Müzikoloji Platformu’nun 2008 yılında başlattığı “Bugün, Toplum ve Müzik” ana başlıklı seminer ve panel zincirleri 2010 yılı itibarıyla onuncu etkinliğini de tamamladı.
Bugüne kadar yapılan etkinlik zincirlerinin amacı, işi sivil inisiyatifle o gün o etkinlikte bulunan bilim insanlarının ve müzik bilimcilerin işbirliği ile neler yapılabileceğinin ve işbirliği ortamının ne şekilde geliştirilebileceğinin zeminindedir.
Genel notlar ve Çalıştay sonunda elde edilen veriler bütününde topluma sağlıklı ve kaliteli müziğin daha iyi ve kaliteli, ayrıca kolay yolla aktarılacağı ve müziğin tüm organlarıyla kalıcılığının sağlanıp, korunması yönündeydi. Müzik Çalıştayı’nda somut sorulara somut cevaplar arandı. Farklı disiplinlerden ve bilim dallarından bir çok akademisyen, sanatçı ve icracının katıldığı duayen isimler bir araya gelip tartıştılar. Müziğin sorunları, ihtiyaç ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı Çalıştay’a ayrıca “Müdahil katılımcı” adı verilen müzik yazarları, radyo programcıları, yapımcılar, kültür merkezi yöneticileri, kayıt firması temsilcileri, sosyal bilimciler, hukukçular, menajer ve organizatörler gibi ilgili meslek gruplarının mensupları da katıldı.
En önemli nokta ise tüm katılımcı, müdahil katılımcılar, Bilim Kurulu ve düzenleme kurulunun Devlet ya da bir kuruluşun yapması gerekenleri beklemekten öte birlikte nasıl bir proje ortaya konabilir ve güç birliği ile neler yapılabilirin tartışılması ve çözüm önerilerinin aranmasıydı. Çalıştay’a katılan ve içeriği ile ilgili bilgisinden yararlandığım Etnomüzikolog Neşe Ayışıt Onatça bakın bu organizasyonla ilgili sanatsever okuyucularımıza neler anlattı:
“Organizasyonu Müzikolog Ersin Antep ve ekibi düzenlemişti. Son derece başarılı bir organizasyondu. Verimli tartışmaların olduğu ve yeni projelerin ortaya çıktığı Çalıştay’da özellikle tüm müzik bilimcilerin bir çatı altında toplanması kararı yapılacaklar adına sevindiriciydi”
Peki çözümler arandı, sorunlarla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Öncelikle Müzikoloji alanındaki branşlaşmaların öğrencilik döneminde belirlenmemesi bana göre yanlış.
Üniversitelerin müzikoloji bölümlerinin belli ve ortak bir eğitim stratejisi ve müfredatının olmaması.
Alanla ilgisi olmayan bir çok akademik personelin yanlış yapılanma yüzünden yanlış istihdam edilmesi de müzikoloji alanının problemleri arasındadır.
Örneğin müzikoloji alanında eğitim alan müzik bilimcilerin kendi alanları ile ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışamaması da ayrı bir problem.
Onatça, çözüm önerileri içinse şunları söyledi:
Müzikolog kadroları alanlarını ilgilendiren birimlerde “Sanat kurumları (Opera, bale, koro ve akademiler vs.) aktif konuma getirilmeli.
1.) Daha önce de söylediğim gibi genç müzikolog adaylarının alanlarını öğrencilik yıllarında belirlemesi ilk çözüm önerim.
2.) Eğitim sürecinde belli bir ortak müfredat kullanılmalı. Herkes eşit ağırlıkta bilgi hakkına sahip çünkü...
3.) Özellikle alandaki eğitici personel bire bir bölüm mezunu olmalı ve nitelikli öğrenciye nitelikli bilgi aktarma yetisine sahip olmalı.
İşte bir Çalıştay’ın ardından düşünceler ve çözüm önerileri. Onatça’nın ellerine sağlık. Dilerim bu tarz çalışmalar müzik bilimcilerin de katkılarıyla daha da artar ve musiki hak ettiği noktada değerlendirilir.
