Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Muhalefet sorunu

Seçimin en mâsumu herhalde Ekmeleddin İhsanoğlu’ydu. Münevverdi, çelebiydi, köklü bir aileden geliyordu, uluslararası bir itibarı vardı, seviyeli bir dil kullandı, terbiyeliydi, görgülüydü.
Siyâsetin acımasız rekâbet şartlarına alışkın olmadığı her hâlinden belli oldu. 
Rakibinin her türlü muaşeret kuralını hiçe sayan salvoları karşısında şaşırabildi, hayret edebildi, taaccüp edebildi. Oysa rakibi 11 yıldır kuralsız savaşıyordu, savaş ahlâkından yoksundu, başarı için kullanamayacağı hiçbir argüman, sahaya süremeyeceği hiçbir hamle, istismar edip pazarlayamayacağı hiçbir değer yoktu. Çiğneyemeyeceği hiçbir hukuk, elinin tersiyle itemeyeceği hiçbir hatır, örseleyemeyeceği hiçbir şahsiyet, yok sayamayacağı hiçbir tuz-ekmek hakkı, ihânet edemeyeceği hiçbir emânet, fâş edemeyeceği hiçbir sır, terk edemeyeceği hiçbir yol arkadaşlığı yoktu.
Bütün bunlar Ekmeleddin İhsanoğlu’nun rakibinin bildik, alışıldık tarzıydı, buna rağmen efendiliğini bozmadı, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin aday olması hâlinde alabilecekleri oydan fazlasını aldı.
Bu rakibin karşısında muhalefet liderleri CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli bu bildik tarza ünsiyet kesbettikleri için aralarındaki tartışmalar kayıkçı kavgasına dönüşmüş durumda.
Kendi partisinden aday çıkarmamayı/çıkaramamayı zûl addetmeyen ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yine ’şaka gibi’ bir açıklamayla durumun vahâmetinin farkında olmadığı anlaşılan Devlet Bahçeli, sonuçların ardından,  “İhsanoğlu başarılı, Erdoğan başarısız”  dedi. Bu şakasını da, kamuoyu anketlerinin Erdoğan’a % 53-57 İhsanoğlu’na da % 36-38  oy oranı tahmin ediyor olmasına atıfla yaptı. 
Başbakan % 51.7, İhsanoğlu ise % 38 aldı.
Birisi, anketlerin İhsanoğlu’nun alacağı oyu doğru tahmin ettiğini söylemeli muhakkak Sayın Bahçeli’ye.   
Devlet Bahçeli, ülkede muhalefet sorunu olduğunu konuşanlara da peşinen cevap vermeyi ihmâl etmedi seçim neticelerini yorumlarken: “Türkiye’de muhalefet sorunu var diyerek yaygara koparanlar köhneleşen iktidar karşısında suskundur. Seçimi fırsat bilerek partimizi hedef alan kim varsa AKP hizmetkarlığına soyunmuş art niyetlilerdir” diyordu.
Yani diyor ki, “Önümüzdeki günlerde muhalefet sorunundan bahsedecek olanlar şimdiden söyleyeyim AKP hizmetkârıdır”.
R. Tayyip Erdoğan karşısında 9 seçim üst üste, müteselsilen mağlup olan ve mağlubiyetlerini seriye bağlayan MHP Genel Başkanı Bahçeli hâlen  “Önümüzdeki maçlara bakıcaz”  psikolojisiyle geleceğe dâir söz söyleme hakkını görebiliyor kendinde. 
MHP’nin 30 Mart yerel seçimlerinde kazandığı yerlerde Tayyip Erdoğan’ın aldığı yüksek oylardan bir başarısızlık çıkarmak yerine muhalefet sorunundan bahsedenleri AKP hizmetkârlığıyla suçlamayı tercih eden bir zihin yapısının bırakınız iktidar hesabı yapabilmesini, bırakınız bir iktidar projesi ve gayreti ortaya koyabilmesini beklemek fazlaca safdillik olacak.
İç Anadolu’da esâmesi okunmayan ve Erdoğan karşısında bir kez daha hezimete uğrayan Devlet Bahçeli’nin hangi siyâsî etik ile koltuğunda oturabildiği, oturabileceği artık siyâsetin ilgi alanına girmemektedir.  
Karşısındaki kadroyu mağlûbiyetler silsilesine mahkûm eden Erdoğan’ın muhtemel bir erken seçimle bir maç daha kazanıp averaj yükseltmesi işten bile değildir.
Önümüzdeki dönem muhalefetin kadrolarının Genel Başkanlar başta olmak üzere toptan değişmesi gereken bir dönemdir. 
Aksi takdirde Erdoğan’ın tek adam şovu devam edecek ve Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bu şovu Erdoğan’ın protokol dâvetlisi olarak kendilerine husûsen tahsis edilmiş kombine localarından izlemeye devam edeceklerdir...
Bu durumda belirleyici olacak olan tribünlerdir. Takımın nâmusu ve formasını ıslatmayan teknik direktörlerin âkıbeti artık tribünlerin elindedir...

Yazarın Diğer Yazıları