Hastalığa yakalanmada yaşadığınız çevre, karsinojenlere maruz kalmanız, yaşam ve beslenme stilinizin etkisinin daha fazla olduğunun altını çizen Medicana Hastaneler Grubu Onkoloji Koordinatörü Doç. Dr. Mutlu Demiray, “Önleyemeyeceğiniz sonuç yüzde 10 iken müdahale edebileceğiniz sonuç yüzde 90. Yani bazı şeylere dikkat ederseniz hastalığa yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz” diye konuşuyor. Bu noktada obezitenin kanserle ilişkisine vurgu yapan Demiray ilginç bir tespitte bulunuyor.
Demiray, “Esasen obeziteye neden olan nedenler aynı zamanda kansere de neden oluyor. Sağlıksız beslenme, spordan uzak uyuşuk yaşam, fast food, yoğun karbonhidratlı beslenme sadece sizi şişmanlatmıyor, aynı zamanda kanser riskinizi artırıyor.” Peki bu konuda ne yapılabilir? Demiray’ın ilk ve en önemli uyarısı şekere ve karbonhidratlara karşı kişisel olarak savaş açılması yönünde. Demiray bu konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:
“Tüm dünya şekere yani karbonhidratlara karşı savaş açmış durumda, biz ise farkında değiliz. Büyük içecek markalarına dikkat ederseniz size şekersiz olanı için diyorlar. Bence tatlandırıcılı olanları da hayatımızdan çıkaralım.”
Şeker dışında dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıralandı
* Sigaradan uzak durun
* Çalışma koşullarımızın sağlıklı olduğu ve iş sağlığı kurallarına uygun olduğunu denetleyelim, riskli çalışma koşullarında önlemlerin alınmasını sağlayalım
* Doğru beslenelim, hazır gıdalardan uzaklaşıp sağlıklı sebze ve proteinlerden zengin beslenelim
* “Fast food” zararlı olduğunu bildiğimiz bir şeyde ısrar etmeyelim.
* İşlenmiş gıdalardan ve sosis, salam gibi yüksek nitrit içeren gıdalardan uzak duralım
* Doymamış ve omega 3 açısından zengin yağları diyetimize ekleyelim. Trans yağ içeren gıdalardan uzak duralım.
* Yeşillikler soframızdan eksik olmasın ve bunlarla birlikte hayvansal ve bitkisel proteinlerden yoğun bir beslenme seçelim.
* Baharatları hayatımıza ekleyelim, hem daha lezzetli, hem sağlıklı bir kanserle savaşan besinler tüketelim.
* Sporu hayatımızın içine ekleyelim
