NATO'dan masallar!

NATO'dan masallar!
NATO'dan masallar!

Suriye'den Türkiye'ye gelecek olan tehditlere karşı NATO nihayet harekete geçmiş ve İtalya Hava Savunma Sistemi ve İtalyan askerleri Kahramanmaraş'a ulaşmışlar.

 "Suriye'den gelecek tehditler" derken artık neyi kast ettikleri anlaşılmıyor. Oradan atılan roket mermileri ve bombalardan söz ediyorlarsa zaten TSK bunlara cevap veriyor. PYD-PKK'nın IŞİD'le de dönüşümlü olarak ve dayanışarak Türkiye'de sürdürdükleri terörü önlemeye çalışacaklarsa neden şimdiye kadar beklediler?

 (...) ABD de Türkiye gibi bir NATO üyesi olmasına rağmen, Rusya ile NATO arasında bir "Daimi Konsey" bulunmasına rağmen her ikisi de "IŞİD'i veya Esad muhaliflerini bahane ederek" PYD'nin Türkiye sınırında bir devlet kurmak üzere ilerlemesine her tür desteği verdiler.

 (...) ABD ve Rusya'nın bunları yaparken öne sürdüğü "Suriye Demokratik Güçleri'ne yardım ediyoruz" iddiası da yalandır, bu güçlerin başında PYD-YPG vardır.

Güngör Mengi Vatan

 

*

 

"Ermenilerden özür dilediğim için gurur duyuyorum(!)"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi soykırımcı olarak yaftalayan Alman Federal Meclisi'ndeki Türk kökenli milletvekillerinin tavrını ihanet olarak değerlendirip, "kanlarını laboratuvarda inceletmek"ten söz ederken, bakalım AKP yanlısı Yeni Şafak gazetesinin yazarı Ali Bayramoğlu'nun dünkü çıkışını nasıl karşılayacak...

Bayramoğlu dünkü yazısında, tıpkı Almanya'daki Türk kökenli parlamenterler gibi 2008 yılında kendilerinin de Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı iddiasıyla başlattıkları o kampanyayı hatırlattı ve Ermenilerden özür dilediği için gurur duyduğunu yazdı. İşte Bayramoğlu'nun o satırları:

"2008'de Ermenilerin 1915'te karşı karşıya kaldığı "Büyük Felaket"ten üzüntü duyduğumu, bana düşen payıyla özür dilediğimi söyleyen, bir kampanyanın ilk 4 imzacısı arasında yer almıştım.

Bugün vicdanen ve siyaseten, ayrıca toplumun içinden ve onun adına bu adımı atmış olmaktan gurur duyuyorum."

 "Bu milletin tarihinde utanılacak hiçbir şey yoktur" diyen Erdoğan bu milletin tarihinden dolayı "özür dileyen" yandaş yazara ne tepki verecek, onun kanını da laboratuvar testine tabi tutacak mı bakalım!

 

*

 

Dürüstlük cezasız kalmıyor

(...) Türkiye'de elektrik enerjisinde kaçak ve kayıp miktarı, sisteme verilen elektriğin yaklaşık dörtte birine ulaşıyor. (...) Sisteme verilen toplam elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 15'i kaçak olarak kullanılıyor. Bunu sadece dar gelirlilerin mecburiyetten yaptıkları bir iş zannetmeyin. Birçok fabrikanın, sanayi işletmesinin de kaçak elektrik kullandığı bir sır değil ve bunun faturasını da şimdi dürüst vatandaşlar ödeyecek.

Tam AKP iktidarına yakışır bir uygulama bu: Dürüstü cezalandır, dürüst olmayanı, işini doğru yapmayanı ödüllendir!

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

 

*

 

Mutlu hırsızlar ülkesi

....Elektrikte "kayıp ve kaçak" bedeli yıllardır fatura oyunlarıyla bu zavallı halka ödetiliyordu. Şikâyetler üzerine Tüketici Mahkemesi kayıp-kaçak bedellerinin 10 yıl geriye dönük olarak abonelere ödenmesine karar verdi, Yargıtay da bunu onayladı.

AKP iktidarı "Yaa, öyle mi?" dedi ve milletvekillerini 18 saat sürekli çalıştırarak sabah horozlar öterken Meclis'ten "Elektrik Yasası" çıkardı.

Kayıp kaçağı önleyeceklerine, bunun bedelini, faturalarını namusuyla ödeyen abonelere yüklediler. Bugün Türkiye'de kullanılan elektriğin yüzde 34'ü kayıp-kaçak!

Hırsızlar yine hırsızlıklarını sürdürecek ve yandaş elektrik şirketleri de halkı yolmaya devam edecek!

Vatandaş "Ben tuttuğumu öperim" diyen zihniyetin kurbanı oluyor!

Türkiye ne yazık ki artık, hırsızların mutlu yaşadığı bir ülke haline geldi!

Rahmi Turan Sözcü

 

*

 

Zamane çocukları "Radyonun içinde küçük insanlar yaşıyor" diye değil, "Televizyonun içinde AKP'liler yaşıyor" diye düşünüyor...

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

 

*

 

Binali Bey de bağırmaya başladı

...Ahmet Hoca (...) Başbakan olunca selefini taklit etmeye başladı..

Birileri 'Hocam bağır çağır, kafa tut, siyaset böyle yapılır' demiş olacak ki; bağırmaya başladı..

Bağırdıkça kendi gibi olmadı!..

Binali Bey selefinin selefini taklit etmiyor ama birileri ona da başbakanlar bağırır demiş olmalı ki..

Cumartesi günü otobüsün üzerinde bir bağırdı ki sormayın..

Binali Bey gibi değildi..

Mehmet Tezkan Milliyet

 

*

 

Ankara'yı "resmen" küçümsediler

Şimdiye değin 29 ülke 1915 için "soykırım" dedi. Türkiye apar topar o ülkelerdeki elçilerini "istişare" için Ankara'ya çağırdı. (...) Şimdi de Berlin'deki Türk büyükelçisi "istişareye" çağrıldı. Sanki "danışılacak" bir şey varmış gibi!

Türklerin bu geleneksel kınama yöntemini bilen Almanlar ne yaptı? Ankara'daki büyükelçisinin bu tepkiye muhatap olmaması için önceden Berlin'e getirip, büyükelçiliğin "işgüderi" düzeyinde 2. adamı kınamaya muhatap yaparak, Ankara'yı resmen küçümsediler!

Özgen Acar Cumhuriyet

 

 

*

ercan-akyol-004.jpg

 

Ercan Akyol Milliyet