Nereden çıktı bu Atatürkçülük?

Önce Area Araştırma'nın Eylül ayı Siyasi Eğilimler Araştırması'nın konuyla ilgili sonuçlarını aktaralım… Soru şu: Kendinizi en çok hangi sosyo-politik kimlikle tanımlarsınız?

Cevapları sıralayalım: Atatürkçü 22,5… Milliyetçi 17,1… Muhafazakâr 15,9… İslâmcı 10,9… Sosyal demokrat 10,0… Laik 8,7… Sosyalist 7,0… Ülkücü 3,8… Liberal 0,9… Diğer 3,0…

Bilimselliğine ve objektifliğine güvendiğim için zaman zaman araştırma sonuçlarına yer verdiğim Area Araştırma'nın önceki anketlerinde 'Milliyetçi' seçeneğinin çok daha yüksek yüzdeler yakalamış olması bu sonuçlarla çelişiyor gibi gözükmesin… O anketlerde denek birden çok seçeneği işaretleyebiliyordu… Burada ise tek seçenek sorulmuş… Birden çok seçeneğin işaretlenmesinde, farklı görüşte olanların 'Milliyetçilik'te kesişiyor olması ve rakamların çok daha yüksek seyretmesi son derece normal…

***

Rakamlardan da anlaşılacağı üzere Atatürkçülük birinci sırada… 2019'da yüzde 50+1'i yakalamak bir mecburiyet olduğundan, bu alan bir cazibe merkezi oluşturuyor…  Mesele şu: Daha önce gömlek değişikliği doğrultusunda içine salma yapılan merkez sağcılar bu taktiği yedi, cemaatçiler yedi, liberaller yedi, sırası geldikçe Kürtler ve Kürtçüler yedi, yine sırası geldikçe milliyetçiler ve hatta ülkücülerin bir kısmı yedi… Sıra geldi Atatürkçülere!.. Onlar da yer mi?

Her dönemeci yeni bir 'mevsimlik işçi' kitlesiyle geçmeye alışkın bir kültür, son tur için de Atatürkçüleri gözüne kestirdi… Doğrusu işi zor… Çünkü bu anlamda diğerlerine benzemeyen, iknası pek mümkün görünmeyen bir havza,  kredi kartının 'yetersiz bakiye' göstermesi gibi 'yetersiz takiye'ye pek aldanmayacak alan burası…

***

Şubat ayında şu özetlemiştik bu siyasî kültürün envanterini: "Liberaller, gömlek değiştirdiğini ispatlaması gereken eski Milli Görüşçülerin ilk mevsimlik işçileriydi... Birinci viraj onlarla geçilecekti, başarıyla geçildi…

İkinci virajda mızrağın ucuna 12 Eylül Anayasası'na karşı yeni anayasa takıldı... Darbecilerle ve onların anayasasıyla hesaplaşma iddiasıyla kimi eski solcuların ve eski ülkücülerin desteği kampanyaya fon yapıldı... Yeni virajın yeni mevsimlik işçileri söz konusu eski solcular ve eski ülkücülerdi... Bu gayretlere, milliyetçilikle muhafazakârlığın iç içe geçtiği bölgeler için de takviye yapılmalıydı... "Yargıdaki mezhepçi yapılanma kırılacak, adil ve tarafsız yargı hâkim olacak" şeklinde bir başka mehzebî taassubu okşayacak propaganda bu anlamda etkili oldu ve sonuç kolayca alındı...

Ortaklık bozuldukça adı önce 'haşhaşi'ye, sonra 'paralel yapı'ya, en sonunda da 'FETÖ'ye dönüşecek olan cemaat de bu günahta son derece etkindi, büyük rol sahibiydi... Siyasî iktidara destek için taşın altına sadece ellerini değil 'mezardaki ölüler'i bile soktular...

Üçüncü virajda 'çözüm ortağı' İmralı'ydı... Artık 'eski Türkiye' yoktu ve 'yeni Türkiye' inşa edilecekti... 'Ret, inkâr ve asimilasyon'un olmadığı, her türlü milliyetçiliğin ayaklar altına alındığı, PKK'ya devletin televizyonunun bile 'terörist' demediği, teröristbaşına 'bebek katili' demenin neredeyse hakaret sayıldığı, ortaklaşa âkil adamlar heyetlerinin oluşturulduğu, bölgede yaşanan katliamların 'eski devlet'e fatura edilerek temizlendiği bir dönem başlamıştı...

BDP/HDP'lilerden oluşan yeni partnerlerle artık Oslo'da zulalarda değil, İstanbul'da saraylarda mutabakat yapılıyordu... Bu bir 'zafer'di ve açık olmalıydı her şey!..

Bu viraj bölücü mevsimlik işçilerle geçilecekti fakat başarılı olamayıp halkta tepki artınca masa bir anda devrildi... "

***

Son anayasa referandumunda yeni bir 'mevsimlik işçi' kitlesine ihtiyaç vardı… Onlar çözüm sürecine karşı çıktıkları için 'kandan beslenmek'le suçlanan milliyetçilerdi… Genel merkezleri üzerinden kısmen de olsa sonuç aldılar ve referandumun kıl payı geçmesini sağladılar…

Şimdi sıra denenmemiş 'son mevsimlik işçiler'de, Atatürkçülerde!.. Bu kadar zor bir alandan bir şeyler koparmaya çalışmak, sıkıntıyı ve tıkanıklığı gösteriyor aslında… 'Yetersiz takiye'yle bu iş çok zor!..

Yazarın Diğer Yazıları