Nazi Almanyasının ‘istihbarat’ sistemi!

Nazi Almanyasının ‘istihbarat’ sistemi!
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Nazi Almanyası’nda uygulanan istihbarat sisteminin Türkiye’ye ihraç edildiğini belirterek “totaliter devlet ağır ağır inşa ediliyor” dedi

Nazi Almanyasının ‘istihbarat’ sistemi!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Yasası teklifinin yasalaşmasıyla fişlemelerin meşru hale geleceğini iddia ederek, “Otoriterleşen devlette istihbarat özel olarak partiye gider. Almanya’da Gestapo’yu unutmayın. Gestapo’yu kurdular, istihbarat örgütüydü, gizli, kime bağlıydı, yasal mıydı, yasaldı ama devlete istihbaratı yapmıyordu istihbaratı partiye veriyordu. Aynı olay Türkiye’de yaşanıyor” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP il başkanlarının da hazır bulunduğu partisinin grup toplantısında MİT Yasası teklifine değinerek şöyle konuştu: “Baskıya doğru gidiyoruz. Şimdi parlamentoda yeni bir yasa görüşülüyor. MİT Yasası. Türkiye süratle bir istihbarat devletine dönüşüyor. Devlet istihbaratla yönetilmez. 

Hitler örneği
Devlet bilgiyle yönetilir, ahlakla yönetilir, hukukun üstünlüğü ile yönetilir, liyakatla yönetilir.Devleti istihbarat devletine dönüştürürseniz baskıcı bir yönetimi hazırlamış olursunuz. Otoriterleşen devlette istihbarat özel olarak partiye gider. İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya, Gestapo’yu kurdu. Aynı olay Türkiye’de yaşanıyor. İstihbarat partiye veriliyor, devlete değil. Bu süreci hayata geçirmek istiyorlar. Yeni bir Gestapo modelini kurmak istiyorlar. Daha önce söylemiştim, Türkiye’deki üç büyük devrimin altında CHP’nin imzası var. Dördüncü büyük devrimi yapmak zorundayız. Özgürlük ve demokrasi devrimi. Baskılar gelecektir, baskılardan yılmayacağız, özel medyalarını oluşturuyorlar, onlardan da yılmayacağız. Bize tek bir görev düşüyor, çalışmak.” Sandığın önemli olduğunu, ama tek başına demokrasi olmadığını vurgulayan CHP lideri, “Hitler örneği vardır, seçimle geldi. Mussolini örneği vardır, seçimle geldi. Seçimle geldiler ne oldu, bir süre sonra ’ben devletim’demeye başladılar. Her şey benden sorulur demeye başladılar. Ve insanlık tarihi çok ağır bedeller ödedi. Bizim demokrasimizde de benzer olaylar oldu. Başbakanları, gencecik çocukları idam sehpalarına gönderdik. Hukukun üstünlüğü çok önemli bir kavramdır. Herkesin bu kavramı içselleştirmesi gerekir. Özellikle iktidardakilerin” dedi.  Hukukun üstünlüğünün tanımını yaparken, mutluluğun adresini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

Mutluluğun adresi
“Devrimden yanayız, bağımsızlıktan yanayız, ekmekten yanayız, alın terinden yanayız, kadın erkek eşitliğinden yanayız, hukukun üstünlüğünden yanayız. Bize oy versin, vermesin bütün yurttaşlarımızın mutlu olduğu bir Türkiye’den yanayız. Mutluluğun adresi var. Sağlıklı bir hukuk düzeni, hukukun üstünlüğü, saat gibi çalışan sürekli doğru gösteren bir demokrasi. Eğer bunları oluşturabilirsek, kurabilirsek, elbette ki Türkiye’de huzuru da mutluluğu da sağlamış oluruz. Samimi olacağız, dürüst olacağız, halkın çıkarlarını savunacağız. Halktan yana politika izleyeceğiz. Mutluluğun adresi budur. Hukukun üstünlüğü kavramı öyle bir gecede ortaya çıkmış bir kavram değildir. Hukuk devleti nedir, iktidardakiler hukuk devletini yeterince kavramış değiller.” 

Sandık tek başına demokrasi değil
Hukuk devletinin ne demek olduğunu öğrenmesi için Başbakan Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunan CHP lideri, “Başbakanlık koltuğunda oturan zatın, hukuk devleti nedir, ben ona kitapları söylemeyeceğim. İpsala Kaymakamlığı’nın internet sitesine girsin, hukuk devleti nedir okusun bakalım. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti midir. Nereden öğreneceğiz, açacağız, Anayasaya bakacağız. Hukuk devleti olduğunda kişiye göre yasa olur mu, olmaz. Hukuk devleti şu demektir: Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Yani üstünlerin hukuku yoktur, hukukun üstünlüğü vardır. Hukuk devletinde güçlüler haklı değildir, haklılar güçlüdür. Siyasal partiler vatandaşa giderler, sandıklar konur ve birisi kazanır, devleti yönetmek üzere gelir, devlet olmak için gelmez. Arada dünya kadar fark var. Devleti yönetmek için gelip devlet olan parti önce hukuk devletini yok eder. Devleti nasıl yönetecek, onun da kuralı var. Anayasa devletin nasıl yönetileceğini gayet net şekilde ortaya koymuş. Sandık önemlidir ama sandık tek başına demokrasi değildir” dedi.