O Boncuk Gözler...

Bu kadar gündem yoğunluğu taşıyan günler enderdir. Yazıya oturduğunuzda hangi birini ele alacağınızı şaşırıyorsunuz. Olaylar öyle gelişiyor ki, devamlı konu değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.

Dünya tarihi Caligula'dan bu yana böylesi manyak bir başkan görmedi. Paranın insanları şımarttığı dönemler fazladır ama, Trump gibisine hiç rastlanmadı. Önceleri Donald Trump'ı, Walt Disney'in çizgi kahramanı ördek Donald Amcaya benzetenler bile şaşkın.

Bir porno yıldızıyla birdirbir oynamak için 135 bin dolar verebiliyor. Ancak dünya ile bu kadar oynamaya hakkı var mı? Ne kanun tanıyor, ne anlaşma. "Kanun Benim" diyen dedektif Mike Hammer'in yakın dönem versiyonunu sergiliyor. Tezgahının ana hedefinde İran var. Bu ülkeyle dayanışmada olan herkese saldırıyor. Etrafına doldurduğu Evengelist mezhebi mensuplarının katkısı da büyük.

Biriktirdiler

Bu gerçekler ışığında tek yapacağımız iş, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek. İtidalli davranmak en doğru yol. Bu Trump değil miydi bize vize ambargosu uygulayan? Sonra bir baktık ortalık süt liman. Bu en önemli örnek...

Mevcut ABD yönetiminin rahatsızlıklarını bir çırpıda saymak mümkün:

1- 1 Mart tezkeresinin TBMM'den geçmemesi.

2- Biz dahil dört ülkeden toprak kopararak Kürdistan kurma projesine karşı çıkmamız.

3- Karışık işlere bulaşan ABD temsilciliğinin Türk çalışanlarını içeri tıkmamız.

4- Rusya'dan S-400 füzeleri almamız.

5- Son olarak Rahip Brunson'un serbest bırakılmaması.

Bunlara bir kaç küçük detay daha eklemek mümkün.

En acıtanı

Ne Trump, ne yardımcısı Pence, Şarkışla'daki cenaze töreni kadar canımızı yakmadı. Pentagon'un uşakları 25 yaşında bir hemşire ile 11 aylık oğlunu şehit ettiler.

19 Ekim 2017 doğumlu Bedirhan Mustafa'nın ekrana düşen görüntülerini izledikçe inanın hüngür hüngür ağladım. Hele bir resmi vardı ki "O Boncuk bakış" bağrımı deldi, geçti. Hani şu babasının şapkasını başında taşıdığı hali. Açıkta kalan tek gözündeki sevgi ışıltılarını asla unutamam.

Amcasının feryatları ise kulaklarımdan gitmiyor. Yerleşti kaldı. Hele minicik bebeğe "Er kişi niyetine" denerek kılınan cenaze namazı...

Öylesi duygular içinde Türk-ABD ilişkileri düzelebilir mi? Fikriniz olsun diye son saldırı öncesi yapılmış bir araştırmanın sonuçlarını vermek istiyorum. OPTİMAR'ın anketine göre Türk halkının yüzde 45.9'u 15 Temmuz kalkışmasını ABD-Feto koalisyonunun yaptığına inanıyor. Yüzde 7'ye göre de doğrudan ABD'nin marifeti.

Aşık Veysel'in memleketi Şarkışla'daki -Sivrialan Köyü- görüntüleriyle şimdi bu anket tekrarlansın rakamlar ikiye katlanır.

Unutmadan bir not daha düşeyim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bundan sonra ne yapacağının merakı içindeyim. Atlantik City ya da Las Vegas'ta kumar oynama şansı kalmadı! Gelecekte de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yetiştireceği zeytinlere de şimdiden ambargo kondu. Bu Amerikalılar gerçekten tuhaf...

***

KAÇIRMAYIN:

Ahmet Yabuloğlu, kendi sosyal medya -twitter- hesabında destan yazmayı sürdürüyor. Bu kez Hilal Kaplan isimli gazetecinin Türkiye Bayrağı lafından rahatsızlığını hedefe oturttu. Bu hanımefendi vaktiyle "Artık Türkiye Bayrağı denilmesi"nin vakti geldiğinden söz etmişti. Yabuloğlu'nun; Kaplan'ın, "Selahattin Demirtaş'ın dediği gibi -Devlet Bayrağı- denebilir" teklifini hatırlatmasını sevdim. Ahmet kardeşimi izlemeyi herkese öneriyorum.

***

UYARILAR:

A. İhsan, mesajında hep önemli konuları dillendiriyor. Bu defa da aynı şeyleri yapmakta:

"Sütlüce'de çöken bina ile ilgili notlarımı paylaşmak istiyorum:

* Yıkılan bina için herkes sebep arıyor ve bulacaklar. Yok yağmur, yok futbolcunun binası vs. Acaba yasalara aykırı yapılan yerin ufaktan başlayıp bu hale gelmesinde belediyenin ihmali, suçu yok mu?

* İmar barışı ile bu ve bunun gibi yüz binlerce bina aynı tehlikeye maruz kalmayacak mı?

* Adı barış da olsa kanun dışı yapılaşma işleri teşvik edilmiyor mu?

* Ver parayı yasal hale gelsin, intibaı uyanmaz mı?

Sonuç; imar barışı ile yeni Sütlüce'lere davet çıkmış olup, bunun suçlusu yasayı çıkaranlar mı yoksa yasaya uymayan vatandaşlar mı?"

...

Abdullah Gözaydın, yakaladığı bir konuyu aktarıyor:

"Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları'nın adı değiştirildi. Yeni ismi -Demiryolları Düzenleme Genel Müdürlüğü- oldu. Gözaydın'a göre 'Yakında satılacaklar listesine dahil edilecek'."

...

GÜNÜN SÖZÜ

Suçlunun beraat ettiği yerde, yargıç mahkûm olur. Publilius Syrus

Yazarın Diğer Yazıları