Moskova’da esir Alman askerler ibret için yürütüldü. Alman başbakan: Bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız

Moskova’da esir Alman askerler ibret için yürütüldü. Alman başbakan: Bir daha İsa bile gelse tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız
Erdem Avşar yazdı...

Hitlerin babası merhametsiz, çabuk öfkelenen emekli bir gümrük memuru,
annesi de eskiden hizmetçiydi.
Her ikisi de Adolf 10 yaşındayken ölmüşlerdi.
16 yaşında liseden ayrıldı.
Viyana’ya güzel sanatlar okumaya gitti.
Çizimleri yetersiz bulundu, akademiye kabul edilmedi.
Alman ordusunda “Ulak” olarak katıldı.
1. Dünya Savaşı’na yakından tanık olmuştu.
Askeriyeden ayrıldı.
İşçi Partisi'ne girdi ve siyasi hayatı başlamış oldu.
Dönemin şartlarından faydalandı iktidara geldi.
Kendine ve sistemine muhalif kim varsa ya idam ettirdi ya da hapse attırdı.
Kendine biat etmeyen, “yanlış yapıyorsun” diyenlerin tümünü temizledi.
Her miting ve söyleminde:
“Adolf Hitler Tanrı’nın gönderdiği bir kutsal ve kurtarıcıdır.
Tanrı Alman halkının yanındadır.”
dedirtmeyi emretti…
İlk seçimde: yüzde 75’lere yakın bir oyla kendini “Führer” ilan ettirdi.
Artık tek adam olmuş ve kutsallık zırhıyla da donanmıştı.
İlk icraatı Sosyalist ve Cumhuriyetçi bölgeleri tecrit ederek her türlü hizmetten uzak tutmak oldu.
Basını susturdu, hepsini kendine yandaş yaptı.
Asla çatlak ve aykırı ses çıkaramıyorlardı.
Öyle ki; 2. Dünya Savaşı sonlarında Rus birlikleri Berlin kapılarına dayandığında bile
Alman basını; Alman halkına,
savaşı kazanmak üzere olduklarını ve zaferin kaçınılmaz olduğunu yazıyordu.
17 Haziran 1944’de Rusya esir aldığı 60 bine yakın Alman askerini
Moskova’da yürüterek sergiledi.
Bu, Hitler’in savaş sırasında söylediği "Alman askeri Moskova’da geçit töreni yapacak."
sözlerine Stalin’in cevabıdır aynı zamanda.

Almanların perişan hali, umutsuz bakışları ve bilinmeze doğru yürüyüşleri
tarih sahnesine böyle kaydedilmiştir.
Arkalarından şehrin dezenfekte edilmesi de aşağılamayı başka bir boyuta taşımıştı.
Rus ordusu, Berlin’dedir.
Hitler, teslim olmayı reddeder.
30 Nisan 1945 saat 13:10 Hitler, yeni evlendiği Eva Braun ile sığınağındaki toplantı salonuna gelir. Çalışma arkadaşlarının ellerini tek tek sıkarak onlara veda eder.
Hitler ve Eva Braun, veda ettikten sonra odalarına çekilirler.
Odadan bir silah sesi duyulur. Hitler’in odasına koşanlar,
Hitler’i ağzına kurşun sıkılmış olarak bulurlar.
Yanında Eva Braun'un cesedi vardı.
O da siyanür içerek intihar etmiştir.
Hitler’in ve Eva’nın cesetleri, sığınak dışına bahçeye çıkarılır.
30 Nisan 1945 pazartesi günü; bulunan 80 litre benzinle,
Rus bombaları altında ikisinin cesetleri yakılır.
Geriye ise Almanya’da büyük bir enkaz kalmıştır.
Yıllarca Alman halkının:
“Tanrı’nın elçisi, büyük başkan, lider, önder, büyük kurtarıcı” sloganlarıyla
yere göğe sığdıramadıkları “Adolf Hitler”in intiharından bir ay kadar sonra
gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı.
Savaş sonrası, bir meclis kuruldu.
Laik ve çok partili cumhuriyet sistemine geçildi.
Egemenlik artık bir kişinin değil; kayıtsız ve şartsız Alman halkınındı.
Hitler’den sonra seçilen Almanya şansölyesi Conrad Adenaur, şöyle der:
“Umarım bir daha İsa bile gelse, tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız.”

İşte 17 Haziran 1944’de Alman savaş esirleri kaydedilen bazı görüntüler

sdas.jpg

re.jpg

fd246pvswhlaf5k2-637231585897454440.jpg