Ne YENİÇAĞ'mış, bir türlü kucaklarına sığdıramadılar!

Gazeteciler, Çankaya Köşkü'nün önünde, katıldıkları toplantı çıkışında hemen, sıcağı sıcağına, çocuklar gibi şen açıklamalarında Başbakan'ın nasıl kucaklayıcı olduğunu, nasıl birleştirici olduğunu, referandum sürecinin nasıl da tatlı, sevimli, minnoş filan geçeceğini anlatırken bir ürperme geldi üzerime.

Kucaklayanımız olmadığından zahir; üşümüşüm!

Sahi...

Vebalı mıyız?

Bizi niye kimse kucaklamıyor?

***

Şaka yapmıyorum.

Gayet ciddiyim.

Ki ilk soruşum da değil bu soruyu?

Hatırlarsanız, iktidar sahipleri "15 Temmuz gecesi sokakta her siyasi görüşten insanlarımız vardı, Türkiye tüm farklılıkların üzerine çıkma iradesine sahip olduğunu gösterdi. Tüm bunlara şahit olduktan sonra, artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız" diye onca birlik, beraberlik, yeniden milletleşme mesajı verdikten sonra medyayla ilk buluşmalarında, aynen "eskisi gibi" gazetemize ambargo uyguladığında da sormuştum bütün bu soruların benzerlerini:

Dikkatsizlik mi, özensizlik mi yoksa bilinçli/kasıtlı/maksatlı bir "ayırma" mı?

***

O gün, Başbakanlık Basın Müşaviri Sinan Çetin, "Başbakanlığın basın yayın kuruluşları arasında bir ayrımcılık yapmasının, sırf muhalif diye bazı gazetelere ambargo uygulamasının -hele de böyle bir dönemde- söz konusu olmadığını... Yeniçağ'ın toplantıya davet edilmemesinin tek nedeninin, organizasyonun "televizyon temsilcileriyle" sınırlandırılması olduğunu, yazılı basından kimi isimlerin de, aynı zamanda televizyon kanallarında da görevli oldukları için toplantıya dahil edildiklerini" söylemişti.

Bugün ne diyecek peki?

Başbakan bu kez "gazetelerin, televizyonların ve ajansların genel yayın yönetmenleriyle" bir araya geldi.

Ve...

15 yıldır halüsinasyon görmüyorsam Yeniçağ da, tıpkı Başbakan'ın toplantısına davet edilen Hürriyet gibi, Yeni Şafak gibi, Star gibi "gazete".

Bu kez niye davetli değildi?

Yeniçağ'ın on binlerce okurunu "vatandaş"tan mı saymıyorsunuz?

O, on binlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını yok mu sayıyorsunuz ki, diğer gazetecilere her ne anlattıysanız onları bizim okurumuza ulaştırma ihtiyacı duymuyorsunuz?

 "Nasıl olsa muhalif" diye mi bu dışlayıcılığınız?

Ee, hani referandumda MHP'liden de, CHP'liden de "herkesten" oy istiyordunuz?

Nasıl olacak?

***

Yeniçağ -evet- muhalif;

Çünkü "gazete" olmak aslında tam da bunu gerektirir; dünyaya eleştirel bakamayan, sormayan, sorgulamayan gazete olmaz.

Yeniçağ -evet- muhalif; 15 yıldır bir kere bile iktidarın karşısında hizaya geçmedi ama, "her devrin cici medyası"ndan farklı olarak hiçbir terör yapılanmasına "kumpas ortaklığı" da yapmadı! Hiçbir dış gücün, hiçbir 5. Kol faaliyetinin "kullanışlı aptalı" da olmadı!

Yeniçağ -evet- muhalif ama... Türk basınında Sayın Erdoğan'ı bir tek o uyardı "Gül kokulu liberal ittifakı"na karşı "seni bile harcarlar" başlığıyla!

Yeniçağ -evet- muhalif ama... Bir turnusol testi olan 17-25 Aralık'ta, şimdi başımıza "Reisçi" kesilenler, "FETÖ" olduğu iddia edilen yapının kanallarından iktidara mezar kazmaya çalışırken, bir tek Yeniçağ durdu Cumhurbaşkanı'nın "küresel tezgah" isyanının arkasında!

Çünkü "mevzu bahis vatansa gerisi teferruat"tı!

***

Yanlış da anlaşılmasın...

Bunları bir hak teslimi beklediğimden yahut rüşt ispatı kaygısıyla yazıyor değilim.

Tek dediğim:

Omurgalı muhalefet her daim devşirme, kiralanmaya yahut satılmaya teşne yandaştan yeğdir, iyidir; "kötü gün"de devletine, milletine sadakatiyle bütün o "yağdanlık"lara tur bindirir !

Ve böyle bakabilmeyi becerirseniz;

Belki de bir tek "düşman"laştırdığınız "muhalefet" gerçekte asla düşmanınız değildir!

***

Velhasıl...

Lafla peynir gemisi yürümüyor.

İsyanım buna aslında;

Ya göründüğünüz gibi olun sahiden de "devlet önünde eşit" sayın hepimizi, ya da olduğunuz gibi görünün aptal yerine koymayın milleti!

Toplantıya katılanlar istedikleri kadar "kucaklayıcı" olduğunuzu iddia etsinler, biz orada olmadığımıza göre kucaklayıcı değilsiniz işte!

Sağlaması çok basit:

Üşüyoruz Reis!

---

GÜNÜN SORULARI

Başbakan'ın toplantısına katılan gazetecilerden herhangi biri, "medyaya neden, neye göre ambargo uygulandığı" sorusunu yöneltti mi?

Yöneltmediyse neden yöneltmedi?

Birçok yayın kuruluşunun dışlandığı bir toplantıdan çıkıp da toplantının ne kadar da kucaklayıcı olduğunu anlatmak ayıp değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları