Müthiş operasyonun bilinmeyen belgeseli

Müthiş operasyonun bilinmeyen belgeseli
Gazetecilik mesleğinin yaşayan efsanelerinden Hulûsi Turgut, "130 Günlük Kovalamaca" adlı kitabında bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanışını bilinmeyen yönleriyle gündeme getirirken tarihe de not düşüyor.

Öcalan''ın Suriye''den çıkarılıp yakalamak için üç kıtada sürdürülen takibi ve ele geçirildikten sonra yurda getirilişine kadar yaşanan süreci tüm ayrıntılarıyla yazan Hulûsi Turgut, konu hakkında araştırma yapacaklara da bu özel eseriyle kaynaklık ediyor.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel''in, "Bu, siyasi ve askeri bir başarıdır, diplomasi başarısıdır" dediği nefes nefese yaşanmış öykünün belgeleri, bilgileri ve fotoğraflarını "130 Günlük Kovalamaca" kitabıyla kamuoyuna sunan Hulûsi Turgut çalışmasıyla ilgili şu çarpıcı açıklamada bulunuyor:

"Bu kitap çalışmamız sırasında, geniş bir araştırma yaptık. Büyük operasyona karar veren başta dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere, pek çok yetkiliyle birebir görüşerek operasyonun perde arkasını, kullanılan uçağın ve uçaktaki görevlilerin sırrım çözmeye çalıştık.

Özellikle operasyonda kullanılan uçak ve bu uçağın Afrika seferi konusunda cevabını aradığımız sorular şunlardı:

* Operasyonda, niçin Cavit Çağlar''ın uçağı kullanıldı?

* TC-CAG tanıtma işaretli uçağın özellikleri neydi?

* Uçakta seyahat eden görevli ve mürettebat kaç kişiydi?

* Görevlier, devletin hangi kurumlarına mensuptu?

* Uçak, Antalya''da ne kadar bekledi ve üzerindeki Türk bayrağı ile tanıtma işareti niçin silindi?

* Operasyonu yönlendirdiği söylenen Amerikalılar, Antalya''ya gelmiş miydi?

* Antalya''dan, Uganda''nın başkenti Kampala''ya giden operasyon ekibi, bu Afrika ülkesinde hangi şartlarla karşılaştı?

* Operasyon ekip şefi, Amerikalılarla nerede bir araya geldi?

* Uganda''dan Kenya''ya giden ekip, Jomo Kenyatta Havalimanı''nda kaldığı iki saati nasıl geçirdi?

* Operasyon ekibinin güvenlik şartları nasıldı?

* Öcalan''ı Türklere Amerikalılar mı, yoksa Kenyalılar mı teslim etti?

* Uçak, Türkiye''ye dönerken Mısır ve Kıbrıs''a indi mi?

* Atatürk Havalimanı, uçağa iniş izni vermedi mi?

* Operasyon, Bandırma Askeri Hava Üssü''nde hangi şartlarda tamamlandı?

* Operasyona katılanlar arasında "Ergenekon Davası" sanığı var mıydı?

işte bu soruların cevabına ulaşınca, operasyon ekibinin 5 Şubat 1999''da Ankara''da başlayıp 16 Şubat 1999 Salı günü Bandırma''da sona eren 11 gün boyunca yaşadıkları 243 saatin öyküsünü oluşturduk."

Doğan Kitap Tel:(0212) 246 52 07

***

O, milletine hiç bir zaman küsmedi

Veli Toprak ve Selçuk Özdağ, sır bir helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu''nun yollarının kesiştiği çoğunluğu siyaset dünyasından isimlerle ilişkilerini kitaplaştırdı. "Son Alperen Muhsin Yazıcıoğlu''nun Sır Görüşmeleri" adlı kitabın yayıncısı Yasin Topaloğlu merhum Yazıcıoğlu''yla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Hormonsuz köylü, Horasan Ereni Muhsin Yazıcıoğlu, hem Cumhuriyet fikrinin parlak bir örneği hem de kısa bir zaman diliminde dahi olsa yüreklere ümit aşılayan bir isim olmuştur. "Bu millet Hakk''ı sever ama güce de tapar." diyerek tarihin başlangıcından bu yana toplumların oportünizmini fark etmiştir. Milletinin bu pragmatizmine rağmen kendisini milletine adayan Muhsin Yazıcıoğlu, devletinin de hışmına uğrar. Hayatı hercümerç bir şekilde yaşar. Fedakârlıklarının sınırı yoktur. Acı gerçeğin ve gerçekliğin farkındadır. Okuryazardır, hasbidir, merttir. Çok az insanının bir araya getirebildiği pek çok meziyeti kendi kişiliğinde mezcetmiştir.

Kendisinden "bir oyu" esirgeyen kişiler tarafından bazı zamanlar bir sinema salonunu dolduracak kalabalıktan mahrum bırakıldığında bilir ki cenazesi milyonlar tarafından taşınacaktır. Nevi şahsına münhasır mümin, muvahhit ve milletinin hizmetkân Yazıcıoğlu, aynı zamanda Türk milletinin nekrofıli tarafını idrak etmiştir.

Buna rağmen milletine küsmeyen, devletine muğber olmayan Yazıcıoğlu, kısa ömrüne asırlık bir hikâye yazmayı başarmıştır.

