Nazif Okumuş Yeniçağ TV’de konuştu: AKP’liler kıbleyi şaşırdı

Nazif Okumuş Yeniçağ TV’de konuştu: AKP’liler kıbleyi şaşırdı
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Asıl kıbleyi 14 Mayıs’ta siz belirleyeceksiniz” sözlerine canlı yayınında cevap veren eski milletvekili, gazeteci-yazar Nazif Okumuş, “Kendi kıblesini belli bile belirleyemediğini anlıyor, siyaseten savrulduklarını görüyoruz” dedi. Okumuş, seçime giderken mahşer ile korkutan gericilere ‘kul hakkı’nı hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seccade polemiğiyle ilgili olarak “Kıbleyi bilmeyenler tabii ki seccadeye ayakkabı ile basarlar. Ama bunlara asıl kıblenin neresi olduğunu 14 Mayıs’ta siz belirleyeceksiniz” şeklindeki sözlerini Yeniçağ Gazetesi’nin Youtube kanalı Yeniçağ TV’de Emre Kulcanay’ın konuğu olduğu canlı yayında değerlendiren gazeteci-yazar Nazif Okumuş, “Erdoğan''ın Bu sözlerinden ve yaptıklarından yola çıktığımız zaman kendi kıblesini belli bile belirleyemediğini anlıyor, siyaseten savrulduklarını görüyoruz” dedi.

Erdoğan yönetimindeki AKP politikasının nasıl savrulduğuna örnek veren Okumuş, “Kâh Amerikancılar kâh Rusçular, kâh İslamcılar kâh Büyük Ortadoğu Projesi dediğimiz BOP’çular, kâh Gazzeciler kâh İsrailciler, bir türlü istikrar oluşturamıyorlar; istikametlerini tayin edemiyorlar” diye konuştu.

Bir yıldır üç ayda bir yandaş televizyonlarda çıkan “Sınır ötesi kara harekatı başlıyor” haberlerini de hatırlatan Okumuş, “Mehmetçik bugün yarın Suriye’ye girecek’ diyenler Şam’a dümen kırdılar, Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmeye çılışıyorlar. Bu arada da 7 milyon Suriyeli’yi bize kilitlediler” dedi.

SİYASAL DİN CEPHESİ KURMAYA ÇALIŞANLARA ‘KUL HAKKI’ HATIRLATMASI

Seçime 33 gün kala siyasal İslamcıların vatandaşı ‘Mahşer’ ile korkutmaya çalıştıklarını da deşifre eden Nazif Okumuş şunları söyledi:

“Tarikatlar, vakıflar, dernekler, hocalar, melleler, hepsi aynı şeyi söylüyor:

“Ey cemaat ey cemaat sakın kafanız karışmasın mahşerde kimlerle beraber olacağımızı bu seçimde belirleyeceğiz”

Öyle mi? İşte görüyoruz; hepsi hissediyor aslında bir şeyler olacağını; ‘saltanatları, şatafatları, şımarıklıkları’ bitecek. Bu yüzden ‘seccade’ diyorlar, ‘kıble’ diyorlar. Akıllarınca ‘siyasal din cephesi’ oluşturma peşindeler. Hatırlamıyorlar ki arsızlık ve yolsuzluk ile yoğrulmuş beytülmale, kamu malına el uzatmışların, kul hakkı ile amel galerisinin tonajını arttırmış olanların mahşer durumları hiç de kolay değil.”