Neymiş bu 100 Yıllık Proje?

Şükür sonunda anladılar. Kaç yıldır bu ülkede emperyalizmi anlatıyoruz. Milli Mücadeleyi, Lozan'ı, Türkiye Cumhuriyetinin var oluşunun bir nimet olduğunu anlatıyoruz..

"Yok" diyorlardı.

"Yok! O Mustafa Kemal yok mu o İngilizlerin adamıdır. Cumhuriyeti İngilizler kurdurdu…"

"Kardeşim" diyorduk. "İngilizler niye Mustafa Kemal'e işgalden kurtarılmış bir Türkiye bahşetsinler? Elbirliği ile hazır Osmanlı'nın başkentini de ele geçirmişken, Sevr gibi bir de dayatmaları ortada dururken neden bağımsız bir Türkiye kurdursunlar? Olur mu öyle mantıksızlık" diyorduk.

Ama seninkiler bir kere bilenmiş, aldıkları propagandanın afyonundan zihinleri uyuşmuş olduğundan doğru dürüst akıl yürütmeden sıralamaya başlıyordu:  "Lozan'da da gizli anlaşmalar var… Efendimiz büyüğümüz  Vahdettin'in dediğini yapsaydı Mustafa Kemal, ne Osmanlı yıkılacaktı, ne de halifelik.?.. Üstelik başımız da belaya girmeyecekti.. Halifemiz büyüğümüz efendimiz başımızın üstünde duracaktı…"

Biz de diyorduk ki.. "Halifeniz efendiniz İngilizlerin oyuncağı olmuştu. Politik gücü yoktu. Eğer onların yanında olsaydık, bugünkü sınırlarıyla Türkiye olmayacaktı. Çünkü İngilizler ve Batı, Sevr'i kuracaklardı. Doğuda bir Kürdistan ve Ermenistan, Kuzey'de Pontus Rum devleti kurulacaktı.."

Bunun böyle olduğunu anlatamıyorduk. Halen daha kabullenmiş değiller.

En nihayetinde kapalı sözlerle gerçeği Başbakan Binali Yıldırım'ın kendisi itiraf etti. Dedi ki: "Türkiye zor bir bölgede. Etrafında 100 yıl ertelenen bir hesap var. O hesap tekrar önümüze konulmuş durumda…"

                Ne demek istiyor?

                Başbakan Binali Yıldırım demek istiyor ki: "Batılıların Osmanlı topraklı üzerinde hesapları vardı. Ermenistan ve Kürdistan'ı kurdurtmak. Yahudilerin Avrupa'dan koparılıp Filistin'e inmelerinin sağlanması ve Filistin topraklarında Yahudi vatan kurmaları..  Şimdi bunun peşindeler" demek istiyor.

Doğru söylüyor. Ancak sözlerini daha da açmak lazım.

Batı, Kurtuluş Savaşının kazanılmasıyla bu amacını ertelemek zorunda kaldı. Çünkü Türkiye beklenmedik bir durum yarattı. Tarihin seyrini değiştirdi. Beklentileri ve hesapları bozdu. Anadolu'yu işgalden kurtardı. Onlar da ertelemek zorunda kaldılar. Uygun fırsat çıkınca kaldıkları yerden devam edeceklerdi...

Sürekli o uygun zamanı kolladılar.

Nihayet, Sovyetlerin yıkılması ve Afganistan'a ABD'nin girmesiyle yeni bir dünya düzeni doğdu.

Orta Doğu yeniden ele alındı.

Eski defterler çıkarıldı ve yeni bir isimle eski dosyalar güncellenmeğe başladı. 1991'den itibaren de Irak'tan girerek Büyük Ortadoğu projesiyle akim kalan projenin inşasına başladılar. Şimdi gelip dayandıkları yer Türkiye'nin milli sınırlarıdır.

Büyük Ermenistan ile İsrail'e yetecek kadar Kürdistan'ın kurulması için Türkiye topraklarının bir kısmının elinden alınması lazım. İşte o zaman bu zamandır.

Yıllardır besledikleri PKK Türkiye içinde beklenen başarıyı silahla başaramadı. Ancak Türkiye'nin güneyinden Akdeniz'e bir koridor açarlarsa, hem Türkiye'yi kuşatmış, elini kolunu bağlamı ve hem de İsrail'e rahat bir ortam sağlamış olurlar...

 Kurulacak Kürdistan ile Türkiye'nin etrafını çeviririz. Sonra devreye Ermenistan meselesini sokarız. Yalnız bunun için Ermenistan'ın uluslararası alanda elini güçlendirip, tezini desteklememiz lazım.

Ne yapalım?

1915 tehcirini soykırım kabul edelim. Kendi okul kitaplarımızda çocuklarımıza okutalım. Kamuoyu zaman içinde hazırlanınca Ermenistan ile bütünleşme kolaylaşacaktır. Türkiye içinde de destek bulduk mu, bir de Türkiye özür diletirsek, tazminatla başlayıp toprak ihlallerin geri verilmesine doğru gideriz. Bir bakmışsın Doğu Anadolu'da zaman içinde bir Ermenistan ve onun altında küçücük özerk bir de Kürdistan oluşuvermiş.

                Binali Yıldırım'ın anlatmaya çalıştığı 100 yıllık proje bu..

Ancak Başbakan'ın unuttuğu bir husus var: Atatürk. Onunla savaşarak, eserlerini yıkarak, emperyalizmi yenemezsiniz…

 

Yazarın Diğer Yazıları