Obama’ya Erdoğan Mektubu

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özellikle Gezi eylemlerinden günümüze uyguladığı, toplum kesimlerini ötekileştirmeyi esas alan gerginlik politikasının Türkiye’nin dünyadaki saygınlığına nasıl zarar verdiğini yazıyordum. Toplumu kutuplaştırmaya yönelik  “önce ger sonra gevşet” biçimindeki psikolojik harekat operasyonlarının içeride oy kazandırsa da, yurtdışında ne bedeller ödeteceğini anlatacaktım. 
Dışarıda ülkesini şikayet eden boşboğaz muhalif siyasetçilere fazlasıyla rastlarız. Bu tipleri hiç sevmesem de, kuyruk acıları nedeniyle mazur görmeye çalışırım. Fakat devleti temsil eden zevatın kendi insanını gammazlaması akla zarar bir sefillik. “Yeni Türkiye”nin çapsızlığını gösteren böyle bir kalitesizliğe kabile devletler dahi yeltenmez. Düşünün, yabancı konuk devlet adamı sizden, ülkesinde bir paralel yapılanmanın yönetimi ele geçirdiğini söyleyerek destek isterse ne tepki verirsiniz? Aklınıza, “zavallı, destek bulmak için milli onurunu paspas yapıp yardım dileniyor!” demek gelmez mi? Belki diplomatik nezaketinizi bozmaz ve tebessüm edersiniz ama bıyık altından gülerek içinizden, “hadi oradan!” demez misiniz?
Tam bunları yazarken Anka ajansı kaynaklı, “Amerikalı 80 ismin Obama’ya ‘Erdoğan’ mektubu” başlıklı haberini okuyunca duraksadım. Erdoğan ve yandaşları bu haberi de kendi lehlerine bir propaganda malzemesi olarak kullanır hatta bizdeki paralel devletin ABD’ye sızdığını dahi iddia edebilirdi! Bugün gazetelerde böyle yorumlar okursanız şaşırmayın!Washington’da, Cumhuriyetçi ve Demokrat partilere mensup Türkiye uzmanı olarak tanınan 80 isim, Başkan Barack Obama’ya hitaben ortak bir mektup kaleme almış. Mektupta, eğer Erdoğan üslubunu yumuşatmazsa bölgede en önemli iki müttefikten biri olan (diğeri İsrail) Türkiye’de istikrarın bozulacağı ve Amerikan menfaatlerinin bundan zarar göreceğine dikkat çekiliyor.
19 Şubat tarihli mektupta, Gezi protestoları ve yolsuzluk soruşturmalarına karşı Başbakan Erdoğan’ın söyleminin, Türkiye’nin mükemmel olmayan demokrasisini otokrasiye çevirebileceği ileri sürülüyor. Obama yönetiminin sessizliğinden, “ABD desteğini korumakta olduğu ve istediği gibi yoluna devam edebileceği” anlamını çıkaran Başbakan Erdoğan’ın daha fazla cesaretlendirilmemesi uyarısı yapılıyor. Mektup şöyle devam ediyor:  “Bazıları, ABD’nin Türkiye ile birçok çıkarı olduğundan -Suriye’deki şiddeti bitirmek ve Suriye halkının acılarını dindirmek gibi- müttefikini kırmamalıdır düşüncesindeler. Bununla birlikte, eğer Türkiye şu anki ortaya çıkan otoriter dürtülere yenik düşerse, bu durum beraber çalışma kabiliyetimizi çok derinden etkiler ve sonuçta en derin çıkarlarımızı etkilemiş olur.” 
İster Washington isterse Ankara haklı olsun sonuç değişmiyor. Türkiye uluslararası arenada hiç de hoş olmayan bir noktaya doğru savruluyor. Üstelik başımızda, Japonya’da yaptığı konuşmayla hem küresel hem de bölgesel liderlikten istifasını açıklamış bir Başbakan var. Katar dışında dostumuz diyebileceğimiz ülke kalmamış, özetle dış politikası çökmüş bir iktidara nasıl güvenebiliriz! Ayrıca Güneydoğu’da siyasi inisiyatifi PKK’ya bırakmış ve dindarlık ile yolsuzluğu aynı kareye sıkıştırabilmiş bu hükümet basını, yargıyı ve emniyeti sindirmeye çalışırken,  “Rahat ol Türkiyem usta ellerdesin” diyemiyorum. 
Velev ki, (varsayalım) paralel yapı var. Sanık olarak en çok 10 kişi çıkarırsınız. Peki hapse tıkmayı hayal ettiğiniz 10 kişi yüzünden 10 bin devlet görevlisine ajanlık ve vatan hainliği suçlamasını reva görmek neyin nesidir? Hani İslami adalet, bir gemide 9 zalim varsa bir masumun hatırına o gemiyi batırmazdı? Şimdi her bir ‘zanlıya’ bedel bin kişiye zulmetmiş olmuyor musunuz?
Öte yandan uluslararası ilişkilerde, düşmanlarınıza makamınızı korumak için taviz vermeye hazır olduğunuz mesajını verirseniz, bunun bedelini size itinayla ödetirler. Milletin parası ve önceki devlet yöneticilerinin teşvikiyle açılmış okullardan bazılarını belki kapattırabilirsiniz. Ancak hem Türkiye’nin itibarını sarsarsınız hem de kendinizi zavallı durumuna düşürürsünüz. İleride tarihin sizi nasıl yazacağını inanın bilmek istemezsiniz!

Yazarın Diğer Yazıları