Muğla'ya kesilen ceza

Yerel Seçimlerin bitmesi ile birlikte, ülke genelinde çıkan sonuçlara göre yatırımlarda da değişiklikler görülmeye başlandı. Son üç yıldan bu yana Muğla’nın Marmaris İlçesi - Gökova Beldesi ve Dalaman İlçesi arasındaki yol çalışmaları bir türlü zamanında bitirilmeyerek Çin işkencesine dönüşmeye başladı.
İhale yasasında yapılan değişikliklerin olumsuz sonuçlarını, son üç yıldan bu yana etkili bir şekilde yörede yaşayan insanlarla birlikte bire bir yaşıyoruz. Gözlemlediğim kadarı ile toplamda 90 kilometre olan bir yol çalışmasında, her 20 kilometrede bir başka firmayı yol çalışmasında görüyoruz. Bu nasıl bir mantıktır ki, bir kepçe, grayder, buldozer ve beş hafriyat kamyonu olan yol çalışması yapabiliyor.
Aynı yol çalışması güzergahında birden fazla firma aynı anda çalıştığı için de aralarında koordinasyon da olamıyor, bir firma yolun sağ tarafını yapmaya başlar iken diğeri sol tarafı yapmaya başlıyor. Yol yapımında kullanılan firmaların deneyimsizliği, araç yetersizliği ve yol kaplamasında kullandığı malzemenin kalitesizliği de eklenince, karşımızda “yeni yoldan” ziyade bir “ölüm makinesi” buluyoruz.
Hükümet edenlerin ellerinde bulunan Kamu kaynaklarını halkın yararına ve “Adil” bir şekilde paylaştırması demokrasilerde olması gereken olağan uygulama olduğu halde, bazen kişisel hırslar ve kararlar yüzünden eşitlik ve adalet ilkesi gözardı edilebiliyor.
Sürekli Türk toplumuna empoze edilen batı demokrasileri incelendiği zaman, bireylerin partilerine, etnik kökenlerine veya kimin arkadaşı olduğuna göre değil, ödedikleri  “vergi”  orana göre “devlet nezdinde değerlerinin belirlendiği” görülür.
Günlük yaşamda uygulamalara baktığımızda çıkardığımız sonuç, sağından soluna, liberalinden muhafazakarına (hükümette bulundukları dönem ve uygulamaları da gözönünde bulundurarak) aslında Türkiye’de hiçbir siyasinin demokrasiyi  “tam kurallarına”  göre uygulama isteği ve iradesinde olmadıkları yönündedir.
Devletin ayakta kalmasının olmazsa olmazlarından birisi olan  “vergi gelirleri”  dikkatle incelendiği zaman, ne kadar karmaşık ve adil olmayan bir vergilendirme uygulamasının süregeldiğine tanıklık ediyoruz. Yaz ayı  “hasat ayıdır”  ve herkes bilir ki, çiftçi buğdayını biçecek, pirinç ve pamuk üreticisi tarlasını sürecek, turizm sektörünün bel kemiğini oluşturan taşımacılık sektörü aşırı derecede petrol tüketimine yönelecek ve siz çıkıp bu sektörleri (bırakın desteklemeyi) aksine onların bel kemiğini kıracak olan “petrol fiyatlarına zam yapacaksınız”.
Ülke ekonomisine tek başına her yıl yaklaşık 2.5 milyar dolar turizm girdisi sağlayan Muğla İli’nin yollarını şantiyeye çevireceksiniz, her hafta yollardaki yetersiz trafik işaretlendirmeleri ve yol hataları yüzünden ölümlü kazaları görmezden geleceksiniz ve sonra da bu ülke turizminin neden iyiye gitmediğini, kalitenin neden yükselmediğini soracaksınız.
Bu soruların yanıtı yukarıdaki satırların arasında, adil olmaya, illerin verdikleri vergi oranında geri onlara yatırım döndürerek başlayabilirsiniz. Sakın bunu sosyal devlet ilkesine aykırı olacağını da söylemeyin, çünkü devlet zaten sosyal devlet olmaktan çıkarılalı epeyce bir zaman geçti.

Yazarın Diğer Yazıları