Nerede bu devlet!

Son dönem Türk siyaseti kısır döngülerle boğuşurken iç ve dış politikada akıl almaz değişimler yaşanıyor.

10 gün önce ABD'nin başını çektiği silahlı güçler tarafından, Suriye'nin belirli bölgelerini IŞİD'den geri alma bahanesiyle başlatılan Menbic operasyonu PKK'nın işine yaramaya devam ediyor. Suriye'deki birçok nokta PKK'nın Suriye'deki silahlı uzantısı olan YPG'nin denetimine geçti. İşin daha da kötü yanı operasyonda TSK, topçu ateşiyle destek veriyor!

TSK'nın YPG ile aynı safta operasyona girmesinin ortaya çıkmasından sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "Operasyonlar bittikten sonra Fırat'ın batısında bir tek YPG'li istemeyiz. ABD bu konuda garanti verdi" açıklaması yaptı. Ancak söz alınan, kollarında PKK arması taşıyan ABD kuvvetleriydi. Sözlerinden caymaları çok geç olmadı, daha operasyon bitmeden ele geçirilen bölgelere PKK'yı yerleştirmeye başladılar. Tıpkı 1991 Körfez müdahalesi sonrasında Irak'ta oluşturulan yarı özerk Kürt bölgesi gibi...

Türkiye'deki siyasi partilerden olaya tek bir tepki gelmedi!

***

İstanbul'un göbeğinde, Vezneciler'de hain bir saldırı gerçekleştirildi. Olayın canlı bomba olduğu anlaşıldı, ancak günlerdir canlı bombanın kimliğine ilişkin resmi açıklama yapılmadı. Nereden örgüte katıldığı, hangi süreçler sonucunda canlı bomba olduğu, ne zamandır arandığı bu soruların cevapları hâlâ verilebilmiş değil.

PKK, dün internet üzerinden yaptığı açıklamada canlı bombayı fotoğrafı ve kimliğiyle birlikte açıklayarak, 1984 doğumlu olduğunu söyledi.

Yetkililerden hâlâ ses seda yok. Dahası PKK'nın eylem üssü gibi kullanılan hemen yanı başındaki İstanbul Üniversitesi'ndeki örgüt unsurları varlıklarını muhafaza ediyorlar. Hatta akademisyenleri, öğrencileri hedef göstermeye devam ediyorlar.

Türkiye'deki siyasi partilerden bu bilgi karmaşasına, patlamadan yakından etkilenen İstanbul Üniversitesi'nin içindeki PKK unsurlarına herhangi bir tepki gelmedi!

***

Millî Savunma Bakanı Fikri Işık çözüm sürecindeki tüm sorumluluğu TSK'ya yıktı. Meclis'teki Millî Savunma komisyonunda konuşan Işık "Ama şunu biliyoruz: Dağda 35-40 yıldır terörist var. Biz, operasyon emri verildiği hâlde 'Şehit veririm' endişesiyle operasyon yapılmadığı dönemi de biliyoruz. Bunlar sevabıyla günahıyla bizim tarihimizdir" açıklaması yaptı.

Çözüm sürecindeki sorumluluktan tek bir cümle ile sıyrıldı.

Türkiye'deki siyasetçilerden ya da ilgili kurum TSK'dan tek bir açıklama, tek bir tepki gelmedi!

***

Almanya, tarihi çarpıtarak, milyonlarca gurbetçiye ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilere rağmen skandal bir karar çıkartarak sözde soykırımı tanıdı. Olaydan sonra Büyükelçi, birçok ülke ile yaşanan gerginliklerde olduğu gibi göstermelik bir şekilde geri çekildi. Atama kararnameleriyle de merkeze alındı. Yeni büyükelçi ise muhtemelen bir kaç ay sonra sessiz sedasız görevine başlaycak.

Ancak asıl skandal ise bundan sonra başlıyor. ABD'nin denetimindeki İncirlik Üssü geçtiğimiz yıl genişletilmiş, üsteki Amerikan güçleri artırılmıştı. Şimdi ise Almanya için böyle bir çalışma başlatılıyor. Üsteki Alman askeri gücünün artırılması planlanıyor. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli "Almanya'nın İncirlik Üssü'nden bir talebi söz konusu. Bu taleple ilgili verilmiş hiçbir karar söz konusu değildir" dedi. Halbuki böyle bir talebin olması dahi, başlı başına bir tepki konusudur, hem de böyle bir dönemde...

Hükümetten tepki gelmediği gibi "değerlendirme aşamasındadır" deniliyor. Siyasi partilerden ise herhangi bir tepki gelmedi!

***

Medyaya bakınca ise vatandaşa "hayvan" diyen, Atatürk'e hakaret eden, Ramazan'da yalan yanlış bilgilerle insanları yanıltan sözde din adamları başköşede...

Siyasetin gündeminde cenazelere kim katılacak, kim katılmayacak tartışması... Arkadaş bırakın cenazelere katılmayı da "Bu cenazelerin gelmesini nasıl engelleyebiliriz"i tartışın.

***

Netice olarak siyaset kurumu ciddi bir kriz içerisindedir. Türkiye'nin çevresindeki gelişmeler önümüzdeki on yılları etkileyecek derecede sorunlu ilerlemektedir. İşte böyle bir ortamda kendisine yeni bir soluk arayan Türk siyasetinde, MHP'nin kongresi çok daha önemlidir, mühimdir.

Yazarın Diğer Yazıları