Kaht-ı rical yüzyılında çoraklaşan yüreklerin vahası olmuştur Muhsin Yazıcıoğlu. Alperen diyarından gelen, Alperen gibi yaşayan, Alperen gibi ölen Yazıcıoğlu, kubbede ebediyete kadar işitilebilecek bir yankı bırakmıştır.

ELİPS Kitap Tel:(0312) 475 40 33

***

HAFTANIN KİTABI

Mutlaka okunmalı

Türk basının unutulmaz isimlerinden Abdi İpekçi''nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile yaptığı söyleşinin kitaplaşmış hali Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından okurla buluşturuldu.

"İnönü Atatürk''ü Anlatıyor" adlı kitapta Abdi İpekçi''nin 1968''de Milliyet gazetesi için, Atatürk üzerine İsmet İnönü ile yaptığı söyleşiler ve bu söyleşilere referans olan kimi kitapların önemli kısımlarına da yer veriliyor.

Türkiye Cumhuriyeti''nin kuruluşunda baş rol oynayan, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü''nün bu süreçte yaşadıklarına ışık tutan kitap "Kuruluş" tarihimizdeki en önemli konulara ilişkin boşlukları dolduran bir "belge" çalışması özelliği taşıyor.

"Milli Şef" İsmet İnönü ile "Ebedi Şef" Atatürk''ün insani, askeri, siyasi yakınlıkları, ayrılıkları ve resmi tarihin, hakkında en çok konuşulan konularına ilişkin birinci ağızdan bilinmeyenler Abdi İpekçi''nin bu önemli söyleşi dizisiyle gün ışığına çıkıyor.

Daha net ifade edecek olursak; "İkinci Adam" İnönü, usta gazeteci Abdi İpekçi''ye "Tek Adam" Atatürk''ü anlatıyor...

Kırmızı Kedi Yayınevi Tel:(0212) 244 89 82

***

İşgale isyan ve kalemle feryat

 

Süleyman Nazif''in baskı ve zorbalığa hiçbir zaman boyun eğmemiş kalemi, bir feryada tercüman oluyor.

"Çal Çoban Çal", ülkesi işgal edilen bir milletin kalbinin derinliklerinden yükselen bir feryat. Mondros Ateşkesi sonrası Anadolu''da dalga dalga yayılan işgaller karşısında kâh Ankara Savaşı''nda Timur''a esir düşen Yıldırım Bâyezid''e uzanıp tarihten teselli arıyor kâh Yunan ordusuna ilk darbenin vurulduğu İnönü Muharebe Meydanı''nda ümit! Bu ümidin mimarı olan Türk ordusuna karşı minnetini ifade ederken satırlar yüreğinin coşkusuna eşlik ediyor.

 

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

 

 

***

KÜTÜPHANEMDEN

Nihal Atsız''dan Türkçülere başucu eseri

Bugün bahsedeceğim eser, bir Nihal Atsız klasiği olan "Türk Tarihinde Meseleler" kitabı. Bu kitabın bazı yazıları ''Türk Ülküsü''nün ilk basımında yayınlanmıştı. Yapılan düzeltmelerle ve başka yazıların da eklenmesiyle bu eser meydana getirildi. "Türk Tarihinde Meseleler" tarih ve kültürümüze ait bazı konuların Türkçü bakışla yeni bir açıdan ele almakta. Atsız''ın bütün eserleri İrfan Yayınları ve Ötüken Neşriyat tarafından külliyat halinde basılmış olduğundan bu kitabı da kolaylıkla edinip okumanız mümkün. Atsız, kitabın girişinde "Türk tarihine bakışımız nasıl olmalıdır?" sorusunun cevabını şöyle açıklıyor:

"Bu, pek mühim bir meseledir. Çünkü Türk tarihi, İngiliz, Alman veya Fransız milletlerinin tarihi gibi ele alınamaz. Bunun sebebi, Türk tarihinin, o milletlerin tarihi kadar basit olmayışıdır.

Bugün, dünyadaki belli başlı milletlerin nasıl meydana geldiğini biliyoruz. Çünkü bu, tarihin gözleri önünde olmuştur. Hâlbuki Türk milleti tarih başladığı zaman teşekkül etmiş bulunuyordu.

Bundan başka bu milletlerin tarihi, hemen hemen, hep aynı dar bir alanda geçtiği için, onların tarihlerini sıraya koymak kolaydır. Fakat Türk tarihi için bu, mümkün müdür? Bazan Çin''de, bazan Mısır''da, bazan Avrupa''da gördüğümüz Türklerin tarihini bir çerçeveye sığdırmak güç bir iş gibi gözükür. Bundan dolayıdır ki, şimdiye kadar Türkler, kırk yerde kırk devlet kuran bir millet sayılmış ve Türk tarihini kronolojik bir düzene sokmak teşebbüsü görülmemiştir.

Eskiden, tarihin destanlarla karışık olduğu zamanlarda, Türklerin kafasında daha sistemli bir tarih görüşü vardı. Bugün, birçok bilinmeyen gerçekler meydana çıktığı için, artık, o eski görüş ile yetinmek mümkün değildir. Bunun için bir yeni tarih sistemi bulmak zorundayız. Milliyetçi olduğumuz ve büyük Türk birliğine inandığımız için de, tarihimize vereceğimiz sistem, dileklerimize uygun olmalı ve bu sistem, bize yalnız geçmişimizi en parlak şekilde göstermekle kalmamalı, aynı zamanda ilerisi için de yol çizmelidir."

(Ahmet Yabuloğlu)