MONDROS SONRASI ANADOLU VE ERMENİLER – 16 –

MONDROS SONRASI ANADOLU VE ERMENİLER – 16 –
Yunanlılar’ın mağlubiyeti Lloyd George’u küplere bindirmişti

esat-atalay-001.jpg
ROMA’da İtalya Dışişleri Bakanı ile görüşen Bekir Sami Bey, “Londra Konferansı’na İstanbul Hükûmeti’nin aracılığıyla davet edildiklerini ancak, Anadolu’yu temsil edecek heyetin sadece kendileri olduğunu, eğer bu konferansta Türkiye meseleleri konuşulacak ise, o takdirde kendilerinin doğrudan doğruya çağrılmaları gerektiğini” söyledi. Bu hususta bir de nota veren Bekir Sami Bey, İtalyanlar tarafından ilgililere bu notanın iletilmesinden sonradır ki, İngiltere Başbakanı Lloyd George Ankara’yı konferansa çağırdı.

Müttefikler Türkleri Londra’ya davet ederken, Misâk-i Milli’yi tanımak için davet etmemişlerdi. Tevfik Paşa’dan gelen telgrafta; “Mevcut Muahedede hâdisat dolayısıyla zarurî görülecek tadilat icra edilecektir” denilerek, Doğu ve Batı’da kazanılan başarılar nisbetindeSevres’in üzerinde küçük bir tadilat yapılıp aynen uygulanması öngörülmekteydi. Halbuki Mustafa Kemal Paşa temsilcilerine, Misak-ı Millî ilkelerini Batılılar’a anlatmak ve bunlardan hiç bir surette fedâkârlık etmemek hususunda emir vermişti. Bu sebeple, daha Konferansın başında iki taraf arasında görüş ayrılığı çıkmıştı.

Konferansda İstanbul temsilcisi Tevfik Paşa, “Söz, asıl milletvekillerine aittir. Binaenaleyh Anadolu heyetine söz verilmesini teklif ve rica ederim” diyerek, sözü Bekir Sami Bey’e bırakması, arkasından “Bekir Sami Beyefendi, bütün Türkiye namına söz söylüyor” demesi, İstanbul ile Ankara’nın Türkiye meseleleri üzerinde birleştiğini göstermekteydi. Ayrıca Bekir Sami Bey’den sonra Dr. Nihat Bey’in konuşması hem İngilizleri, hem de Fransızları oldukça memnun etmişti. Bu konuşma TBMM’nin yaptırım gücünü ortaya koyması bakımından çok önemliydi. Bu hareket neticesinde İtilâf devletleri geri adım atmak mecburiyetinde kalmışlardı.

İkinci Londra Konferansı’nın 23 Şubat-2 Mart 1921 tarihli toplantıları da İngiltere’nin inisiyatifi çerçevesinde geçti. Umumî konferans açılmadan iki gün önce İngiltere Başbakanı Lloyd George, Fransa ve Yunan yetkilileriyle gizli bir toplantı yaparak, “Yunanlılar’ın harbi sonuna kadar devam ettirmek azminde olduklarını” göstermeğe çalışmıştır. Çünkü İngiltere, Yunanlılar’ın Türk topraklarını işgal etme hususunda devreye sokulmalarında büyük rol oynamış, bu tavırlarında haklı olduklarını Fransa ve İtalya’ya ispat etmeğe çalışmışlardır. Ancak, Yunanlılar’dan beklenenler gerçekleşmeyip, İkinci İnönü Savaşı’nda yenilerek geri çekileceklerdir.

Yunanlılar’ın Anadolu’daki mağlubiyetlerine kızan Lloyd George; “Rumları resimde bile görmek istemiyorum. Aksini temin eden Yunan heyeti murahhasının yapmış olduğu şey benim için en kötü yaradır. Ben resmî Yunan teminatına ve bilhassa Erkan-ı harbiyeninkilere inanmakta kendimi haklı görmüştüm. Halbuki siz Anadolu’daki askerî hareketlerinizin muvaffakiyetsizliği ile beni bir çıkmaza soktunuz” demek durumunda kalmıştır.

Londra Konferansı’ndaki görüşmeler daha devam ederken, Yunanlılar Lloyd George’un desteğini alarak, Batı Anadolu’da tekrar saldırıya geçtiler. Türk tarafınca böyle bir saldırının yapılacağı daha önceden tahmin edilmekteydi. Bunun için bu saldırılar karşısında tedbirsiz yakalanmadı. Yunanlılar’ın bu durumu İngiliz Hükûmeti’nin hoşgörüsüne mazhar olurken, Avam Kamarası’nda şiddetli tenkitlere sebep oldu.