MUKADDES ANKARA’DAN MEKTUPLAR -46-

MUKADDES ANKARA’DAN MEKTUPLAR -46-
Yunan gemilerinin yükleme ve boşaltmasına müsaade edilmiyor

esat-atalay-001.jpg
Türkiye ile İtalya’nın anlaşmaları için hiçbir makbul sebep de mevcut değil. Bu iki memleketi, aksine birbirine bağlayan pek çok müşterek menfaat var. Şimdi, hiçbir ciddî muhasamanın ayırmadığı bu iki memleketin, şarktaki sulhün istikrar bulması için birbirlerini samimî birer dost addetmeleri lâzım. Celâlettin Arif Bey Avrupa’ya mahza (yalnız) istirahat için gitmekte olmasına rağmen hükûmeti ile İtalya arasında irtibat (bağlantı) kurmak için elinden geleni ifa etmekte (yapmakta); vatanperverlik vazifesini asla ihmal etmiş değil. Bu akşam, iftardan sonra sahile indik. Kahve, gazino, binbir ziya içinde parıldıyordu. İçinde alâka-bahş şahsiyetlerin de bulunduğu topluluklar dahil, meydandaki masaların etrafında çok kalabalık vardı. Şu cazip Kürt Beyinin asil tavrını hiç unutmayacağım...

Adı M... bey olan ve siyahlar giyinmiş bulunan zat heyecanla konuşuyordu. İnce, uzun ve zarif vücudu ile vakur bir ırkın zeki gençliğini temsil ediyordu.

Müstehzî (alaycı) tebessümü, gözlerinde yanan kıvılcımlar şahsiyetini kâfi derecede belirtiyordu.

“- Kürt meselesi mi? Bu ne kadar abes bir şey! Böyle bir mesele nasıl mevcut olabilir? Biz daima Osmanlı ve vatana sadık olduk! Biz, aramızda ihtilâf yaratan entrikacıları tanıyor ve böyle hareket etmelerinin sebebini biliyoruz. Bana itimat ediniz ki bu hareketleri onlar için hayırlı olmayacak ve işlemek istedikleri fenalığa kendileri uğrayacaklar. Esasen İslâmiyet bir büyük ailedir. Evvelce milliyet meselesi asla mevzuubahis olmamıştı. ‘Bütün Müslümanlar kardeştir’ sözü dinimizin asıl umdesini (ilkesini) hulâsa etmiyor mu?”

Ben, bütün bunları dikkatle kaydediyorum. Bütün Müslüman eşrafını asalet ve şecaatte (kahramanlıkta) size benzemesini temenni ederim.

M... Bey, size ve bütün size benzeyenlere hürmetkâr hayranlıklar.

23 Mayıs, Rodos Yolunda, Denizde

Mutasarrıfı ziyaret. Bu pek misafirperver şehre veda. Bu akşam bütün dostlarımız bizi teşyi ediyor (uğurluyorlar). Limanda, sevimli yüzlü, iri yarı, itina ile giyinmiş ve başında kalpak bulunan hamallar kâhyası, devâsa cüssesi ile bütün nazarları üstüne çekiyor. Bu adam bir vatanperver, hem de büyük bir vatanperverdir. Yunan gemilerinin tahmil veya tahliyesine (yükleme ve boşaltmasına) asla müsaade etmiyor.

Nihayet, gece bastırmadan limanı terk ettik.

Deniz sakin. Lloyd Triestino’nun küçük vapuru rahat yol alıyor.

Rodos, 24 Mayıs

Bu güzel ve tarihî adaya sabahın saat onu raddelerinde vâsıl olduk. Hava güneşli idi.

Bella-Vista Oteli sahibi tarafından, bizi almaya tahsis olunan (ayrılan) üç arabanın bulunduğu rıhtıma götürmek üzere gönderilen kayık beklemekte idi. Rodos’taki salâhiyetli makamlar bize hoş görünmek için her türlü sühuleti (sıcaklığı) gösterdiklerinden, muvasalatımızdan (varışımızdan) hemen sonra, bir tepede bulunan Bella-Vista Oteli’ne doğru hareket ettik.

Bekir Sami Beyin yakında geleceğini haber almaklığımıza rağmen bugün Rodos’tan ayrıldık. Çünkü yolda fazlasıyla zaman kaybettiğimiz için daha ziyade (çok) gecikmek istemiyorduk.