Molotov'un Türkiye itirafı

V. Molotov... Bolşevik Devriminde partinin önde gelen üyelerinden. Lenin’in ölümünden sonra Troçki’ye karşı Stalin’in ateşli destekçisi... Stalin döneminde tam yirmi yıl başbakanlık, (Halk Komiserleri Kurulu Başkanı) ve Dışişleri Bakanı. Ünlü Nazi-Sovyet paktına Berlin’e gidip Hitler ile görüşerek, Nazi Dışişleri  bakanı Ribbentrop’la ile birlikte imza atan Stalin’in sağ kolu. Avrupa’nın Almanya ile SSCB arasında paylaşımını imzalayan ve İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyet İmparatorluğu’nun genişlemesinde katkısı olan Sovyet yöneticisi. Stalin’in ölümünden kısa süre önce, Dışişleri Bakanlığından alınmasına karşın onun ölümüyle birlikte Doğu Almanya’da çıkan ayaklanmadan sonra, yeniden Dışişleri Bakanlığına getirildi... 1957’de parti karşıtı olmakla suçlanarak Viyana ve Mogolistan’a büyük elçi olarak gönderildi.1960’dan sonra tam 36 yıl, Moskova’da bir emekli olarak yaşadı ve Gorbaçov SSBC’yi dağıtan ünlü Glasnost ve Prestroyka politikalarını yaşama geçirirken, 1986 yılında tam 96 yaşında öldü. Bugüne kadar Stalin rejiminin ikinci adamı olan Rus kökenli bu ünlü komünist hakkında fazla birşey yazılmadı ama Rus yazarı ve şair Feliks Çuyev onunla altmışlı yılların ortalarında dostluk kurdu. Molotov ölünceye kadar Çuyev’e yazılmamak kaydıyla anılarını anlattı. Bugüne kadar Sovyet İmparatorluğunun dış politikasına yön vermiş Molotov’un kendisine anlattıklarını onun ölümünden dört yıl sonra yayınlayan Feliks Çuyev’in kitabı Yordam Kitap tarafından Türkçe’ye çevrilip bugünlerde yayınlandı. Molotov anlatıyor: Stalin’in sağ koluyla yapılan 140 görüşme. Kitap Sovyet sistemini, Stalin’i, dünya politikasını, devrimi, İkinci Dünya Savaşı’nı, Soğuk Savaş yıllarını Komünist Blok’un önemli yöneticisinin ağzından birinci elden anlatıyor. Çok ilginç bölümler var. Biz burada bugüne kadar, Türkiye’de bazı kesimlerce CIA’nın uydurması olarak gösterilmeye çalışılan 1945 yılında Türkiye’nin NATO ve Batı Blokuna geçmesine sebep olan İstanbul ve Çanakkale Boğazları, Kars ve Ardahan’ın SSCB’ye geçme isteğiyle ilgili anlattıklarını aktaralım.
 “Üstelik ona (Stalin’e) açıkça da söylemiştim. Savaşın bitiminde Türkler’den Çanakkale’nin kontrolünü bize bırakmalarını talep ettik. Buna yanaşmadılar müttefiklerimiz de bizi desteklemedi. Bizim hatamız bu oldu. Bizim fikrimize göre Stalin herşeyi meşruiyet çizgisinde, Birleşmiş Milletler çizgisinde yapmak istiyordu. Donanmalarımız oraya vardığında İngilizler çoktan orada gardlarını almış durumdaydılar. Orada bir beceriksizliğimiz oldu. Boğazlar’ın denetimini Türkiye ile ortaklaşa yapmamız gerektiğini ileri sürmüştüm. Bu fikir aslında çok iyi bir fikir değildi ama bana verilmiş olan görevi başarmam gerekiyordu.1945’de savaş bitince bu sorunu masaya getirdim. Boğazlar Sovyetler Birliği ve Türkiye’nin koruması altında olmalıydı. Bu yersiz ve gerçekleştirilmesi imkansız bir öneriydi. Stalin’in büyük politikacı olduğuna inanıyorum fakat o da bazı hatalar yaptı. Sovyet Ordusu’nun kazandığı zafere dayanarak böyle bir düzenlemeyi önerdik. Aslında bu bizim yapmış olduğumuz bir hata. Türkiye sosyalist bir devlet olsaydı eğer ortaklaşa denetim söz konusu olabilirdi.” Molotov, Türkiye’nin Doğu bölgesinden toprak talebini de ayrıntılarıyla açıklıyor:
   “Türk toprakları üzerinde hak talebimiz vardı. Konuyu Gürcü bilim adamları ortaya attılar. Hem de beceriksizce... Bunlar başarılamadı. Çanakkale için Stalin ” Haydi bastır ortaklaşa egemenlik teklif et “ diyordu ben ” Bunu kabul etmeyecekler. “ ” Sen gene de ısrar et . “ Molotof daha ilginç bilgilerle sürdürüyor.
   ” Ek olarak Batum’a sınır bir bölgeyi (Sarp İ.Ü) talep ettik. Çünkü bu Türk toprağında eskiden Gürcüler yaşıyordu. Azeriler İran’ın Azeri kısmını almak istiyorlardı, Gürcüler de Türkiye’nin Gürcü bölgesini. Ağrı’yı da Ermeniler’e vermek istiyorduk.
   “Molotov anlatıyor” yalnızca Türkiye ile ilgili bu bölümleriyle değil, genelde her aydının dikkatli okuması gereken önemli bir tarih kitabı.

Yazarın Diğer Yazıları