Ne ahlâk, ne vicdan, ne hizmet...

      Görüntüleri var, bir erkek hasta bakıcıyla türbanlı bir sağlık çalışanı, vefat etmiş hastanın yakınlarını taklit ederken katıla katıla gülüyorlar. Ailenin feryatlarını ve ağıtlarını karikatürize ederek dalga geçiyorlar...

      Bu olay Adıyaman'da yaşanmış, sosyal medyada yer almış...

      Bir başka görüntü ise Samsun'dan...

      Özel bir kreşte görevli öğretmenler ve bakıcılar, müzik eşliğinde dans ederken ayak altında gezinen çocukları tekmeliyor, aralarından biri, kenara çekilmeyen minicik çocuklara terlik atıyor...

      İlgililer her iki olaya da el koydu...

      Kreş kapatıldı; hem Adıyaman'da, hem Samsun'da olaylara karışanlar hakkında soruşturma başlatıldı, tutuklananlar oldu...

      * * *

      Hatırlayacaksınız, bir süre önce de, bir devlet hastanesinin ameliyathanesinde görevli hemşirelerin dans ederken çekilmiş görüntüleri sosyal medyaya düşmüş, bakanlık hepsine işten el çektirmişti...

      Dans düşkünü hemşireler bugün nerede göbek atıyor acaba...

      * * *

      Devlet hastanelerinde çokça tanık oluyoruz; ya hasta yakını doktoru darp ediyor, ya doktor hasta yakınını...

      Bazı olaylarda erkek hasta bakıcıların da rolü oluyor; onlar da tarafları ayırma bahanesiyle önlerine gelene pata küte girişiyorlar...

      AKP iktidarı "İyileştiriyorum" diyerek hangi kuruma, kuruluşa ya da konuya el attıysa hepsini yüzüne gözüne bulaştırdı. Hiçbir kurumu ve kuruluşu islah edemedi, aksine hepsini kokuşturdu...

      Sağlık sektörü de bunlardan biri...

      Yaşananlar, sektörün ne hale getirildiğini göstermeye yetiyor...

      Eğitimsiz bir sağlık personelinden nasıl bir hizmet alabilirsiniz ki; vefat edenin arkasından ağlayanları alaya alan, kreşte ve ameliyathanede şıkıdım şıkıdım göbek atan sağlık personeliyle hiç sağlık sorunu çözülür mü...

      Sağlık hizmeti yurttaşa, birinci basamak sayılan kayıt sırasında verilmeye başlar... Hastanın göreceği ilginin ya da ilgisizliğin şekillendiği süreç böylece başlamış olur...

      Sonrası doktorlara ait..

      Bir hizmet zincirinin halkaları arasında farklı anlayış olmamalı; doktorun hastaya gösterdiği titizlik ve yakınlık diğer personelin de şiarı olmalı...

      Ne acı ki bu, bir türlü sağlanamıyor...

      Sağlık sektörünün eğitimli kadrolara ihtiyacı var; verilen rakamlara göre söylüyorum, eğitimli 400 bin sağlıkçı atama bekliyor...

      Sağlık Bakanlığı ise palyatif tedbir olarak acil servislerdeki yığılmaları düzenlemeye çalışıyor... Şunu akıllarına sokmalılar, eğitimli kadrolar oluşturmazlarsa hiçbir sorunu çözemezler ve sağlık hizmetini çağdaş normlara kavuşturamazlar...

      İddiama ilişkin durum meydanda!

Marifet sahibi Merkel

      Hollanda, durup dururken azdı, Ermeni soykırımını sahiplendi...

      Hortlatılan konunun arkasında Almanya'nın olduğunu işaret eden tarihçi profesör İlber Ortaylı Alman istihbarat örgütünün bu yarayı kaşımak suretiyle Türkiye'yi zor durumda bırakmaya çalıştığını söyledi...

      Peki, Alman örgütüne bu emri, ülkemizi AB'de görmek istemeyen Merkel mi verdi...

      Büyük ihtimal...

      Yanlış dış politikalarla dostumuzun sayısını artıracağımıza düşmanımızın sayısını çoğaltıyoruz...

      Ters işler yapmaktan ne zaman kurtulacağız hacı!

      * * *

      İlber Ortaylı dedim de, onun bir de lâfı aklıma geldi. Hoca şöyle demişti bir konuşmasında:

      -Yönetimde adalet yoksa, devlet suç örgütüne dönmüş demektir...

      Uyarının kimi hedef aldığını çıkaramadım, herhalde Merkel'e ve benzerlerine olmalı...

Bilginize sunum

       ÖNEMLİ bir hususu açıklıyorum; bütün masrafları devlet tarafından karşılanmak kaydıyla en çok nereye konuk gönderildiğini biliyor musunuz; Paris'e... Peki, kaç kişi gönderildiğinden haberiniz var mı; 900 kişi... Her şey dahil mi; evet dahil... Saltanat mı; hem de "first class"!

       * * *

       ERDOĞAN, seçmeni İYİ Parti'ye geçtiği için MHP'ye güven duymuyor ki yolda patlak vermemek için iki stepne daha almaya kalktı. BBP ve lideri, MHP ve liderinden farklı değil, o da ittifaka balıklama daldı. SP kesin olarak ittifak dışı kalacağını açıklayınca şimdi diğer stepne aranıyor... Bakalım bulunacak mı...

       * * *

       DOKUZUNCU Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel, bir konuşmasında yatırımlarıyla böbürlenen ve kendilerinden önce hiçbir şey yapılmadığını söyleyen Erdoğan'a şöyle seslenmişti:

       -Bizden önce kimse bir şey yapmadı diyorsan, satıp savurduklarını baban mı yaptı..

Yazarın Diğer Yazıları