Rusya, Sovyet döneminde olduğu gibi, Soğuk Savaş sonrasında Batı'nın yumuşak karnına vurmaya devam etmiştir. Batı ülkelerinin arasındaki sorunları ve rekabet alanlarını sürekli kaşımış ve onların aralarındaki sorunları ve rekabeti hep kullanmıştır. Ancak ABD, her seferinde yumuşak veya caydırma yöntemleriyle Batı'yı bir arada tutmayı başarmıştır. Bu başarıda Rusya'nın Gürcistan, Ukrayna ve Baltık ülkelerine karşı olan tutumu çok yardımcı olmuştur. Zira, ABD bu sorunları Batılı müttefiklerine örnek göstererek Rusya'nın barış konusunda samimi olmadığını söylemektedir. NATO, 8-9 Temmuz 2016 Varşova zirvesinde Türkiye'nin bulunduğu güney kanadından ziyade Kuzey ve Doğu kanadıyla ilgili tedbir almayı tercih etmiştir.

***

Terör olarak IŞİD dikkate alınmış ama PKK ve PYD konuşulmamıştır. Almanya ve Fransa başta olmak üzere, çok sayıda ülkeyi rahatsız eden, NATO'nun Avrupa topraklarını koruma amacıyla, özellikle Orta Doğu kaynaklı saldırılar için Polonya ve Macaristan'a yerleştirilen anti misil füzeleri, Rusya'ya yönelik olduğundan kimsenin kuşkusu yoktur. Rusya da bu füzelerin kendisine yönelik olduğunun bilincindedir. ABD güdümündeki NATO, Rusya'yı rahatsız etmek ve gözdağı vermek için birtakım askeri faaliyetler de yapmaktadır. Örneğin, 5 Haziran 2016'da, aralarında NATO üyesi olmayan Ukrayna ve Gürcistan'ın da bulunduğu 24 ülkenin katılımıyla ANAKONDA adıyla, 31 bin askerle Polonya'da tatbikat yapmıştır. Bu tatbikat Rusya'ya gözdağı olarak nitelendirilmiş ve Rusya bu tatbikattan çok rahatsız olmuştur. Eş zamanlı olarak yine 5 Haziran'da 15 ülkenin katıldığı bir diğer tatbikat Baltık Denizi'nde BALTOPS 16 (Baltic Operation) planlı tatbikata 6 bin asker, 45 savaş uçağı ve 60 savaş gemisi katılmıştır. Bu tatbikat da Rusya yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. İncirlik'e yerleştirilen Awacs erken uyarı uçakları, Irak ve Suriye'de hava denetimi yapmaktadır. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri ve Rusya bu denetimlerden rahatsız olmakta ve çalışmalarından kuşku duymaktadır.

ABD, Batılı müttefikleri nezdinde, Rusya'yı barış istemeyen, Soğuk Savaş dönemindeki gibi gerginlik yapan yayılmacı bir politika izleyen bir ülke konumuna sokmaya çalışmaktadır. Biz Rusya'yı Batı'ya entegre etmeye ve barış içinde yaşama koşulları yaratmaya çalıştık ama başaramadık demektedir. ABD'nin Rusya karşıtı propagandalarına en iyi örneklerden birisi, ABD, Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, CNN'e verdiği bir mülakattır, Nisan 2016'da, Rus savaş uçakları, Baltık Denizi'nde bulunan bir ABD destroyerinin üzerinden, yasal olmayan 30 feet mesafesinden uçmuş ve destroyer kaptanı kendisine sahip olarak angajman kurallarını uygulamamıştır. Eğer isteseydi bu uçakları vurabilirdi. Kaptan ciddi bir olayı önlemiş oldu. Yukarıda da not ettiğimiz gibi Almanya ve Fransa ABD'nin Rusya politikasından rahatsız ve bunu dile getirmektedirler. Alman Başbakanı Angela Merkel, NATO'nun Rusya politikasını kast ederek, "diyalog ve caydırıcılık uyuşmaz iki kavram değildir" derken hükümet ortağı Sosyal Demokrat Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, "Avrupa güvenliği Rusya'yı dışlayarak değil ancak Rusya ile birlikte olur" demiştir.

***

Fransa, daha güçlü bir şekilde sesini yükseltmektedir, ancak Almanya geçmişinden dolayı, alttan almaya devam etmektedir. Örneğin CIA'nın Alman Başbakanı Merkel'i dinlediği ortaya çıkınca Almanya beklenen tepkiyi vermemiş ve kamuoyu da bu normal bir şeymiş gibi davranmıştır. Oysaki casusluk eskiden bir savaş nedeniydi, bugün, Almanya, şaşırtıcı bir şekilde, casusluk olayını, sert bir muameleye dahi tabi tutmamıştır. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, üyelerinin endişelerini gidermek için "Rusya ne bir tehdit ne de stratejik bir ortaktır, Güçlü savunma, yapıcı diyalog, bizim ilişkimiz bu temel üzerine kurulmuştur" diyerek, NATO zirvesinin üç temel yaklaşımının, Birlik, Kararlılık ve Diyalog olduğunu vurgulamıştır. Zirvede alınan bu sert kararların, zaman içerisinde Rusya üzerinde nasıl bir tesir yaratacağı, Rusya'nın mevcut sorunlardaki politik ve askeri tutumunda bir değişiklik yapacak mı göreceğiz.