Medya Polemik

Medya Polemik
Medya Polemik

Sen aydın olsan ne olur olmasan ne olur

 

En önce eski Amerikan Büyükelçisi Pearson, “Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan bölge tek bir ekonomik bölge olacak”
dedi.
Ardından Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye ve Irak’la ilişkilerimizin geleceği konusunda şu örneği verdi:
“Doğu Almanya’nın yıkılıp, Almanya’nın birleşmesinde tankların yapamadığını, marklar yaptı...”
Ardından teröristbaşı nevruz hezeyanında, bolca Misak-ı Milli’den dem vurdu.
Ve nihayet Misak-ı Milli, terör örgütünün Avrupa’daki başı Zübeyir Aydar’ın ağzına düştü. Şöyle buyurdu Aydar:
“Bu çözüm yalnızca Türkiye sınırları içinde kalmaz, sınırları aşan bir etkisi olur. Misak-ı Milli’yi özellikle vurguluyoruz. Misak-ı Milli, 28 Ocak 1920’de Osmanlı Meclisi’nin son aldığı karardır ve Mondros Mütarekesi’ndeki sınırların korunmasını söyler. O gün ne Kuzey Suriye’de, ne Kuzey Irak’ta bir tek İngiliz askeri yoktur. İngiliz askeri Musul’a bir hafta sonra girmiştir. Urfa, Antep, Maraş Fransız işgaline direnmeseydi, şimdi Misak-ı Milli dışında mı diyecektik? Berlin - Bağdat demiryolu hattıyla ülke sınırı çizilmiş, bu kutsal bir sınır değildir. Türkiye bundan 100 yıl önce bir imparatorluktu, orada yaşayan halkların iradesi dışında bölündü. Türklerin, Kürtlerin, Arapların rızası hilafına, bu coğrafyaya yabancı güçler tarafından bölündü. Misak-ı Milli’nin güncellenmesi bizim bir talebimizdir. Sınır değişmeden de Misak-ı Milli’yi yeniden tanımlamak mümkün. Türklerle, Kürtler arasında demokratik bir ittifaktan söz ediyoruz. Belçika örneğini vereyim. Hollanda dilini konuşan bölgeden Hollanda’ya gittiğinde sınır bir formalitedir. O sınırın iki yanındakiler günlük hayatlarında birlikte yaşar, ticaret yapar, bir fark yoktur zaten; varsın sınır
kalsın.”
750 bin kişilik, NATO’nun ikinci büyük gücü TSK’nın gerçekleştiremediği Misak-ı Milli’yi,
5 bin kişilik PKK çetesi gerçekleştirecek, öyle mi?
Elbirliği ve el çabukluğuyla BOP haritasını, “Misak-ı Milli” diye yutturuyorlar ya, vah ki, vah!..
Müyesser Yıldız

 

+++

 

Devletin ajansı milleti aldatıyor

 

Şam’ın Baramke bölgesinde Şam üniversitesine atılan bir roketle
15 öğrenci hayatını kaybetti. Bütün yabancı ajanslar suçlu olarak Suriyeli muhalifleri işaret etti... Devletin resmi Anadolu Ajansı ise haberi şöyle verdi: “Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SOHR), başkent Şam’ın merkezindeki Baramke bölgesinin Esed güçleri tarafından havan toplarıyla bombalandığını duyurdu.”
SOL internet sitesi SOHR’un Başkanı Rami Abdülrahman’a böyle bir açıklama yapıp yapmadıklarını sordu. Yapılmamıştı. Ajans failin “Esed güçleri” olduğunu kendi uydurmuştu.      
Melih Aşık/Milliyet

 

+++

 

BOP haritasını Misak-ı Milli diye yutturuyorlar

 

...çok temiz bir İstanbul Türkçesi’yle konuşan bir kadının, sözcükleri vurgulayarak kurduğu cümle yankılanıyor salonun içinde:
 “Bugün barışa karşı çıkan Kemalist kesimden insanların acaba kaçı hayatlarında bir kez Diyarbakır’a, Hakkari’ye, Şırnak’a gitti... ‘Bölünmeyelim’ diyorlar ama ’Bölünmeyelim’diye tutturdukları yerleri hayatlarında bir kez bile görmüş değiller...”
(...)
Bu kadın konuşmacı acaba hayatında bir kez bile o bölgelere gitmemiş bir İstanbullu’nun, Ankaralı’nın, İzmirli’nin ödediği vergilerin hangi bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız için kullanıldığını ne kadar biliyor?
Manisalı, Çanakkaleli, Sinoplu, Antalyalı, Edirneli gençlerin nerede askerlik, öğretmenlik, hemşirelik, doktorluk, mühendislik yaptığının ne kadar farkında?
Ya da...
Bir New Yorklu, “Canım; California, Oragon, Arizona, Nevada, Montana, Utah, Colorado bize çok uzak... Zaten hayatında kaç New Yorklu’nun yolu bir kez olsun buralara düşer... O yüzden oralar için bizim söz söyleme hakkımız olmamalı” der mi?
Derse anında  “vatan haini” ilan edilmez mi?
(...)
 “Vatan” kavramını bilmeyen bu kadın; aydın olsa ne olur, olmasa ne olur?..
Mustafa Mutlu/Vatan

 

+++

 

Genç teröristler rahatsız! 

 

5 yıl önceydi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “Genç Subayları”  Türkiye bölünecek diye rahatsız olmuşlardı.
Ergenekon geldi.
Balyoz indi.
Genç subayları hapse attılar.
Bugünlere gelindi.
Rahatsızlık saf değiştirdi.
Şimdi Kandil’den teröristlerin başı Murat Karayılan,  “PKK savaşçılarının orta kademesinin (genç teröristlerin) çekilmeye ilişkin rahatsızlıkları”  olduğunu ilan ediyor.
Gazete manşetlerinde...
TV ana haberlerinde...
Sosyal Medya tweetlerinde...
(...)
Barışın anahtar adamı yapıldı.
Her gün görüşü sorulan kişi (!)
Sözü dinlenen komutan (!)
(...)
Karayılan; bütün Türk toplumunu (ve başta da Kürtleri)  “Barış süreci hayırlara vesile olacak”  havasına sokmuş olan Başbakan ve 326 AKP Milletvekiline birden; genç teröristler  “bölünme olmayacak diye rahatsızlar” uyarısı veriyor.
(...)
Ne olacak şimdi?
Barış umudu çiy yumurta!
Yere düşüp ziyan olacak !
Necati Doğru/Sözcü

 


+++

 


İzmir’i sevmez Vehhabici Müslümanlar. Çünkü:
Bu İzmirliler; 1919’da işgalci Yunan ordusuna “Halifenin
ordusu; hoş geldin!” dememişler; tam aksine kurşun atmışlardır.
Rıza Zelyut/Güneş