Müstehzi tebessümler

Müstehzi; istihza dolu demektir, yani kabaca, alaycı! Amerika’da bizim yalpalamalarımıza müstehzi tebessümlerle bakıyorlarmış.
ABD Büyükelçisi uzun tutuklulukları (gözaltılar) eleştirdikten sonra Hüseyin Çelik’ten tuhaf ve göstermelik bir azarlama beyanatı geldi.
Bu arada Türkiye’ye yönelik tebessümlerin istihza dozunu artıran başka bir şey oluyor. Obama’dan davet bekleyen Tayyip Erdoğan bu daveti bir türlü alamıyor. Üstelik Amerika’dan “Büyükelçimize sahip çıkıyoruz” diye bir cevap da geliyor. Güler misin, ağlar mısın?! Obama’dan gelecek davet için araya girenlerin haddi hesabı yok. Hatta Sinirlioğlu’nu sinirlendirecek bir yavaşlama da söz konusu.
Bu arada yeni anayasa konusunda hükümetin çabalarını Amerika destekliyormuş, onu öğrendik. Son nokta, eğer bu anayasa değiştirilirse o nokta da konacak. Ondan sonra Washington’ın Ankara’ya ihtiyacı kalmayacak. Ama BDP ile iş birliği yaparsa anayasayı kabul ettirebileceğini söyleyen iktidar, bu tavize karşın BDP’ye ne vereceğini söylemiyor. Çok karışık işler!

 

***

 


Şu geliyor aklıma zaman zaman; Tayyip Bey, kendine göre bütün yasaları alt üst etti. Şimdi de Yargıtay’la Danıştay’ı iptal ederek Temyiz Mahkemesi kurmaya çalışıyor.  “Her şeyin bir sonu var” gerçeğini Tayyip Bey’in bilmediği düşünülemez. Öyleyse, kendisinden sonra gelecek iktidarların bu yasaları istemeden de olsa ona karşı kullanacakları aklına gelmiyor mu? Nitekim çok hoş bir söylemimiz vardır, şarkı bile olmuştur:
Neyleyim takdire tedbir uymuyor...
Bir de Müslümanların tul-i emel dedikleri, geleceğe dair çok planlar yapma arzusunu eleştirdikleri bilinir. Bu tul-i emel de ne oluyor? Tul-i emel yapmak yerine vatanını sevmek, doğruyu ve haklıyı çiğnememek, zulüm yapmamak, daha sağlam ve güvenilir bir tavır olmaz mı?


 

Uçaklar ve bebekler
Bir televizyonda iki kadın ve iki erkek, her hafta tartışma yapıyor. Kadınlar, her nedense, gayet rahat ve durumun vahametinden habersiz görünüyorlar. Bu sefer hava kuvvetlerinden istifa eden pilotlar konuşuluyordu. Şöyle tevil ettiler:  “Özel şirketlerde daha çok para alınıyormuş.”
Özel şirketlerde daha çok para alınıyorsa, şimdiye kadar bu pilotlar niye işlerinden ayrılmadılar. İşten ayrılma yaşı 15 yıldan 13 yıla inmiş. İyi de THK’daki pilotların vatanseverlik duygularını hiç hesaba katmıyorlar. Pilotlar mevcut durumu protesto etmek için istifa ettiler. Tıpkı diğer subay ve kumandanlar gibi. Bunu niye saklıyorsunuz?

 

***

 


Bir de bebeklerin doğumunda hangi dine mensup oldukları ve evlilik içi mi dışı mı oldukları yazılacakmış. Bu ne kadar ayıp bir şey! İleride o çocuğun ruh durumunun nasıl karışacağını düşünmez misiniz? Hayatın kederlerinden, acılarından, hatalarından size ne? Bununla neyi gerçekleştirmek ve hangi konuda bu işten yararlanmak istiyorsunuz?

 

Ben olsam gidemezdim
Telefonla aradı kesmedi, kalkıp Saygun Paşa’yı hastanede ziyarete gitti. Bir gün önce kapıda bekleyen hasta yakınları ve halktan dünya kadar beddua almışlardı ve yazık ki almaya devam ediyorlar.
Hasta paşalara 5 yıl önce, yazısında geçmiş olsun diyen bir arkadaşlarını, hiç içleri sızlamadan aşağılayan sahibinin sesi medya mensupları ne yapıyorlardır şimdi? Hapishanelerde çürüyen, tedavi görmediği için ölen, çaresizlikten intihar eden askerler için artık yapabileceğiniz bir şey var mı?
Hele Bülent Arınç’ın üzüntü beyanı... Ağlamasından beterdi.

Yazarın Diğer Yazıları