'Mustafa Kemal'in Askerleri'ni mi kandıracaksınız!

Günümüz anlayışıyla geçmişin değer yargılarını yorumlamak, biçimlendirmek her zaman için yanlış sonuçlara, farklı anlayışlara neden olmuştur.

Türkiye'deki tarih çalışmaları da ne yazık ki bu sorunlu anlayışın kıskacında yıllardır oradan oraya savruluyor.

Sosyal bilimler alanındaki çalışmalarımıza uluslararası yayınlarda yapılan atıf bir elin parmaklarını geçmiyor. Böylesine önemli bir konu sorun olarak görülmüyor.

Çünkü ortada bambaşka bir gerçek, farklı bir amaç var.

Atatürk üzerinden Cumhuriyet'e, devlete saldırarak kendi günahlarını, yalanlarını ört-bas etmeye çalışıyorlar. Atatürk'e söverek "dindar" göründüklerini sanıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir asra yaklaşan tarihinde hiç olmadığı kadar kurucu değerlere hakaretler edildi, onun kurumları elden çıkarıldı, maddi-manevi mirası ortadan kaldırılmak istendi.

Atatürk üzerinden kutuplaştıran, onun şahsına hakaret eden insanlar; siyasette, medyada, ticarette en iyi yerlere getirildiler.

Şimdi bu isimler yavaş yavaş geri plana çekiliyor, söylemler yumuşatılıyor, Atatürk'e sahip çıkılıyormuş gibi davranılıyor.

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 Kasım mesajı dikkat çekiciydi. Hiç olmadığı kadar İstiklal Mücadelesi vurgularıyla dolu olan mesajda; kendi iktidarını övme, ayrıştırma, kutuplaştırma yoktu… Erdoğan mesajında her ne kadar Atatürk'ü geçirmese de şunları söyledi "Gazi Mustafa Kemal, önderlik ettiği istiklal mücadelemiz, elde ettiği eşsiz zaferler ve milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirerek kurduğu Cumhuriyetimiz ile tüm dünyanın takdirini kazanmış kahraman bir asker, saygın bir liderdir."

Erdoğan, 2016 yılındaki mesajında Atatürkçü kesimleri hedef alıyor, onların Türkiye'ye hiçbir hizmet yapmadıklarını ima ediyordu:

"Uzun yıllar Gazi'yi sahiplendiğini iddia eden bazı kesimler, maalesef, onu kendi marjinal ideolojilerine, günlük siyasetin kısır tartışmalarına alet etmişlerdir. Oysa Gazi'nin hatırasına sahip çıkmak, bağımsızlığımıza, vatanımıza, bayrağımıza, Cumhuriyete ve ülkemizin bin yıllık medeniyet birikimine, Kurtuluş Savaşı ruhuyla sahip çıkmayı gerektirir. Nitekim Türkiye, son 14 yılda her alanda hayata geçirdiği kapsamlı reformlarla, devleti milletle kucaklaştıran politikalarıyla, bunu en iyi biçimde ispatlamıştır."

Erdoğan'ın 2015 yılındaki 10 Kasım anmasında yaptığı konuşmada ise Cumhuriyet tarihindeki en büyük hizmetin 13 yıllık AKP iktidarı döneminde gerçekleştiğini ifade ederken, kuruluş dönemine bile dolaylı eleştiri getiriyordu:

"Türkiye Cumhuriyeti, 92 yıllık tarihinin en büyük başarılarını son 13 yılda hayata geçirmiştir. Peki bu dönemde cumhuriyetimiz en küçük bir kayıp yaşadı mı? Bunu birileri bize ispatlasın, görelim."

İşte son 3 yıldaki aynı günde verilen 3 farklı mesaj!

***

15 Temmuz'un hemen arkasında Atatürk'ün dev posterini genel merkeze astıkları gibi "göstermelik" yeni bir süreç başlattılar. Yıllardır hakaret ettikleri, ötekileştirdikleri Atatürk'e sahip çıkacaklarmış.

Ama artık çok geç!

Anıtkabir, son 29 Ekim'de dört bir taraftan yükselen "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sesleriyle inlemişti… 10 Kasım'da da benzer sahneler ortaya çıkacak.

İşte bu gençlik, bu farkındalık hali, memleketin kurucusuna her fırsatta sahip çıkmaya devam edecek.

Bugün en çok satan kitapların arasında en başta Nutuk geliyorsa Mustafa Kemal Atatürk huzur içindedir, onun gençliği de uyanış halindedir.

Rahmet ve minnetle anıyoruz…

Yazarın Diğer Yazıları