinde, demir kapı kenarında park edilmiş üç tekerlekli sepetli bisikletleri görüp kendisini karşılayan Ziya Canal’a “Ne kadar çabuk hazırlanmış?..” deyip teşekkür edince Ziya Canal, eğilerek;
“-Efendim sizin ve gazetemizin devamlı okuyucusu hayranınız olan bisiklet imalatçısı sizin buluşunuz bu araçları geceli, gündüzlü çalışarak yetiştirdi. Üstelik ’Beyefendinin gazetesine hediyemiz olsun’ diyerek selamlarını gönderdi...” dedi.
Ziya Canal’ı dikkatle dinleyen Yunus Nadi, çok hoşnut kalarak şöyle buyurdu;
“Bisikletin önüne cumhuriyet, arkasına tabelada yapımcının adını yazdırın, teşekkür yerine geçer.”


Ve ertesi sabah, üç tekerlekli bisikletin birisini hademe Tahsin Efendi, diğerini de güzel bisiklet kullanan mücellithane çırağı kullanarak, erken saatte, ellerine verilen listeye,  paketler ve üzerindeki isim ve adreslere göre dükkân ile tütüncü ve büfelere dağıtım işlerini başarıyla yerine getirdiler. Bu tür dağıtımı bir süre devam etti. Ardından Hürriyet araçları ile dağıtım başlayınca, üç tekerlekli bisikletler bahçe içinde iade taşınmasında kullanılmıştı.

Yazarın Diğer Yazıları