Ne işleri var "Mustafa Kemal'in meydanı"nda!

Tek tıkla daha yüzlerce hakaretine, aşağılamasına, karalamasına ulaşmak mümkün. Ben, bugün sadece Ahmet Altan Taraf'tayken, Can Dündar'ın Mustafa filmine sahip çıkmak üzere yazdığı yazının şu kadarcığını alıntılamakla yetineceğim :

"Atatürk bir diktatördü...

Katı bir adamdı.

Muhaliflerine karşı çok sertti.

Çok ihtiraslıydı.

(...)

Kendi ilkeleri yoktu, duruma göre görüşlerini değiştirirdi, pragmatikti.

Kendine ait bir kuramı, derinliğine kapsamlı bir fikir sistemi bulunmuyordu.

"Bu, Mustafa Kemal'in kendi fikriydi, daha önce hiç söylenmemişti" diyebileceğiniz tek bir fikir bile bulamazsınız zaten.

Batılı bir hayat tarzını Türkiye'ye getirmek isterdi.

Ve o Batılı ülkeyi de kendisinin yönetmesini isterdi.

Bir asker olduğu için "emirlere" inanırdı.

(...) Zorla şapka giydirip, zorla müzik dinleterek Batılı bir toplum yaratabileceğini sanıyordu.

Yaratılamazdı, yaratamadı."

***

Yine tek tıkla çok daha fena satırlarına ulaşmanız mümkün; ben bugün sadece Nazlı Ilıcak'ın Yeni Şafak'tayken kaleme aldığı bir yazıdan bir bölüm nakletmekle yetineceğim:

"Faşist düşüncenin bir ürünü olarak 1937'de Anayasa'ya giren 6 ok, daha sonra Anayasa metninden çıkarıldı ama "Atatürk ilkeleri" adı altında 1982 Anayasası'nın Başlangıç bölümünde muhafaza edildiği gibi, 2'nci maddenin, Başlangıç bölümüne atıfta bulunmasıyla, cumhuriyetin temel nitelikleri arasında da yer aldı.

(...)

"Hikmet-i hükûmete", "hikmetinden sual olmayan devlete" öncelik tanıyan ve faşist İtalya'dan esintiler taşıyan bir resmi ideolojimiz var!

Her düşünce, CHP'nin modası geçmiş 6 okuna uygun olmalı!"

***

Velhasıl...

Yazık oldu...

Türkiye'de parlamenter sistemin neden korunması gerektiğinin anlaşılması yönünde kitlesel bir adım olur diye umutlanmıştık; heba etti CHP bu tarihi fırsatı.

Halbuki "ülkemizi böldürmeyeceğiz" nasıl da yerli yerinde bir iddiaydı; bunun için buluşan insanları dahi bir arada tutamadı.

Ne uğruna?

On binlerce insana alkışlatmak Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'ı!

***

Nazlı Ilıcak "buradaaaa"ysa....

Ahmet Altan "buradaaaaa"ysa...

"Mustafa Kemal'in askerleri"nin ne işi olur orada;

Meydanı "işgalden" temizlemekten başka?
 

***
 

Mağdur başka kahraman başka

Sapla saman karışmasın;

Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'ın da dahil olduğu tutukluların da, gözaltında tutulanların da, hatta çeşitli davalardan hükümlü durumdakilerin de "insan" olmaktan kaynaklanan bütün temel hak ve özgürlüklerini hep birlikte savunalım, varım; bunu yapmak başka.

Hepsi için "adalet" isteyelim, hukukun bunun için ve ivedilikle işletilmesi için sistemi zorlayalım, varım; bunu yapmak başka.

Ama...

Kalemlerinde binlerce insanın haksızlığa, hukuksuzluğa, zulme uğratılmasının vebali bulunan bu insanları, hem de kemiklerini sızım sızım sızlatmaktan zinhar tereddüt etmedikleri "Mustafa Kemal'in" kanatları altına alıp "kahramanlaştırmaya" kalkışmak başka!

Yokuz işte ona!
 

***
 

Neyin gururuysa...

Şahsen...

Değil en önemli fabrikalarından birinin binasında adıma müze yaptırmak; Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kamu yatırımı olan Sümerbank'ın kapısına kilit vurmuş olsam; utançtan yerin dibine girer yamacına yaklaşamazdım...
 

***

Demedi demeyin...

Hem Cumhuriyet'i hem de "İkinci Cumhuriyet'i savunanları alkışlayamazsınız; "İkinci Cumhuriyet" projesini alt etmeden Cumhuriyet'i "yeniden kazanamazsınız"!
 

***

Yalan dünya

Koray Avcı diye popüler aynı derecede kabiliyetli bir şarkıcı var; düne kadar Ankara'da sokaklarda çalarken belki yüzüne bile bakmadan yanından geçip gidenler şimdi onu daha yakından görebilmek için birbirleriyle yarış halindeler...

Hayat garip.

Ve bir hayli sahte.

 

***

 

GÜNÜN SORUSU

"İnsani yardım ulaşmazsa EN FAZLA 20-25 gün daha dayanabilirler" diyor "bölge"den bildiren gazeteciler Halep'teki sıkışıp kalan Türkmenler için.  Eli oraya uzanabilecek durumdaki bütün ülke ve kurumlara sesleniyorum:

 Şimdi gitmezseniz, 20 gün sonra sokaklardan ceset toplamak için mi gideceksiniz?

Yazarın Diğer Yazıları