TBMM’nin Genel Kurulu’nda bugün, AKP’nin son “Savcılar-MİT’çiler” krizi, daha doğrusu MİT yöneticilerinin PKK/KCK ile adeta işbirliği yaptıklarının belgelerle, ses kayıtlarıyla sabit olan “skandalı” örtbas etme çabalarının son perdesi oynanacak... Başbakan Erdoğan’ın 2. -ve inşallah son- ameliyatı karşı hamlenin yapılması için bu fırsatı vermişti
 Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in hazırlattığı yasa teklifine göre, MİT yöneticileri savcılar tarafından ifadeye çağrılmayıp Başbakan’ın iznine tabi olacak.Yasa teklifi önceki gün(salı günü) Adalet Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi bugün de Genel Kurul’da son şeklini alacak. Bu yasanın Mecliste AKP ezici çoğunluğuyla kabul edileceğinden emin olabilirsiniz! Muhalefetin hakkı kubbede bir seda olarak kalacak!
Konu Anayasa Mahkemesi’ne götürülse ne olur. Belli değil... Minareyi çalanlar bunun da kılıfını hazırlamışlardır. 

***

Fakat asıl vahim ve tehlikeli olan, böylelikle Başbakanın has adamlarına, talimata göre, suç işledikleri takdirde dokunulmazlık zırhı sağlanmasıdır!..
Başbakan böylelikle devlet içinde kendi adamlarını istediği gibi, hatta suç işlemek için bile kullanabilme imkanına sahip olacak!.. Bu kadar açık... Bu tasarı yasalaşırsa, bundan sonra siyasi cinayetlerin failleri de araştırılamayacak, yargılanamayacak!..
Kısacası Erdoğan’ın “gladyosu”!
Bu hamlede bir de tatlandırıcı var: Bu yasadan, askerler ve özellikle İlker Başbuğ da yararlanacakmış!..
Acaba Erdoğan’ın aklına bu, Başbuğ tutuklanmadan önce neden gelmedi?.. Eski Genelkurmay Başkanı da ancak Erdoğan izin verirse özel yetkililer tarafından yargılanacak. Ben onurlu Türk subaylarının bu “cemileden” yararlanmak isteyeceklerini sanıyorum.
Başbuğ’un Yüce Divan’da değil, ’Özel Yetkili Mahkeme’de yargılanması hususundaki Yargıtay kararı da tartışılması gereken bir konu!
Durum tam bir yetkiler -çelişkiler- yumağı... Ne Hazreti Süleyman adaleti, ne Herkül’ün “adaleti”, ne de İskender’in “kılıcı” bu kördüğümü çözecek gibi!.. Çare minareye kılıf hazırlamak ve topu ofsayta atmak. Dedim ya Osmanlı’da oyun çok!..

***

Dünyada bütün gizli servisler yabancı ülkelerde kendi çıkarlarına göre kirli oyunlar oynarlar. Anlaşılan son olayda sabit olduğuna göre bu oyunlar “milli” istihbarat servisi tarafından Türkiye içinde oynanmış!Acaba kimlerin çıkarları için?!
Birand, MİT’in KCK hatta PKK içine ajan sokmasını başarı addediyor... Ya bu ajanların neler yaptıkları!
Savcılar, Hakan Fidan ve diğer MİT erkânını ifadeye çağırmakta yetkili mi idiler?.. Başbakan Yardımcısı Arınç, dosya elinden alınan savcıyı suçlarken İstanbul Özel Yetkili Başsavcı vekilinin, Sadettin Sarıkaya’nın haddini aştığı, Başsavcı’ya “haber vermediği” ve “görevini kötüye kullandığı” için görevinden alındığını söyledi.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fikret Seçen ise “Yasalar ve yetki çerçevesinde çalışıyoruz. KCK terör örgütüne yönelik yapılan soruşturma sırasında, bazı devlet görevlilerinin kendilerine yürütme organı tarafından verilen görevinin dışına çıkarak hareket ettikleri, bu suretle örgütün eylemlerinin gerçekleştirilmesine yardım ettikleri şüphesini doğuracak deliller elde edilmesi nedeniyle başlatılmış olup, sadece bu görevlilerin eylemlerine yöneliktir” diyor ve ekliyor:
 “Yürütme organı tercihlerine müdahale söz konusu değildir. Soruşturma, bazı devlet görevlilerinin ’alan dışına çıkan eylemleri’ne yöneliktir.”
Böyle ise AKP hükümeti “yetkileri dışına çıkan MİT görevlilerine koruma kalkanı” sağlıyorsa bu ne anlama gelir?..Açıkçası “adamlarını” ve dolayısıyla kendini korumaktır.

***

AKP iktidarının “Muhteşem on yılını” yaşıyoruz; saray entrikaları ve cinayetlerle... Bu “on yıl” Muhteşem Erdoğan’ın padişah olmasıyla mı bitecek?.. Senaryo yazarı bu “oyunu” nasıl bitirecek... Çok merak ediyorum!
Dizinin yeni bölümlerini bekleyin...
Her ne hal ise “Muhteşem on yıl” Türkiye Cumhuriyetine “son” darbe!