AKP'li yalakalar, bir zamanlar yerden yere vurdukları MHP liderinin değerini yeni keşfettiler!
Ne kadar seviliyormuşsun sen Bahçeli!
Ben, iktidar partisindeki Devlet Bahçeli sevgisini anlamakta güçlük çekiyorum.
Meğerse ne kadar seviyorlarmış onu?
Hayatları boyunca Devlet Bahçeli lehinde tek satır yazmayan iktidar yanlısı tetikçiler, şimdi "Bahçelisever" oldu, sütunlar dolusu yorumlarla onu övüp "Eğer Bahçeli devrilirse MHP'nin mahvolacağı" gibi gülünç iddialar ortaya atıyorlar.
İktidar yandaşı köşe yazarları MHP'de asla kongre istemiyor.
Bahçeli Bey onların kıymetini bilsin... Kendi beslediği köşe yazarları arasında bile böyle yalaka yazar tayfası bulamaz!
(...)
Oysa, hafızamızı biraz yoklayınca onun hakkında söylenenleri hatırlıyor, şaşırıyoruz.
Mesela AKP'nin doğal lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas'ta yaptığı bir konuşmada aynen şöyle demişti:
"Ey benin MHP'li kardeşlerim. Bu zat size lâyık değil, siz de ona lâyık değilsiniz. Bunun devlet, millet derdi yok. Aile, çoluk çocuk nedir bilmez. Onun böyle bir derdi yok!"
Erdoğan bu sert sözleriyle MHP lideri Devlet Bahçeli'yi kastediyordu. Erdoğan yanlısı medya, Bahçeli'ye yapılan bu saldırıyı manşetlere taşıdı.
Şimdi yine aynı AKP medyası, o gün saldırdığı Bahçeli'yi yere göğe sığdıramıyor.
Neden?
Eğer Devlet Bahçeli MHP'nin başından giderse, en sıkışık zamanlarda iktidar partisi AKP'yi kim kurtaracak? Kim AKP'nin yardımına Hızır gibi koşacak?
Ayrıca Bahçeli'nin başında kaldığı MHP'nin yeni seçimde baraj altında kalması kuvvetli bir ihtimal... Bu durumda oylar AKP'ye akacak.
AKP'li yalakalar, bir zamanlar yerden yere vurdukları Bahçeli'nin değerini yeni keşfettiler! Valla onları okurken, inanın gözlerim yaşarıyor!
Ne kadar çok seviliyormuşsun sen Bahçeli? Helâl olsun valla!
Rahmi Turan Sözcü
*
"Sözcü"leri bile kıskandırıyor
"Devlet Bahçeli'nin kullandığı cümleler muhalefet üslubundan çok, doğrudan iktidarın içinden söylenen cümlelere benziyor. Bahçeli AK Parti sözcülerini bile kıskandıracak bir görüntü sergiliyor"
Bu sözler bize değil AKP eski milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan'a ait. Yani... AKP bile Bahçeli'nin tarafını bu kadar açık belli etmesinden rahatsız...
Melih Aşık Milliyet
*
GÜNÜN SORUSU
Partinizden ayrılıp öbür partide ikbal bulduğu için daha düne kadar "hain" olarak nitelendirdiğiniz siyasetçiye karşı sergilediğiniz bu hoşgörüyü, neden partinizden ayrılmayıp partiniz içinde mücadele eden arkadaşlarınıza karşı sergilemiyorsunuz? Ne yani? Sizin hoşgörünüze nail olabilmek için "Ben bakan olacağım, hadi bana eyvallah" diyerek partinizden kopmak mı gerekiyor?
Ahmet Hakan Hürriyet
*
Artık yandaşlar bile "ders" veriyor(!)
Bugün MHP'nin öncelikli meselesi, kendi ideolojik geçmişi ile hesaplaşması ve kendi târihsel seçenekleri üzerinden sosyolojisini gözden geçirmesidir. Bunu, eğer varsa yapacak olan kendi entelijensiyasıdır. Değilse, MHP'nin başına şu veya ismin geçmesi, başlayan çözülmeyi sona erdiremez.
Süleyman Seyfi Öğün Yeni Şafak
*
GÜNÜN TESPİTİ
Türkiye artık "vasıfsız ortalamaların" değil, "niteliksiz cahillerin" yönettiği bir ülke haline geldi!
Çünkü "Birleşik kaplar" örneğinde olduğu gibi, en niteliksiz kesim olan politika, bütün öteki alanları da kendisiyle aynı seviyeye indirdi.
Otoriter/Totaliter baskı yönetimlerinin kaçınılmaz sonucu, böyle bir seviyesizlik oluyor!
Emre Kongar Cumhuriyet
*
4 lider yüzünden şehit kanı akıyor
Tayyip Erdoğan.
Ahmet Davutoğlu.
Devlet Bahçeli.
Selahattin Demirtaş.
Bu 4 lider yüzünden.
Şehit kanı akıyor.
Dün yine 5 şehit kanı aktı.
Bu 4 lider önlerini göremedikleri için Türkiye ateşe düştü, yanıyor. Yangının nasıl söneceği, yarınların ne olacağı, 100 yıl sonra Orta Doğu için yeni harita çizmiş ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya'nın "Türkiye'nin bölünmesine verdikleri dış desteğin" nasıl boşa çıkartılacağı da bilinmiyor.
(...)
Akan şehit kanından.
Yaralanıp gazi olandan.
Öksüz, yetim kalandan.
Türkiye'deki yangından.
13 köylünün parçalanmasından.
Bu 4 lider sorumlu.
Bu 4 lider; 7 Haziran seçimleri sonucunda halkın sandıktan çıkan iradesi doğrultusunda davranmadılar.
Unutuldu gitti.
Çok önemli bir fırsattı.
(...)
19 Mayıs!
Birlik-Bütünlük Bayramı!
Şehit kanı akıyor.
Türkiye bölünmeye gidiyor.
Bu 4 lider yüzünden.
Dün bir Alman gazetesi, "En sonunda güya her koşulda engellenmesi gerektiği söylenen şey gerçekleşecek; yani ülkenin bölünmesi..." diye yazdı.
Necati Doğru Sözcü
*
Taşlar bağlı...
Milletvekili dokunulmazlığının bir kereye mahsus olmak üzere, geriye dönük olarak kaldırılması ile ilgili Anayasa değişikliğinin ilk tur oylaması önümüzde bir referandum olduğunu gösteriyor.
TBMM'de oylama yapıldığı günün gecesi, televizyonlardaki tartışma programlarını izledim. Havuz televizyonlarında, davetli konuşmacılar zaten bütünüyle yandaşlardan seçiliyor, aykırı bir ses duyamıyorsunuz. Onların dışında kalan iki haber kanalında ise tartışmacılar şöyle seçiliyor olmalı:
AKP'nin itiraz etmeyeceği isimler, az AKP'liler, AKP'den post bekleyenler ve Erdoğan müritleri!
Bunların dışında bir görüş sahibinin televizyonlara çağırıldığını uzun süredir görmüyor, duymuyorum.
Halkın olup biteni iyice anlaması için tartışma programları filan düzenliyorlar ama can sıkacak sözleri ve fikirleri savunacak isimleri asla çağırmıyorlar.
"Taşlar bağlı" diye başlayan atasözünü hatırlatacak bir durum bu...
Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet
