O kolu kurtarın

Cumhurbaşkanı'nın El Cezire'ye demeci itiraflarla dolu. "Darbeyi eniştemden -kız kardeşinin kocası- öğrendim" sözleri muhteşem yalnızlık'ın dışa vurumu. Marmaris'teki saldırı ve bundan kurtuluşta Enerji Bakanı'nın -damadı- koruma müdürü gibi hareket ettiği acı gerçeklerden. Tezgahı düzenleyenler bir yana en yeni teknolojiyle donatılmış görevlileriniz iyi yönetilmiyorsa, işiniz zor demektir. Bereket "aile dayanışması" sağlam. Yoksa, Pensilvanya'dan kalkan uçak Atatürk Havalimanı'na çoktan inmişti. Yeni dini liderimizin uygun gördüğü isim ise Beştepe veya Genelkurmay'a yerleşmişti. "Canım ciğerim dönemi" artık sonlanmalı. Acz içinde olanların gözünün yaşına bakılmamalı. Değişeceklerin ilk sırasına MİT'i almak zorundasınız. Sonra da TSK'nın komuta kademesini. Yaverin, özel kalem müdürünün tezgahlarını fark edemeyenler bir saniye görevde tutulmamalı.

...

Tek Adam'lık Şevket Süreyya Aydemir'in kitabında kaldı. Orhan Baba'nın "Hatasız Kul Olmaz"ını unutmalısınız. "O bana sadık" veya "hemşerimdir" mantığı rafa kalkmalı. "Bölgesel tercih" yok edilmeli. Eğer bunları yapmazsan her türlü sonucu hak etmişsin demektir. Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanı olmadan önce atılan devleti ele geçirme tohumları, Türkiye'yi bu noktaya taşıdı. Her talebi emir sayılanlar sonunda dişlerini ortaya çıkardılar. Erbakan Hoca'nın "kanlı mı kansız mı" diye tanımladığı kalkışmayı bir başka Hoca uygulamaya soktu.

...

Kendi adımıza en çok kime üzüldük biliyor musunuz? Tankların önüne kendini atana. İlkinden zor kurtuldu. Gözünü kırpmadan ikincinin önüne geçti. Çekoslovakya'nın işgalinde Kızıl Ordu paletlerinin önüne siper olan gencin anıtı bugün Prag'da, aynı yerde. Kızıl Çin'deki demokrasi savaşında zırhlı araçları durduran öğrenciyi unutmak mümkün mü? Aynı olayları birebir yaşadık.

Devlet ve hükümetin öncelikli görevi o parça parça olmuş "sağ kolu" tedavi ettirmektir. Türkiye'nin en önemli ortopedi ve mikrocerrahi uzmanları seferber edilmeli. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın sonuna kadar takipçi olacağından şüphemiz yok. Sadece hatırlatalım istedik.

Bir aday daha

"En Kahraman Rıdvan Ödülü"ne bir aday daha çıktı; Süleyman Soylu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının, mesai arkadaşlarını toplayarak yaptığı basın toplantısını tebessümle izledik. Fethullah Gülen'in emekli maaşını kestiklerini açıkladı. Gerekçe, "6 ayda bir kendini gösterip ben yaşıyorum" dememiş. Kesinti sebebi "ölmüş olabilir varsayımı." Böylesi komedi gördünüz mü? Hocaefendinin yaptıkları, ille de son marifeti ortadayken! Anlayacağınız tatlı su kaplanları arasına Soylu da girdi. Unutmadan bir ayrıntıyı daha dillendirelim. Gülen'in "4.5 milyar dolarlık imparatorluğu yönettiği"ni söyleyen kimlerdi? Ayda 800 dolarlık kesinti protez dişinin kovuğuna girmez.

Sıfırcılar

Standard&Poor's notumuzu kırdı. BB++'dan BB--'ye indirdi. Yakında Fitch ile Moody's de aynı yola girer. Ekonomistler telaşlandı. Bizim kaygımız başka nedenden. Tam Mario Gomez Beşiktaş'a geri dönerken vaz geçti. Aynı şekilde henüz 2 yıllık mukavele imzalayan Taffarel Türkiye'den kaçtı. "Sebep-sonuç ilişkisi" ortada. Bu ortamda ülkemize gelecek futbolcu ancak paragöz ya da maceracı olur.

***

ÖZEL NOT: Nevşin Mengü, tavsiye ve tasfiyeyi karıştırmakta. Uyarıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları