Mustafa Sabri meselesi

"Mustafa Sabri" tartışması zaman zaman alevleniyor.

M. Sabri, Millî Mücadele'ye ve M. Kemal'e şiddetle muhalifti.

Tokatlı Millî Görüşçüler kusura bakmasınlar, hemşehri kontenjanından Mustafa Sabri'yi, ilim adamlığını öne çıkararak, "ak"lamaya kalkmaları maksatlı. Şuuraltında M. Kemal'e duyulan bir husumet olmadığını kimse söyleyemez.

M. Sabri için yurt içi ve yurt dışında sempozyumlar yapılmakta, "ilim adamları" bu sempozyumlarda tebliğler sunmakta...

İlmî çalışmalara hiç ses edemeyiz. Kim olursa olsun, ilmî kriterlerde elbette ele alınır. Ama onu, bir "alternatif" olarak sunarsanız, bu düşündürür ve hakkı teslim eden hiç kimse sizi iyi niyetli göremez.

Bu yıl mayıs ayında Lübnan'da mezkûr zat için sempozyum düzenleniyor. Türkiye'den de katılıyorlar. Anadolu Ajansı (AA), sempozyumu takip ediyor ve haberleştiriyor.

 Türkiye'den katılan Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğretim görevlisi Hamdi Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Mustafa Sabri Efendi'nin Osmanlı'nın son şeyhülislamlarından, Fatih Camisi eski müderrislerinden ve Meclis-i Mebusan'ın aktif üyelerinden olduğunu" belirttikten şunları söylüyor:

"... Bu kişinin ilminden ve tespitlerinden herkes faydalanmalıdır. Mustafa Sabri Efendi, İslâm dünyasını, gelecekte yaşayacakları sorunlar ve ihtilaflar hakkında uyarmıştır. Çok gayretli ve çok azimli bu şahsı, âlimlere ve ilim talebelerine örnek olarak gösteriyoruz. Onun yaşadıkları ve mücadelesi bize örnek olmalı ve bunlardan ders almalıyız. Yaşadığı dönemin hastalığını tespit etmiş, ilacını ve tedavi yollarını uzun uzun anlatmıştır."

Hakkaniyetli bir değerlendirme olduğunu söyleyebilir miyiz? Tamamen siyasî konuşuyor. Sadece övüyor. Mücadelesini siyasîler tartışsınlar. İlimdeki yerini söyle!.. Getirdiklerini götürdüklerini söyle!...

M. Sabri'ye övgü düzenin ilimle bağı ne derece diye baktım. Ben söylemeyeyim artık!

Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), "Mustafa Sabri Efendi'nin (1869-1954) İslâm Düşüncesine ve Yeni Kelâm Çalışmalarına Katkısı" başlığı altında, 8 Ağustos'ta "çalıştay" düzenlemişti. Daha önce "Şu sıra, F. Gülen'den farkı olmayan Mustafa Sabri'yi öne çıkarmaları tartışmalıdır!" demiştim. (Arslan Tekin, "Cemaatin/cemaatlerin yıkımı", Yeniçağ, 24 Ağustos 2017). 

Tebliğlerin özetlerini okudum. İlme aşinalıkları olanların hiçbirinin itiraz edemeyeceği makaleler. Ama... Yukarıda dediğim gibi, gün gelecek, F. Gülen de böyle öne çıkarılacak. Arkasının nasıl geleceğini tahmin etmek zor değil; bütün "değerler" altüst edilecek.

Bırakın ilim adamları M. Sabri'nin yazdıklarını ele alsınlar; hatasını-sevabını ortaya koysunlar. Hepimiz yararlanalım.

M. Sabri, "Türklükten" istifa ettiğini söyleyecek derecede "Yeni Türkiye"ye muarızdır. "Türklükten" istifa ettiğini söyleyen birini, öğrenciye, halka nasıl anlatacaksınız?

Bu zatın adını mekteplere, meydanlara, sokaklara vermek Millî Mücadele'ye ve M. Kemal'e çok açık ve kesin tavırdır.

Resul Tosun dostumuz, amansız bir Mustafa Sabri müdafiidir. Önceki gün Star'daki köşesinde hemşehrisini savunurken N. Hikmet Ran örneğini verdi. (Yarın devam.)

Yazarın Diğer Yazıları