Mutluluğu hep bir şeylerde aramaktan vazgeçmeyiz. Kendimizi evlenince, hatta bebek sonrası  anne veya baba olunca yaşamın daha güzel olacağına inandırmışızdır hep. Oysa yaşam öncesinde de güzeldir. Hatta hiç evlenmeseniz  ya da bebek sahibi olmasanız da... Varsayalım hepsi oldu. Bu sefer çocuklar büyüyecek, okuyacak mı? Onların işi, evliliği, derken sonrasında yeni bir yuva ve torunlar. Bunun da bize iyi geleceğini düşünürüz. Sonra bunlar da olur, çocuklar büyür, her şey yoluna girer, bunlara bağladığımız için hayatı daha mutlu olacağımıza inancımız kesindir. Oysaki mutluluk kendi içimizdeki bir yolculuktur bunlar olmasa dahi. Ama yine de insanın dürtüsü ve şartlanmışlıkları kendisine daima bir profil belirleyecektir ve devam ederiz. Artık emekli olsak, bir yazlık, araba, ev alsak, uzun tatiller yapsak. Bu arada emeklilik de gelmiştir. Yaşasın hayat daha güzel olacak diye düşünürüz. İş stresi yok, telaş yok, falan filan. Gerçek, aslında yanı başımızda hep çığlık çığlığa bağırmaktadır: Mutlu olmak için bulunduğunuz andan, yani şu andan daha iyi bir an yoktur.  Yok öyle değil, diyenler olabilir. Peki soruyorum ne zamandır o doğru an? Yaşamda zorluklar hep olacak. Hayat böyle bir şeydir zaten. Deniz dalgası gibi biri geçti mi mutlaka sonraki gelecektir. Olduğu kadar çok kabullenip her şeye rağmen mutlu olmaya karar vermekle başlar mutluluk. Çünkü yolda hep bir engel, bitirilecek bir iş, aşılması gereken bir sıkıntı, ödenecek bir borç mutlaka vardır. Peki sonra mı başlayacak mutluluk ya da mutlu yaşam? Bir görebilsek ki bu engellerin hepsi yaşamın ta kendisidir. Kısacası mutluluğa giden yaşamın dışında başka bir yol yok. Yol mutluluğun kendisi aslında. Yani mutluluk bir şey bitince gelecek ya da doğum günlerinde alınan hediye, terfi veya araba değildir. Mutluluk her an yanı başımızda. Mutlu olmaya karar vermek için okulun bitmesini beklemeye ya da emekli olmaya gerek yok. Ona inanmak ve sahip olmak yeterli. O sizde var olan bir sevgi enerjisi.  Sevginin tezahürü, hayatın her anında olması gereken bir dalga kırıcı. Uzun bir yol belki, ama varış noktası değil. Öyleyse mutlu olmak için en iyi zaman şimdi. Her zorluğa, kötülüğe, bazen yokluğa inat anı yaşamak ve tadını çıkarmaktır önemli olan. Mutluluk ışık gibidir. Alev gibi yandıkça artar.  Mutluluklarınız daim olsun.